Mutlu bir şekilde uyanmayalı uzun zaman olmuştu. Kendimi enerjik hissediyordum. Sevdiğim tüm insanların yanında olduğunu hissettmek böyle bir şeydi. Arkanda dostlarının olduğunu bilmek böyle bir şeydi. Merdivenlerden inerken cebimden telefonumu çıkarttım.
"Calum, dostum naber?"
Annem kahve doldururken, kahvalı masasına yaklaştım. Masa sanki yüzyıllar öncesinden kalma bir kraliçe tarafından yapılmış gibiydi. Annem tüm eski takımlarını çıkartmış ve masayı krem ve bejin ellerine bırakmıştı.
"Sabahın köründe arıyor ve sevinç dolu bir sesle halimi soruyorsun. Söyle bakalım hangi melek rüyanda gelip, kulağıma öleceğimi söyledi?"
Kıkırdayarak pankekin üzerinde olan meyveleri ağzıma attım. Şerbete elimi batırırken annem elime vurdu.
"Evet senden kurtulmak güzel olurdu ama bunu başka bir haftaya atalım."
"Biri benden bir şey istiyor."
Gülümsedim. Kendime bakmamak için aynaları es geçtim ve omzuma telefonu kafam ile sıkıştırırak ceketimi giydim.
"Bebeklerinden hangisini bana bir günlüğüne kiralarsın."
"Hiçbirini."
Ceketimi giydikten sonra hızlıca botlarımı ayakkabılıktan çıkarttım. "Dostum, yapma!"
Ayakkabılarımı giyerken annem bir tabak ile bana doğru gelmeye başladı. "Michael, bir şeyler ye."
"Anne gitmem lazım."
"Michael!"
Calum'un sesini duyamıyordum. Telefonu tekrar yaklaştırdım. "Anne lütfen!"
Annem bana baktı. "Beni kırıyorsun Mike!"
Ona baktım ve sıkılmış bir şekilde tabakta olan iki pankeki ağzıma tıktım ve boğuk sesimle konuştum. "Oldu mu?"
Annem gülümsedi ve yanağıma öpücük koydu. "Görüşürüz oğlum."
Sinirlen evden çıktım ve elimi kapıya sürdüm. Ağzımdaki pankek fazlalığını çimlere tükürdüm. Hızlı adımlarla arabama doğru yürüdüm.
"Evet şimdi seni dinliyorum Calum."
"Dostum, olmaz."
Kapıyı açarken gözlerimi kıstım. "Bu önemli bir şey sana istediğin parayı veririm."
Birden sessizleşti. "Bir dakika para yerine senden başka bir şey istesem?"
Arabaya bindiğimde kaşlarımı çattım ama çaresizdim. "İstediğin her şey."
Kafasını salladı. "Pekala. Partima geleceksin."
"Siksen gelmem."
Calum kıkırdadı. "Bebeklerimi unut Mike."
Gözlerimi devirdim. Buna ihtiyacım vardı lanet olsun! "Tamam, seni pislik!"
"Dostum sen de benim en yakın ardaşımsın."
"Siktir git!"
"Hayır önce sen kapat." Cilveli bir şekilde söylediğinde gülerek telefonu kapattım.
