Adal'ın çenesinde bulunan gamzeyi gözünde canlandıramayanlara gelsin.
Kirpik diplerine biriken, gözyaşları akıp akmama arasında arafta kaldıklarında, bakışlarını ileri noktadaki büyük banyonun duvarına sabitledi. İrisleri uzaklara dalmış, bakma işlevinden çok uzaktı.
Belinin dayalı olduğu duvar buz gibi, iliklerine işleyerek bütün benliğini ürpertiyordu. Ellerini kollarına götürerek, ısınmak ister biçimde sürttü. Bakışlarını bir kez daha Doruk'un iğrendiği yüzüne çeviremedi.
Sorusunun ardından, ağzını açıp tek kelime etmemiş, yorum yapma nezaketsizliğini göstermemişti. Sessizdi. Düşünürken sessiz olmak, Doruk'un en belirgin özelliklerinden biriydi.
Düşünceleri dışarı yansımaz, beyninin içinde savaş verirdi.
Soğuk dokunuşların sahibi; bütün ağır duruşunu sergileyerek ayağa kalktığında, oturduğu taşın üzerinden gözlerini Doruk'un kahverengiliklerine dikmek istedi. Lakin istediği ve yapacağı eylem birbirine oldukça zıttı.
Yavaşça göz kapakları aşağı doğru çekilirken, sessiz adımlar banyo kapısını buldu. Ardından açılma sesi geldi ve tek seferde usulca kapanan kapı sesi kulalarında uğuldadı.
Hiçbir şey söylemeden, bulunduğu noktadan ayrılarak uzaklaşmıştı. Gerçekle yüzleşmiş olmanın verdiği rahatlık, aynı zamanda yerini dolduran tuhaf gerginlik bedeninde ufak kasılmalara neden oldu. Elleriyle yerden destek alarak ayağa kalktı. Lavabonun aynasındaki yansımasına göz gezdirdi. Gözlerinin altındaki çökükler öldürücü hastalığa yakalanma görüntüsü sergilerken, düşünebileceği son konu nasıl göründüğüydü.
Titrek elleri mutluğu buldu ve bütün zorluğuyla soğuk suyu açtı. Yüzünü hafifçe ıslattığında, ayakları kendisini taşıma işlevini görmekten çok uzaktı. Bir an önce uzanmalı ya da oturmalıydı. El yordamıyla bakmaksızın duvara tutunarak, banyo çıkışını buldu. Oradan kaldığı büyük odaya ulaştı ve içeri girerek kapıyı kapattı.
Bakışlarının kararak, kırmızı ve siyaha dönmesiyle anlık durdu ve birkaç saniye için gözlerini yumdu. El yordamıyla yürümeye devam ettiğinde, kendini yatağın başucunda buldu. Sert şekilde bedeni yuvarlak yatağın üzerine düştü. Başını yavaşça yastığa koydu ve pikesini üzerine çekti.
Sigara konusunun kendisini bu denli rahatsız etmesine anlam veremiyordu. Belki de düşüncelerinin yönü yanlış tarafa bakıyordu. Günlerdir doğru düzgün yemek yememiş olmanın cezasını vücudu çekiyordu.
Dudaklarının kuruyarak beyazlaştığını hissetti. Bir bardak sıvıya muhtaçtı. Kolunu zorlukla yataktan kaldırdı ve arka cebindeki telefona uzandı. Sona aramalardan Demirkan'ı bulduğunda, kulağına dayadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAKLİYAT | Anka
ActionSen benim tüm zerrelerime işleyen, kayıp yanım. Zindanın arasından sızan umut ışığım. Kavurucu sıcakta ki, gölgem. Hayallerin yok oluşunun ortasındaki diriliş. Kötülükten çıkabilecek tek iyilik. Senin masumluğun, kirli bedenimi ayakta tutacak. Varlı...