STYLES | 30

10K 382 540
                                    

Ed Sheeran - Shape Of You (Acoustic)

100 OY, 110 YORUM. OY 100 OLMASA BILE 95 OLSUN.
YOU CAN DO IT! 😁 AMA YANİ OTUZUNCU BÖLÜMÜN HATRINA 100 OLSA İYİ OLUR HANİ 👅👀

| | |

Heaven

Koltuktan doğrularak battaniyeyi üstümden attım. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum fakat ev fazla sessizdi ve etrafta saatin geç olduğunu belli edecek şekilde karanlıktı.

Koltuktan ayaklarımı sarkıtarak ayağa kalktığımda midemdeki o tatsız hissin yeniden başladığını hissetmiştim. Uyuşuk adımlarım ile birlikte merdivenlere ilerlemeye başlarken öksürmüştüm. Merdivenleri olabildiğince hızlı çıkıp, lavaboya girmiştim. Klozete doğru eğilerek midemdeki acı sıvının çıkmasına izin vermiştim. Soğuk parmaklarımla enseme baskı uygulayıp, kendime gelmeye çalışıyordum.

Midemdeki safra suyu kendini belli etmeye başladığında sifonu çekmiştim. Kellsey'nin beni duymadığını umut ederek ayağa kalkmıştım. Fakat, kapı açılınca umutlarımın hepsi boşa gitmişti.

Banyo tezgahına tutunarak yüzümü yıkadığımda omuzumda Kellsey'nin elini hissetmiştim.

"Hala daha aynısın Heaven. Lütfen izin ver Bradley seni hastaneye götürsün."

Kellsey mırıldanarak beni kendine çevirdiğinde "Saat kaç?" diye bir soru yöneltmiştim.

"Gece yarısını geçti sanırım."

"Gece yarısını geçmişse gidemem. Çünkü sabah kalkıp, şirketr gidecek halin ol-"

"Heaven sesini keser misin? Burada şirketten daha önemli olan bir sağlık durumun var ve sen o piç kurusunun şirketini düşünüyorsun."

Kellsey sözümü keserek beni azarladığında başımo yere doğru eğmiş ve tekrardan öksürmüştüm.

"Yarın öğlen arası gitsek olmaz mı?" Bir fısıltı gibi çıkan sesimle Kellsey'e kabul etmeyeceğini bildiğim soruyu sormuştum.

Başımı kaldırarak yüzüne baktığımda elini omzumdan çekmiş ve gözlerini devirerek konuşmuştu.

"Bradley'i uyandırıyorum. Salona in."

Halsiz bir şekilde omuzlarımı düşürerek başımı olumlu anlamda salladım, fakat çoktan yanımdan ayrılmıştı.

|  |  |

Hastahane yatağında oturmuş ayaklarımı ileri geri sallarken doktorun konuşmasını bekliyordum. Ona mide bulantılarımı anlatmış ve sorduğu birkaç soruya cevap vermiştim.

"Üşütmüş ve buna yorgunlukta eklenince bu sana yan etki yapmış olmalı. Yapacağımız bir iğne ve beslenmene dikkat etmen ile eski haline dönmen de bir sakınca kalmayacak." Doktorun söylediklerinde dikkatimi çeken 'iğne' kısmı kalp atışlarımı hızlandırırken gözlerim kocaman açılmıştı.

İğne mi?

Ben mi?

Asla!

Küçüklüğümden bu yaşıma kadar en korkulu rüyamda. Asla izin vermezdim. Olmazdı. Olamazdı.

"İ-İğne mi?"

"Evet. Sana yan etkisi olacak bir şey değil. Mide bulantını geçirmesi için."

"Ama ben iğneden korkarım. Yapmasak olmaz mı? İlla ki zorunlu mu? Yani dinlensem, dengeli beslensem falan olmaz mı? Yani cidden yapmanız gerekiyor mu yoksa yapmasanız bir şey olur mu? Hı?" Nefessiz bir şekilde konuşmamın ardından doktor gülmeye başlamış ve Bradley'de elleri cebinde şokla yüzüme bakmıştı.

STYLES | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin