Butterfly's Wings | Final "Drunk In Love"

238 18 10
                                    

10 harf, iki kelime. Hayatımın merkezi haline gelmiş, kısa sürede beni ele geçirmiş, kırmızı ince dudaklara sahip, elmastan daha güzel olduğunu düşündüğüm mavi irisleri olan, oburluğu ona on kat daha fazla sevimlilik aşılamış çakma sarışın. Niall Horan.

Sıradan çinko karbon pillere göre on kat daha kusurursuz İrlandalı.

Şu an benden on metre uzakta, pahalı sandalyesine oturmuş önündeki tabakla oyalanıyordu ve beni henüz görmemişti. Beni görmesine de hazır olduğumu sanmıyordum. Sadece bu duvarın kenarında durup onu izlemek istiyordum, o kadar.

Claire'in ihtişam istediği yemek başlamıştı ve benimle birlikte birkaç kişi daha olabilecek olumsuzluklara karşı buradaydık. Organizasyon ekibi olarak. Lüks restoran kapatılmıştı ve uzun bir masa oluşturulmuştu. Demek istediğim, gerçekten uzun. Birçok ünlü ismi buradan görebiliyordum ama ilgimi sadece çakma sarı saçlar çekiyordu.

Bana hep küçük bir oğlan çocuğunu anımsatan gülüşünü özlediğimi fark ettiğimde kalbim cız etti. Ardından burnumun direği onun erkeksi, karizmatik kokusunu hissetmek istersesine sızladı.

Ah.

Gözlerimi yere çevirdim ve olduğum koridorda boş boş geriye doğru ilerlemeye başladım. Tuvaletlerin olduğu koridorda olduğumu fark ettiğimde tuvalete girip yüzüme vurmak istedim. Bir adım attığımda erkekler tuvaletinin kapısı açıldı ve dışarı Zayn çıktı.

Ela gözlerle karşı karşıya geldiğimizde ikimiz de şaşırmıştık.

"Annie," dedi Zayn sonunda ikimiz de şaşkınlığımızı toparlayabildiğimizde.

"Zayn," diye karşılık verip tebessüm ettim.

"Nasılsın?" İyiyim yalanını Zayn'e de mi söyleyecektim? Yoksa içimde biriktirdiklerimi dudaklarımın arasına mı taşıyacaktım? "Gerçi yüzünden nasıl olduğun okunuyor." Kaşlarım havaya kalktığında Zayn'in kaşları çatıldı ve bana doğru bir adım attı. "Tanrım, siz ikiniz o kadar aptalsınız ki!" Havaya kalkan kaşlarım aynı hızla aşağı indiğinde çatılmakta gecikmedi. Bu çocuk neden yine üstü kapalı konuşuyordu?

"Ne demek şimdi bu bay ayna?" Ela gözler bana teredüttle bakarken meraklanmaya başlıyordum. ama Zayn bir şey düşündüğünü belli ederek bana bakıyordu. "Zayn?" diye yineledim. Kendi içinde bir şeyler yapmakta kararsız göründüğü o kadar gözler önündeydi ki. "Aklından ne geçtiğini söylemezsen sana yardım edemem," dedim en sonunda yumuşak çıkan sesimle. Zayn sonunda pes edip omuzlarını düşürdü ve elini cebine atıp bir anahtar çıkardı.

"Niall'ın evine git. Üst kattan tavan arasına açılan odaya gir. Eğer onu geri istiyorsan yap bunu." Ben daha ne olduğunu anlayamaya çalışırken Zayn avucuma anahtarı çoktan bırakmıştı. Omuzlarımı kavradı güven verici bir şekilde. "Siz ikiniz ayrı olmamalısınız."

Olmamalıydık. Biliyordum ama aramızdaki sorunu çözebileceğimizden emin değildim. İkimiz de birbirimizi kırmıştık. Üstelik biz ayrılırken gerçek sevgili bile değildik.

Ama Zayn'in söyledikleri için, Niall için oraya gitmek istiyordum. Merak ediyordum ve Zayn çoktan beni arka çıkışa götürmüştü.

"Çabuk olmalısın," dediğinde eliyle taksi çeviriyordu. Beni sırtımdan iteleyerek taksiye attı ve, "Görüşürüz," deyip kapıyı kapattı. Her şey ne kadar da hızlıydı.

Kafamı iki yana sallayıp şoföre adresi verdim.

Neyle karşılaşacağımı, beni neyin beklediğini bilmiyordum. Sadece işimi bırakıp Zayn'e güvenmiştim ve Niall'la aramızı düzeltebilmem gibi küçük bir umudum vardı. Şimdi de o umuda gidiyormuş gibi hissediyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Butterfly's WingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin