Evet, yeni bir bölüm ile karşınızdayım. İlk olarak Ramazanı şerif ayımız mübarek, tuttuğumuz oruçlar kabul olsun.
Dün çok üzücü bir olayla sarsıldık, şehit haberleri gün geçtikçe içimizi yakar ve kavurur oldu. Allahü Teala ailelerine sabır nasip etsin. Elimizden tek gelen o değerli, naif şehitlerimizin ruhuna Fatiha okumak..
Bölümün yazımı bugün sonlandı. Saatler önce başımdan talihsiz bir olay geçti. Bölümün yarısı silindi. Zor kurtardık diyebilirim. Hepimize geçmiş olsun diyorum. Çünkü kurtaramasaydım, bölüm bugün yayımlanmazdı.
Nakliyat'ın bölüm araları uzun süreli net bir tarih vermiyorum, lakin ayda bir bölüm yayınlamaya özen göstereceğim. Yorumlarınızı bekliyorum. Sevgilerimle...
"Her seçim, bir vazgeçiştir."
- Jean-Paul Sartre
Zihninde biriken korkular domino taşı gibi birbirlerine takılarak düşüyor, her düşüş ötekini zarara sokuyordu. Çaresizlik; su kaplı kuyunun içinde nefes almak kadar yalın yakıcıydı. Zeytin gözleri Tekand ve Demirkan arasında gidip geliyordu.
Hayatında ilk defa kardeşinin dehşetiyle tanışmıştı. Misafirliğini, yıkıp dökerek yapıyor, arkasında enkaz bırakarak gidecekti.
Gidemezdi, ona ihtiyacı varken yapamazdı.
Yere çakılı adımlarına cesaret bindirip, Demirkan'ın önüne geçti. Sıcak lav fışkıran gözlerini, tek engelleyici olan gözleriyle hapis aldı.
"Sakın."
Gözlerinin beyazlıklarında yol çizerek belirginleşen koyu kırmızı kılcal damarlar, durumun vahametini anlatmak isterce haykırıyordu. Zeytin gözlerinin içindeki netlik, uyarıcıydı. Sesi kendinden hiç olmadığı kadar, kesin ve nokta atışıydı.
Demirkan, gözlerini kaçırmadı. Havada süzülen kolunu yakaladı, bedenini geriye doğru çekerek arkasına aldı.
Korktuğu başına geldi.
Tekand'ın karnına saplanan bıçak darbesi, onu gördüğü kabusun içine sürükleyip attı. Acının yüksek tonunu karnında hissetti. Elini havaya kaldırdı, midesinin üzerine koyarken nefesi kesildi. Aldığı soluk, içine dar geldi.
Olayları sadece izliyordu. Kendi gözlerinde duyguya dair kırıntı yoktu. Sanki görünmez, anlatılamaz ferahlık dalağından soluk borusuna ulaşarak, midesinde keşfe çıkıyordu. Zihninin tüm karanlık köşeleri, anlıkta olsa aydınlanı verdi.
Bu duygu; alınmış intikam hissiydi.
Bıçağın ucu yaradan kurtuldu. Dışarı çıkarak, kanlı keskin yeri havayı tattı. Yeni bir yara açmak için hedef alındığında, bıçak Doruk'un karnına bir ke daha saplandı. İlkinin 6 santim sağına ulaşan ikinci bıçak darbesiyle, gözleri Tekand'ın yüzüne kaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAKLİYAT | Anka
ActionSen benim tüm zerrelerime işleyen, kayıp yanım. Zindanın arasından sızan umut ışığım. Kavurucu sıcakta ki, gölgem. Hayallerin yok oluşunun ortasındaki diriliş. Kötülükten çıkabilecek tek iyilik. Senin masumluğun, kirli bedenimi ayakta tutacak. Varlı...