Butterfly's Wings

Butterfly's Wings | 5 "Tanışma"

Bu hikaye Role Friend'in yan hikayesidir. Ayrıca, multimedia ❤️

İyi okumalar.

Tüm duygularımın alt üst olup ne düşüneceğimi şaşırdığım andan beri daha altı saat geçmişti. Ben daha kafamı toparlayamamışken Niall'dan mesajsa gecikmemişti.

"Bu gece grup üyeleriyle bir yemeğe çıkacağız. Eleanor, Amelia ve Perrie de olacak. Bizi de artık sevgili olarak gördükleri için biz de beraber gideceğiz. Sekizde seni alırım. Adresi mesaj at."

Başıma nasıl bir çorap örüyordum bir fikrim yoktu ama yanımda Niall olacaktı, en azından buna sevinebilirdim. Biliyorum ben onun gözünde sıradanlığın dibine vurmuş bir kızdım ama sonuçta yanımda olacaktı. Bununla kendimi avutabilirdim. Ama işin gerçeği, onun gözünde değeri olmayan bir kız olmak kalbimi çok acıtıyordu. Fikri bile beni ağlatmaya yetecekken ben gerçeğini yaşıyordum. Ama direnmek zorundaydım.

Hazırlanmam için iki saatim vardı ve bu vakti sonuna kadar kullanmıştım. 1D dünyaca ünlü bir boyband'di. Yani öyle sıradan bir yere gitmeyecekleri belliydi, üstelik bazılarının sevgilileri de geliyordu. Ve Niall'ın da sözde sevgilisi gelecekti. Tanrım..
Neyse, ben hazırlığımı anlatmaya geri döneyim. Turkuaz renginde üst kısmı yapışan, etek kısmı bol mini ve straplez bir elbise tercih ettim. Zayıflığımın verdiği avantajı kullanmak istemiştim sadece. Ayakkabı olaraksa, lila renginde topuklu stiletto -rugan değil bu arada deri- ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı düzleştirip salık bıraktım ve hafif bir makyaj yaptım. Son kez aynaya baktığımda eksik olan tek şeyin duş alırken çıkardığım annemin hediye ettiği küpeler olduğunu fark ettim. Onları özenle yeniden taktığımda kapı da çalmıştı.
Derin bir nefes alıp kapıyı açtım.
Vaov.
Niall Horan seksiliği bu olmalıydı.
Mükemmel görünüyordu, çakma sarı saçlarından ayakkabılarına kadar. Gülümsedim. Ben gülümseyince o da gülümsedi.
"Hazırsan çıkalım?"
Kafamı salladım ve kapıyı kapatıp onu arabaya kadar takip ettim. Nezaketen arabanın kapısını açtığında teşekkür manasında gülümsedim.
Hala çok güzel olmuşsun tarzında şeyler söylememişti. Bu zoruma gidiyordu tamam mı? Onun için onun istediği şeyleri yapıyordum ve hala daha onun gözünde bir değerim yoktu.
Arkama yaslanıp kemeri taktığımda arabasını çalıştırdı ve nereye gideceksek oraya sürmeye başladı.
***

Restorandan içeri girecekken elimi kavrayan Niall'ın eliyle titredim. Vücuduma dokunduğunda şaşkınlık, heyecan ve ne derseniz deyin o dalgalar oluşuyordu. Kalbimin atışları hızlanırken yüzüne baktım.
Ah, tabi ki bunu rol icabı yapıyordu, başka ne olabilirdi ki sanki.
"Bir şey anlamalarına izin verme Annie."
Ağzından ismimin kısaltılmış haliyle dökülüşü kalp atışlarımı durdurmaya yetmişken kafamı salladım. Başka şansım var mı sanki Horan?

Niall'ın söylediği herkes şu an lüks restoranın en lüks masasında oturuyordu. Ve bizim için de yan yana iki sandalye boş bırakılmıştı.
Aklımdaki tüm düşünceleri çıkarıp bu anlarımın keyfini çıkarmaya çalışma kararı aldım ve yüzüme bir gülümseme yerleştirdim.
Masanın yanına geldiğimizde hepsi yüzlerindeki gülümsemeyle bize bakıyordu. Ve ilk konuşan Harry oldu.
"Kızı kapmışsın dostum."
Tabi ya, bir de şu Harry'le karşılaşmam vardı. O an düştüğüm durum aklıma gelince yüzümü buruşturmak istedim ama sonra insanlardaki ilk izlenimim kötü olmasın diye vazgeçtim.
Niall Harry'ye güldü ve sonra sandalyemi çekip beni oturdu ardından kendisi de oturdu.
"Hoş geldiniz çocuklar."
Liam'a gülümsedim.
"Hoş bulduk." Niall duraksadı ve sonra beni eriten gülümsemesiyle bana döndü.
"Anabelle'e tanışın çocuklar."
Hepsi teker teker merahab demişti. Eleanor, Amelia ve Perrie de dahil. Ah, bir de bu işte bu kızlarla konuşmak anlaşmak vardı. En sevmediğim kısım. Hepsine gülümsedim.
"Çok memnun oldum."
"Biz de öyle."
Louis sıcakkanlılıkla söylediği sözden sonra yemeğine geri döndü. Bende önümdeki tabağa baktım. Tavuk yemeği istemiştim ama şu an nasıl yiyecektim bilmiyordum.
Göz ucuyla Niall'a baktım. O tabağını yarılamıştı bile. Bende çatal ve bıçağımı alıp yemeye başladım.