Gerçekler bazen can yakar bazen mutlu eder ve bazen de öylesine merak bırakır insanda. Alında hiç bilmemek de bazen öylesine güzel bir şeydir. Bazen ise gerçekler daha da deşilmelidir. Merak da bunu tetikler bazen. Şimdi ben,var olduğunu bildiğim ağabeyimi düşünüyorum. Ferit ismi ne kadar da tanıdık!
Dersleri anlayamaz olmuştum son günlerde. Eslem bana kardeşinin öldüğünü söylemişti lakin yüzünde en ufak bir üzüntü kırıntısı dahi yoktu. Aksine son günlerde daha bir neşeli gibiydi. Yaşının büyük olduğuna hala inanamıyordum. Bu söylediği de kendi gibi yalan olmalıydı. Başkaları yanımızdan geçerken suratıma bakıyor,sohbet ediyormuşuz,hala iyi arkadaşmışız gibi numara yapıyordu. Dost kazığı ne büyük şeydi böyle? Yaşadığın sürece kalbinde bir kara leke olarak kalacaktı. Geçmeyecek...
Ferit her zamanki gibi ortalıkta yoktu. O her zaman böylesine gizemli miydi? Hep suskun...Merakım içimi kıvılcımlandırdıkça hiçbir sonuca varamamak beni için için sömürüyordu.Bilmeye hakkım olmalıydı ağabeyimi.Tanımaya da öyle.
Yanımda duran Eslem'e dönüp dayanamayarak sordum,
-Ferit ağabeyle neden aranız bozuk?
-Onun hakkında konuşamazsın sanıyordum(!)
-Saçma salak ahkam kesmenizden sonra sizden korkmadım. Hatta sizden iğrendim. Sonra da merak ettim neden üvey kardeşinizi bu denli sevmiyorsunuz?
-Sana ne!
-Lütfen cevap ver...
Sesim çok çaresiz çıkmıştı ve bu zayıflığıma dalga geçerek cevap vermesini bekliyorken;
-O sadece... Üvey işte. Annesi de onun kadar nefretlik. Sırf babamı saçma aşk hikayesi yüzünden 14 yıldır bizim ile yaşıyorlar. Aptal kadın,yuvasını bozup babamın yanına geldi! Ah,saf babam.
-Ferit'in annesi o kadar mı kötü biri?
-Ferit'in kardeşi;Feride'nin ölümünden sonra birkaç gözyaşı döktü ve sonrasında "mutlu ve zengin" hayatına geri döndü.
-Feride'yi kaçırıp bir odaya kapatan siz değil miydiniz? Sizin kadar kötü biri olamaz...
-İyi olduğumu savunmadım sersem. Biz sadece Feride'yi hayatımızdan çıkaracaktık. Aslında,belki inanmazsın ama, onun ölümü bizi de üzdü. Onu o karanlık odaya kapatıp delirttikten sonra işleyecekti planımız. Böyle olsun istemezdik. Feride aniden ortada görünmeyince Berk ile bir olup kaybolmuş süsü verdik. Ve Feride senin baban onu kaçırıp tedavi etmeye çalışana kadar 4 ay boyunca o dar odadan çıkmamıştı.
Sonuç olarak bir üvey kaldı. Ona da bir şeyler düşünmüyor değiliz. Ve sen onunla asla konuşmayacaksın. Diğer Feride'ye yaptığımızı sana da yaparız. Korksak, baştan yapmazdık bil.
Her şeyi şimdi anlıyordum. Eslem'e karşılık vermeden sınıftan koşarak çıktım ve Ferit'in sınıfına yöneldim. Okulun koridorları ilk defa bu denli uzun gelmişti. Kafamdaki bütün şüpheler bir yapbozun parçasıydı ve aniden birleşerek tamamlanmıştı.
Sınıfın kapısından uçarak içeri girdim. Gözüm tahtaya kaydığında "bedeeen" yazısı dikkatimi çekmişti. Ardından içinde bulunduğum boş sınıfta bir göz gezdirdim. Tamamen boştu .Taa ki gözüm en arka köşedeki sırayı görene kadar. Bana boş gözlerle bakan bir siyahlık oturuyordu.
Yanına tereddütle de olsa gidebilmiştim. O sırada ders zili çalmıştı. Hala bana boş gözlerle bakan Ferit'e bir şey diyememiştim. Bakışlarının boşluğu kadar üzgün ve yorgun oluşu da dikkatimi çekmiyor değildi. Önündeki sıraya oturup yalnızca baktım birkaç dakika. Gözleri babamınkiler ile aynıydı. Kaşlarımız da aynıydı sanki. Bunun dışında babama oldukça benziyordu.
Kendi düşüncelerime dalmışken hala bana bakıyordu bir dememi bekliyormuş gibi. Arkama bakıp sınıfın duvarındaki saati aradığımda zil çalalı 10 dakikanın geçtiğini görmüştüm. Sonra tekrar ona döndüm.. Başını sıranın üzerindeki romana gömmüştü.
-Ferit ağabey...
Başını bir aralık kaldırdı ve hemen geri kitabına döndü. Sanki söyleyemeyeceğim bir şey olduğunu biliyor gibiydi.
-Ben,
-Evet sen?
Daha bir heyecanlanmıştım. Diyeceğim şeylerden emin değildim halbuki. Cesaretsizdim,kanıtlayamayacağım şeyler olabilirdi. Buna karşın yine de konuşacaktım,
-Ben... Senin kardeşinim.
Başını ummadığım bir hızla kitaptan kaldırdığında bir an tırssam da kararlı görünmeye çalışmıştım.
-Ne dediğinin farkındasın değil mi? Bana ağabey diyor olman seni benim kardeşim yapmaz.
-Eminim. Yakında kaybettiğin kardeşinin babası babam yani senin baban benim babam.
-Benim babam öldü!
-Babanın mesleği neymiş?
-Ne bu soru şimdi!
-lütfen sadece cevap ver.
-Doktormuş.
-Adı.. Adı neymiş peki?
-Ne önemi var. Saçmalama da dersine git.
-Babanın adı Yunus muydu?
Bir an duraksayıp sınıfta gezdirmişti gözünü. Gözleri gözlerimi bulduğunda,
-Eslem dürtüyor seni değil mi?
-Hayır,kesinlikle!
-O zaman nereden Çıkardın kardeş olduğumuzu?
-Babam buldu kardeşini. Feride babamın öz kızıydı.Öyleymiş. Ve birkaç şey daha öğrenince-
-Babanla.. Konuşabilir miyim?
...