STYLES | 66

2.9K 198 132
                                    

Merhaba! 🦋

Harry yok ama tamı tamına 29 bölüm ve üç yıl bekleyişimizin sonucu var.

Ruh halim bu: 🥺

Yorumlarınızı aşşşşıırı merak ediyorum.😭

İyi okumalar.
Bu bölüm benden oylarınızı ve yorumlarınızı sakın eksik etmeyin. 💔

| | |

HEAVEN

Hayatımızdaki bazı şeylerin değerini ya da bizim için önemini hep kötü bir olayla karşılaştığımızda ya da sıkışıp kaldığımızda anlıyorduk. Benim bebeklerim vardı. Her ne kadar beklenmedik bir zamanda, hiç tahmin etmediğim bir adamdan bu bebeklere sahip olsam da onlar benim bebeklerimdi ve hayatımın bir döneminde yanımda yer edinecek bir adama sahiptim.

Geceyi gece ettiğim, zar zor uykuya daldığım ama asla uyuyamadığım bir geceyi arkamda bırakmıştım. Adımlarım öylece şirketin içinde dolaşıyordu. Hem aklımla konuşmak hem de işlere odaklanmak bugün için zorlayıcıydı. Bugünün belki de tek iyi yanı dün geceki gibi kanlı bir görüntü yaşamamam ve sancılarımın olmamasıydı. Kasıklarımda gün geçtikçe baskı artıyordu ama onu da normal karşılıyordum.

Harry'nin beni haşladığı ve kırgın olduğunu cümlelerinde anlayabileceğim mesajlarını okumuştum. Cevap vermek için telefonu elime alıyor ama hiçbir şey yazamadan telefonu geri bırakıyordum.

Ayriyeten Gabrielle bana hâlâ geri dönüşte bulunmamıştı ve kliniğine gitme kararını aklımın bir köşesine kazımıştım.

Adımlarımı şirketin içinde boş boş dolandırmayı bırakarak Harry'nin ofisinin kilidini açtım ve içeriye girdim. Arkamdan kapıyı kapatırken iç çektim. Kokusu resmen odanın içine hapsolmuştu.

Adımlarım masasına yaklaştı. Elimdeki su şişesini bırakarak camdan dışarısını izledim.

Benden istedikleri aklıma doluşurken kaşlarım çatıldı. Şu anda uçakta olması gerekiyordu çünkü sabah mesajını görmüştüm. Alt dudağımı ısırarak masasının yanındaki büyük kitaplığın önünde durdum. Gözlerim dosyaların üstünde gezinirken benden neleri istediğini hatırlamaya çalışıyordum.

Burada yaşadığımız o anlar...

Telefonu cebimden çıkararak mesajlarımıza girdim ve benden istediklerini fotoğraflayarak ona gönderdim. Dosyaları yerine yerleştirmeden öylece etrafıma bakındım. Koltuğuna oturarak arkama iyice yaslanırken bilgisayarını açtım. Ofisinde biraz takılsaydım hiç fena olmazdı. Vicdanımı ve özlemimi gidermek için kokusuyla ve eşyalarıyla beraber olmak iyi olabilirdi.

Masanın köşesinde duran su şişeme uzanarak suyumdan büyük yudumlar aldım. Ağzım kupkuruydu. Şöyle bedenimi serbest bıraksam masanın üstünde uyuyup kalabilirdim.

Telefonu kontrol etme hissiyatına kapılarak elime aldığımda mesajın Harry'e iletildiğini görmüş ama görüldü yapmamıştı. Yanaklarımı havayla doldurarak masanın üstünde duran büyük ekranlı bilgisayarının tuşuna bastım ve açılmasını bekledim.

Kısa süre içerisinde açılan bilgisayarla karşıma şifre kısmı çıkmıştı. Hızla şifreyi girdiğimde ekranda şirketin sitesi belirdi. Benim bilgisayarım ile onda çıkan sitenin görünümü daha farklıydı. Tüm sitenin yönetimi onun elinden olduğu için her şey detaylıca görünüyor ve durmayan bir akış sağlanıyordu. Saniyesine doluşan bildirimler bir kutucukta toplanırken gözlerimi şirketin genel durumuyla alakalı kısımda dolaştırdım.

STYLES | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin