x 10 x "HANÇER"

13.3K 932 223
                                    

Sen benim tüm zerrelerime işleyen, kayıp yanım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sen benim tüm zerrelerime işleyen, kayıp yanım.

Zindanın arasından sızan umut ışığım.

Kavurucu sıcakta ki, gölgem.

Hayallerin yok oluşunun ortasındaki diriliş.

Kötülükten çıkabilecek tek iyilik.

Senin masumluğun, kirli bedenimi ayakta tutacak.

Varlığın umut bahşedecek, pervasızca yaşayan karanlık ruhuma.

Soğuk dokunuşlara indirgenecek, sıcak minik bedenin.

İyiliğin, kötülüğe zincir vuracak hassas noktasından.

Kahverenginin koyu cazip tonu, ebediyen mühürlenecek.

Zeytin gözler, tutsaklığın ihlalini benimseyecek.

Ve sigara dumanı; parmaklıklar arkasında hapis kalmanın ilkini yaşayarak, saygınca selamlayacak kendi arafını.




Soğuğa teslimiyeti hür iradesinin dışında, sıcak kırılgan bedeni ele geçirerek bu savaşın galibi çıkmıştı. Varlığı aslıyla ispat edilmeksizin, bedeninin içinde yer işgal eden et parçası; savaşı kazanmasının baş faktörüydü.

Benliğini ürperten, yumulu gözlerini aralama isteğiyle yanıp tutuşmasını sağlayan bedenine hükmetmeye çalışan soğukluktu.

Kulaklara basınç uygulanan boğuk sesler baş ağrısı yapıyor, acı zihin boşluklarından içeri sızarak ulaştığı her noktaya kramp atışları yapıyordu. Elleri ve ayaklarında hissettiği halsizlik, tarif edilemez türdendi.

Gözleri kapanmış soğukluktan arınarak, gün ışığına kavuşması acılı olmuştu. Göz harelerinin, etrafındaki beyaz çerçevesi iğne batırılma hissini defalarca olan tüm santimlere ulaştı. Etrafını yeni doğmuşluk hissiyle dikkatle süzdü.

Doruk Tekand sevgi yoksuluydu.

Gözlerine değen donuk bakışlar, içini sızlattı. Bedenindeki hareketsizliği son buldu. Karnının aşağısına ulaşan sancı inerek, sıcak irinlerin ulaşamadığı tüm noktaya ulaşması kadar sarsıcıydı. Odak netliğini toparlamak için gözlerini kırpıştırdığında, kirpikleri göz çevrelerini kaşındırdı.

Yorgun, bitkin, halsiz bedenini kaldırarak oturur pozisyonuna geçti. Derin kahverengi gözlerin tonunu inceledi. Yüz hatları kasıntıydı. Bir gram endişe barındıramayacak kadar duygusuzdu. Gözleri ondan ayrılarak doktora döndü. Konuşmadı. Bakışlarıyla açıklama yapmasını rica ediyor gibiydi.

Doruk Tekand rica etmezdi. Lakin bazen oluyordu da, bakışları karşı tarafı o izlenime sürüklüyordu.

"Bebek iyi Adal Hanım. Endişe edilecek bir mevzu söz konusu değil. Şuan için.."

NAKLİYAT | AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin