× 3 × "ELMAS"

15.1K 1K 117
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



   "Hayır. Lütfen."

    Yuvarlak yatağın ortasında çırpınışları kapana kısılmış güvercin misali etkisiz ve işe yaramazdı.

    "Hayır..."

    Gözlerinin açılması, yaşamı boyunca iğreneceği geceden kurtulup gerçek hayata dönmesini sağladı. Sadece kötü bir kâbustu. Etraf kâbustaki gecenin aksine aydınlık güneş yüzüne vurup yakıyordu. Vücudu soğuğa dair his barındırmıyor, hissettiği sıcaklıkla rahatlıyordu.

    Kâbustu, bir öncekilerin aynısı. Kendisini yatağın içinde rahatlatırken, dirseklerinden destek alarak yavaşça doğruldu. Uykunun verdiği rehavetle gözleri baygındı.

    Yatağın hemen karşısında tekli siyah deri koltuğa yayılmış cüsse, kâbuslarının sahibiydi.

    Rahatlama hissi korkusu ve endişesiyle yer değiştirdi. Dün geceyi hatırladı. Başlı başına mutfağın tam ortasında düşüncelerine hâkim olmayı başaramamış sonucunun bedelini de bayılarak ödemişti.

    Akşam yaşadığı sinir krizini her an tekrar geçirebilirdi. Kendi gözlerine dikilen uçsuz bucaksız kahverengilikler, oldukça sert ve bir o kadarda ifadesizdi. Hareketlenip ürkmesinin yanında yüzün de hiç bir mimiği kımıldamadı. Vücudu aynı biçimde tepkisiz sadece gözlerinin içine bakmayı sürdürdü. Ve bedeni temas eden gözler sayesinde bir kez daha soğukluk hissiyle bütünleşti.

    Korkakça ellerini yatakta hareket ederek, milim daha doğruldu. Donmuş, tepki veremiyordu.

    Doruk karşısında hareketsizce otururken ve tamda gözlerinin içine bakarken hareketsizliği normaldi.

    Kahverengiliklerini kendisinden ayırdı ve yüzünü yere eğerek, ellerini ovuşturdu. Ayık kalmaya çalışır gibi görünüyordu. Hemen ardından gözleri kendisini tekrar buldu ve sadece kenetledi.

    Göz irislerin deki ifade o denli derin ve duygu yüklüydü ki, gözlerini kaçırma isteğiyle yanıp tutuştu.

    Kahverengiliklerini başını sağ pencereye çevirerek bir süre baktı. Konuşacağını düşündü lakin konuşmadı. Oturduğu yerden kalktı. Adımları oda kapısına ulaştı ve hemen ardından kapının kapanış sesine kasvetli oda eşlik etti.

    Doruk ne kadar zamandır başucundaki koltukta oturuyordu? İşte bu soru dünyada en merak ettiği şeyler listesinde baş sıraya altın harflerle yazılırdı. Geceden beri olma düşüncesi vücudunu titretti. Öyle bile olsa gece boyu gözünü kırpmadan kendisini izlemiş olması, mide bulantısının tekrar başlangıcı oldu.

    Başını öne eğdi. Ah. Eli istemsizce yine ne ara karnını üzerine gitmişti? Anneliğin ne kadar içgüdüsel durum olduğunu şimdi kavrıyordu.

NAKLİYAT | AnkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin