Butterfly's Wings | 7 "Ok ve Yay"

457 23 0
                                        

Multimedia.


Açıkçası şu an burada bu patide olmak umrumda değildi. Zavallıca da olsa, umrumda olan daha birkaç gün önce beni öpüp kalbimi kırmış olmasına rağmen onunla aynı partide olmamdı. Bu hastalıklı düşüncelerim yüzünden kendimi asmak istiyordum.

Amelia'ya baktım. Sade bir elbise seçmişti. Bende sade bir şey giymeliydim ama tek yaptığım Niall Horan'ın sözünden çıkmamaktı. Cidden, ben hep o ne derse onu yapıyordum. Bizim anlaşmamız onun her dediğini yapmam değildi ki. Sevgilisiymişim gibi davranmamdı. Ama ben şu zavallıca duygularımı mantığımın önüne geçirip her seferinde onun istediği gibi davranıyordum. Ama o masum bakışları.. ah, neyse.

"Limonata ister misin Annie?"

Amelia'nın baktığı yere baktığımda, doğal limonata yapılan standı görmüştüm. Gülümseyerek ona döndüm.

"Tabi, olur."

"Tamam, alıp geliyorum."

Gülümsemesine bir tebessümle karşılık verdikten sonra yolun ortasında dikilmek yerine biraz daha kenara çekildim. Önümdeki oyun standlarına bakarken arkamdan gelen bir sesle irkilmem bir olmuştu.

"Bir kere denemek ister misiniz güzel bayan?"

Arkamı döndüğümde esmer bir çocukla karşılaştım. Kumral dalgalı ve kısa saçları vardı. Fiziği de düzgündü. Yakışıklıydı yani. Ve bana gülümseyerek bakıyordu. Ayrıca bana güzel demişti!
Elinde bir ok olduğunu gördüğümde oyunla ilgili olduğunu kavramam uzun sürmedi. Ve karşımdaki bu gülümseyen yakışıklıyı geri çeviremezdim.

"Evet. Ama nasıl yapıldığını bilmiyorum." Dudağımı hafifçe büzdüğümde çocuğun gülümsemesi genişledi.

"Sorun değil. Ben öğretirim." Sevinçle kafamı salladığımda yanıma yaklaştı. "Şimdi bu oku karşıdaki oyuncaklardan birine fırlatacaksın. Hangisine denk gelirse o senindir."

Çocuktan yayılan parfüm kokusu burnuma dolarken aklıma benim beceriksizliğim geldi. Cidden, ben beceriksizin tekiydim.

"Ya hiçbirine vuramazsam?" Çocuk bu sefer muzipçe sırıttı. Tamam, gayet tatlı bir suratı ve gülüşü vardı.

"Merak etme. Ben öğretiyorsam birini vuracağın kesin." Kaşlarım onun özgüveni karşısında havaya kalkarken elindeki ok ve yayı benim elime tutuşturdu.

"Hey, ben bunlar nasıl tutulur onu bile bilmiyorum." Evet, hem beceriksiz hem de cahilim. Ama ben de buyum işte.

Çocuk, gülümsemesini bozmadan Elimdeki yayla birlikte elimi de tuttu. Ardından arkama geçti ve yay olan elimi havaya kaldırıp sabitledi. Nefesi saçlarımda dolaşırken oku da yayın içinde olması gereken yere sabitlediğinde sanki arkamdan bana sarılmış gibiydi. Bunu umursamaya çalıştım.

"Şimdi tek gözünü kırp ve hedef al." Dediğini yapıp tek gözümü kırptım ve karşımdaki duvara sabitlenmiş bir çok oyuncaktan birini gözüme kestirdim. Pembe şişman bir domuz. Bana öyle bakmayın, nasıl olsa vuramayacağım.

"Tamam, şimdi yayı ger ve oku bırak." Derin bir nefes alıp yayı biraz zorlanarak gerdim. İçimden bir, iki, üç dedikten sonra oku fırlattım. Pembe domuz yere düşerken şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı.

"İnanamıyorum." Deyip güldüğümde bir alkış sesi duymam bir olmuştu. Sese döndüğümde Niall yan standa yaslanmış beni alkışlıyordu. Yüzü ise yine ifadesizdi. Bana karşı hep olduğu gibi. Çocuğa döndüğümde domuzumu almış bana uzatıyordu. Çocuğa gülümseyip domuzumu elinden aldım.
"Teşekkür ederim." Çocuk gülümseyip bir şey söylemek için ağzını açtığında Niall ondan önce davranıp konuştu.

Butterfly's WingsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin