STYLES | H.S

STYLES | 15

Pek beğendiğim söylenemez, her zamanki gibi...

|  |  |

Heaven

Oturduğumuz toplantı masasında Bay Styles'ın konuşmasını dinlerken, karşımda oturan asistandan gözlerimi çekmekte zorlanıyordum.

Bay Styles'ı gözleriyle yeyip, bitirmişti.

Elimdeki kalemi kağıtların üstüne bırakarak kollarımı göğsümde birleştirdim ve not almayı bıraktım. Rahatsız olması için ona bakıyordum fakat kendisi Bay Styles'ı süzmekle fazla meşguldü.

Dudaklarımı büzüp elime kalemimi aldım ve masaya hafif bir şekilde vurmaya başladım. Birkaç saniye sonra Bay Styles'ın sesi kesildi.

Dudaklarını birbirine bastırmış, kaşları çatık bir şekilde suratıma bakarken kalemi masaya vurmayı bıraktım. Masada gözlerimi gezdirdiğimde herkesin bana baktığını gördüm.

Elimle yüzümün bir kısmını kapatıp, "Üzgünüm." diye mırıldandım. 

Derin bir nefes alıp konuşmasına devam ettiğinde, tekrardan karşımdaki asistana odakladım bakışlarımı.

Gülüyordu ve sinirlenmemek için kendimi zor tutuyordum.

Boğazımı temizleyerek kızla göz göze geldiğimde gülümsedi ama tepkisiz kalarak bakışlarımı ondan kaçırdım ve not almaya devam ettim.

Bay Styles toplantıyı bitirip herkes ayağa kalkmaya başladığında ben de toparlanmaya başlıyordum, fakat masaya dökülen su not aldığım kağıtlara ulaşıp ıslanmasını sağlamıştı.

Başımı kaldırıp, karşımda bana gülerek bakan, ismini hala bilmediğim asistana bakarken sinirden tırnaklarımı avucuma batırmaya başladım.

Bay Styles ile gözlerimiz kesiştiğinde kalp atışlarım hızlanmaya başladı ve dudaklarımı ısırdım.

"Çok özür dilerim... Gerçekten istemeden oldu."  Düşen bardağı düzeltirken mırıldanması Bay Styles'a dönmemi sağladı.

"Bir şey değil, Bayan Will. Sorun değil."

İnanmıyorum.

Kendi şirketinin kağıtları o kız yüzünden ıslanmıştı ve sakin miydi?

İyi.

Hızlı hareket ederek ıslanmış kağıtları masanın üzerinde buruşturdum ve elime alarak toplantı odasından çıkmak için adımladım. İlerlememe izin vermeyen Bay Styles kolumu tuttuğunda derin bir nefes alarak ona döndüm.

Elimdeki buruşmuş kağıtlardan yere su damlarken sol tarafındaki asistan ve yeni fark ettiğim patrona onu ofisinde beklemelerini söyledi.

İkisi de toplantı odasından çıkıp arkalarından kapıyı kapattıklarında Bay Styles onlar odadan çıkar çıkmaz bana döndü.

"Ne yapıyorsun?"

"Hiçbir şey?"

Gerçekten de hiçbir şey yapmamıştım. Yapmaya da çalışmıyordum zaten.

Tek kaşını kaldırdığında konuşmaya devam ettim.

"Beni bir suçum yok. Eğer bu durumda bana bağıracaksanız bağırın fakat, bu sizin için önemli olan şirket kağıtlarını geri getirmeyecek."

Cevabıma karşılık olarak ellerini sertçe saçlarının arasından geçirdi.

"Seni hala neden yanımda tutuyorum ki? Her şeyi berbat ediyorsun. Benim düzenimi altüst ettin Heaven. Kağıtlar hiçbir işe yaramayacak." Homurdanırken önümde durup avucumu araladı ve yırtılmış kağıtları avucumun içinden aldı. "Ofisine git ve bunu hallet. Kağıtlar işlevini görene kadar da gözüme gözükme." Gözlerini benden kaçırarak elindeki ıslak, buruşmuş kağıt tomarını masaya bıraktı ve kapıyı işaret etti.