STYLES | 25

10.6K 400 258
                                    

Bazen aklında konu yoktur, fakat gelen ilham ile oturur bölüm yazarsın, sayfalarca. Bazense aklında konu vardır, fakat önüne bilgisayarı aldığın an ilhamın gider, hiçbir şey yazamazsın.. İşte bu bölüm yaşadığım olay.. 

Ve sonuç, pekte güzel bir bölüm olamaz.. 

|  |  |

Kulaklarıma dolan sesi ile birlikte parmaklarımı kapı kolundan çektim ve arkama döndüm.  

Benimle dalga mı geçiyordu?

Kendisi biraz önce gidebileceğimi, buraya boşu boşuna geldiğimi söylerken, şimdi yapmaya çalıştığı da neydi? 

Aklımı karıştırıyordu. Ona karşı hiçbir saygım kalmamış, ağzımdan her an kötü bir lafın kaçmasından korkmaya başlamıştım. 

Gözlerimi sıkıca yumup, açtığımda kalçasını masaya yaslamış, ellerini göğsünde birleştirdiğini gördüm. Bu hali sinirlerimin daha da gerilmesini sağlarken, kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı. 

Ağzımdan benim bile zor duyduğum "Ne?" kelimesi çıkarken, yüzünde çarpık bir gülümseme oluşmuştu.

Hızlı adımlarımla önüne gittiğimde kalçasını masadan ayırdı ve bana yaklaştı. 

"Bu şirketten, bu kadar kolay istifa edemezsiniz, Bayan Stevfard."

"Yeni bir asistan aldığınıza göre ve beni de kovacağınıza göre bu kadar kolay istifa edebilirim."

Tek kaşımı kaldırarak suratına bakmaya devam ettiğimde histerik bir şekilde güldü ve başını iki yana salladı.

"Patronun ile konuştuğunu unutma Stevfard."

Dediğine karşı bu sefer ben gülmeye başladığımda gözlerini gözlerime kilitledi.

"Patron-asistan ilişkisi mi kaldı bu saatten sonra?" Tek kaşımı kaldırarak sorduğum soruya karşı dudaklarını birbirine bastırdı ve başını sağa doğru çevirdi.

Yüzüne bakmaya devam ederken derin bir nefes almış, ardından da ağzını konuşmak için aralamıştı.

"Şirkete kadar gelip, odama girdiğine  ve önemlisi de bana 'siz' diye seslendiğinden patron-asistan ilişkimiz devam ediyor."

"Ah, ben hiç öyle zannetmiyorum, çünkü ben artık sizin asistanınız değilim.. Sizin asistanınız olmadığıma göre patron-asistan ilişkimiz de olamaz. Artık yeni işe aldığınız asistanınız ile öylesiniz."

Cümlemi alayla bitirip, dudaklarımı büzdüğümde parmaklarımla oynamaya başlamıştım.  Ne cevap vereceği pek umurumda olmasa da bir şey söylemesini bekliyordum ki, buradan kaçıp, gidebileyim. Fakat kendisi bu kadar yavaş olarak ve uyuz bir şekilde davranarak beni oyalıyordu.

"Asistanım yok." 

Gözlerini gözlerime dikerek söylediği iki kelimesine karşı, kahkaha atmaya başladığımda "Farkındayım." diyede konuşmuştum, duyabileceği bir şekilde.

Tek kaşı alayla yukarı kalkarken, kahkahamı kestim ve aynı şekilde karşılık verdim, bakışlarına. "O zaman tekrardan asistanım olmanı istediğimi söyleyebilirim?" Yüzünde soru sorarcasına bir ifade oluştuğunda tırnaklarımı avuçlarıma bastırmaya başlamıştım.

Ben bir oyuncak değildim.. Yada kukla.. Beni istediği gibi yönetemezdi artık.. İstemiyordum..

"Bende kabul etmediğimi söyleyebilirim o zaman?" Onu taklit ederek kurduğum cümlemin ardından, diğer kaşı da havaya kalkmıştı.

STYLES | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin