STYLES | 56

5.2K 265 127
                                    

Yb yb dediniz yorumunuzu beklerim!👧🏻 Yarın en zor sınavım var ve yeni bölüm yazdım. 🤦🏻‍♀️ Sıçırttım bölümü galiba ama olsundu... 😏😏😏

|  |  |

Heaven

Dubai'den dönüşümüzün üstünden yaklaşık birkaç gün geçmiş ve Harry şirkette neredeyse bir fırtına estirmeye devam etmişti.

Sert bakışları çalışanların üstünde otoriter bir şekilde gezinirken onu dikkatle inceliyordum. Herkese kızmaktan başka bir şey yapmıyordu ve onu babası bile durduramıyordu.

"Size ciddi ciddi konuşacağım ve bu son olacak. Oyun oynamadığımızı bilmenizi isterim. Gerçekliğin artık farkına varın ve size ödediğim onca paranın hakkını verin." Muhasebede çalışanlara sertçe çıkışırken yutkundum. Hala değişmemişti. "Beş gündür bu şirketten binlerce dolar çekiliyor ve siz bunu durduramıyorsunuz. İçinizden birilerinin onlarla anlaşmalı olduğuna dair şüphelerim oluşmaya başladı ve inanın bu hepinizin için de iyi bir şey olmaz." Gözlerimi istemsizce devirirken kollarımı göğsümde birleştirdim. "Şimdi herkes işinin başına. Bir saat sonra burada olacağım ve her şeyi kusursuz istiyorum." Cümlesini bitirmesiyle arkasını döndü ve bakışlarını bana odaklayıp yanımdan geçti. "Bayan Stevfard, benimle gelin." Söylediğine itaat ederek onu takip ettim ve asansöre arkasından girdim.

"Şirketin bir haftalık istatistiklerini masama istiyorum."

"Şimdi mi?"

"Yarım saati geçmesin."

Umursamaz tavırlarıyla bana cevap verdiğinde nefesimi dışarıya verdim.

"Emrin olur."

"Tabi ki olacak."

Gözlerimi tekrar ve tekrar devirirken asansör durdu. Çıkmak için adımını atacağı sırada önüne geçtim ve bedenini itekleyerek asansörden çıktım. Arkamdan homurdanmasını umursamadan ofisime girdiğimde sandalyeme rahatça yayılmıştım. Çok oyalanmadan hazır bir tabloyu açtım ve bilgileri değiştirerek istatistikleri dikkatlice kontrol ettim.

Genelde büyük şirketler küçük şirketleri yem olarak almak isterdi ama Najjar ve Bari Şirketleri biraz özgüvenli çıkmıştı. Styles Holding'le başa çıkmak ne demektir? Bir de pes etmiyorlar ve Harry de onlardan bir türlü sıyrılamıyordu.

Parmaklarım hızla klavyede gezinerek sayıları yazarken ofisin telefonu çalmış ve irkilmeme neden olmuştu. Uzanıp telefonu açtığımda kulağıma götürmüştüm.

"Yaklaşık on dakika geciktin ve hala istatistikler elime ulaşmadı. Ofisine gelmemi ister misin?"

"Seçim senin."

"Geliyorum."

Telefonu kapatarak ekrana döndüğümde o siteden bu siteye girerek şirketin analizini yapmaya çalışıyordum. Bariz bir şekilde görünen düşüş maliyet ve efor açısından biz çalışanlara yansırken şirketin zararı kesinlikle eksi durumlardaydı. Bu da demekti ki bu ay ve belki de birkaç ay maaşlarımız normalden daha az olacaktı. Ne hoş.

Kendi kendime tahmin yürütürken kapım açıldı. Başımı kaldırıp ofisime giren Harry'e baktım. Siyah botlarının sesi ofisin içinde yankı yaparken yanıma ulaştı.

"Neden ben bir şeyleri kusursuz istedikçe sen aksini yapıyorsun?"

Omuz silktim ve gözlerimi ondan kaçırarak bilgisayar ekranına odakladım.

"Öyle bir şey yapmıyorum."

"Peki, dediğin gibi olsun... Nerede istediğim?"

"Bilgisayarda."

STYLES | H.SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin