Sabah, güneşin ışıkları Kara Emir'in koridorlarını aydınlatıyordu ve herkes yavaş yavaş kalkıyordu. Şimdiden kafeteryadaki bulucuların konuşmalarının uğultusu geliyordu. Exorcistlerden sadece Marie ve Lavi ayaktaydı fakat ikiside kafeteryada değildi. Marie Eğitim Merkezi'nde meditasyon yapıyordu ve Kara Emir'deki belli bir kısmı dinliyordu. Lavi koridorda Komui'nin ofisine doğru yürüyordu. Bookman'dan habersiz bütün gece Allen'i düşünmüştü. Kafası eksik fikirlerle doluydu ve Komui'den yardım almayı ümit ediyordu.
Sabah, başka bir yerde, Lenalee uyandı. Kollarını başının üstüne gerdi ve geniş bir şekilde esnedi. Yataktan kalktı ve bir duş aldı. İşi biter bitmez bir gece önce düşündüğü şeyi hatırladı. Aceleyle, aniden çizmelerini çekti. Masumiyetini aktifleştirip, odasından dışarı koştu. Koridorun sonunda olan Komui'nin ofisine tam hızla gitti. Kapının önüne gitti ve normal bir yürüyüş yapmak için yavaşladı. Her iki koluyla kapıyı iterek bir nefes aldı.
"Günaydın Nii-san !"
"Ah, Günaydın benim Lena'm. İyi uyudun mu?"
"Evet aslında çok iyi uyudum. Teşekkür ederim." Duraksadı.
"Dün gece Allen'i düşünüyordum. Onu kurtarmam gerektiğini düşünüyorum."
Komui şaşırdı ve o anda Lenalee'nin kapattığı kapı tekrar açıldı.
"Ben de aynı şeyi düşünüyorum." Lavi yüzünde bir gülümsemeyle içeri girdi. Lenalee içeri giren Bookman'a gülümsedi.
"Komui, Noah'ların üzerinde bazı şeyler okuyordum ve Allen'i On dördüncü'den kurtarmanın yolunu biliyorum. Daha önce neden farkedemedim bilmiyorum. Herşey onun masumiyetinde. Eğer Allen'i geri alabilirsek. Diğer tüm masumiyetlerle onun masumiyetine bir kanal açabiliriz. Karanlık maddeden arınacağını düşünüyorum ve böylece On Dördüncü'nün anıları yok olacak. Exorcistler akuma tarafından vurulduklarında arınmak için kullanılan eski bir yöntem. Her zaman güvenilir olmadığı için yasaklandı ama en azından yardım etmek için bu bir şans."
Lenalee Lavi'nin paylaştığı bu haberi duyunca mutlu oldu. Allen'i geri almak için bir yol vardı ve aynı zamanda Noah'ların saldırılarından kurtulmak için de bir yol düşünmüştü. Eğer abisi izin verirse planı yürürlüğe geçirecekti.
"Nii-san. Allen'i bulmak için bir yol var. Ama Lavi'nin planı gibi oldukça riskli."
Komui hiçbir şey söylemeden devam etmesi için kafasını salladı.
"Eğer Noah'ların dikkatini diğer exorcistlerle çekersek doğrudan burunlarının altından Allen'i alabiliriz sanırım."
"Ve onu nasıl bulacağız?"
"Onlar oyalanırken önce Akumaları takip edip bir gemi girişi bulmaya çalışacağız."
"Bir gemi girişi mi? Neden başka bir gemiye ihtiyacımız var?" Lavi'nin kafası karışmış görünüyordu.
"Kısa bir süre önce oluşturdukları yeni siyah gemi yani. Başka nerede kalacaklar ki? Bahse girerim Akumalar rapor vermek için gemiye gidecekler ve dolayısıyla bizde gemiye bir yolculuk yapacağız demektir. Sadece gemiye giden bir grup Akuma bulmalıyız ve savaşa girmeden onları izlemeliyiz. Sonrada diğer exorcistlerin Noah'ların dikkatini çekmesi için elimizden geleni yapmak zorundayız. Noah'lar ne olduğunu görmek için devam ederlerken küçük bir grup gemiden içeri sızacak."
Komui başını salladı.
"Yalnızca Noah'ların dikkatini dağıtıp içeri girmekle başarabilecek misiniz? Allen'i yalnız bırakıp gideceklerinden şüpheliyim. " Lavi'de Komui'ye katıldı fakat Lenalee üzgün göründüğü için gülümsemeye çalıştı.
"Ama zaten öncelikle siyah geminin kapısını bulmalıyız. Bize yardım edeceksin değil mi Komui?"
"Mmm, evet. Büyük ihtimalle."
Lenalee'nin yüzü aydınlandı. Mutluydu çünkü tamamen işe yaramaz değildi.
"Nii-san? Bugün bakmaya başlayabilir miyiz?"
Komui düşündü. Gözleri farklı olası sonuçları hesaplıyordu.
"Sanırım. Siz ikiniz, gidebilirsiniz. Krory ve Marie'yi yanınıza almak isteyebilirsiniz. Akuma bulmanıza yardımcı olabilirler. Krory'nin dişlerinin aldığı Akuma kanı tadı ve Marie'nin duyarlı kulakları bir anlamda karanlık maddeyi seziyor olabilirler." Lavi başını salladı, Lenalee sırıttı. Kardeşine uzandı, sarıldı ve gözünden bir damla yaş döküldü.
"Oh! Lena'm da beni seviyor. Gitme. Beni burada bilim adamlarıyla terk etmeni istemiyorum yani." Lenalee abisinin maskaralıklarına kıkırdadı.
"Kahvaltı etmek için gidiyorum! Lavi gelmek ister misin?"
"Tabii."
"Lavi" Komui başladı. "Yemek yedikten sonra tekrar gel, tamam mı?"
"Evet efendim."
Lavi ve Lenalee Komui'nin ofisinin sol tarafındaki kafeteryaya gittiler. Birçok insan ikisine "Günaydın!" Diyerek seslendi onlarda coşkulu bir biçimde cevap verdiler.
"Hey, siz. Ne yemek istersiniz, canlarım?"
Ilk Lavi siparişini verdi.
"Deniz tarağı çorbası lütfen."(O ne be ●.●)
"Çilek şurubuyla iki krep istiyorum."
Jerry her ikisinede başını salladı, sonra özlemle içini çekti.
"Allen-kun'un burada olmasını dilerdim. Onun için bir hafta boyunca yemek yapmadım." Jerry yine içini çekti.
"Bahse girerimki yakında gelecek Jerry. Eğer gelmezse, şahsen onu ben geri getireceğim." Lenalee gülümsedi.
"Umarım öyle olur. Işte yemeğin ve şekerlemen."
Her zamanki yerlerine oturup yemeklerini yediler.
"Marie'ye veya Krory'e bizimle gelmek isteyip istemediklerini soralım mı?"
"Krory? Onu gemiden beri fazla görmedim."
Krory demişken o anda, Krory içeri girdi ve etrafa bakındı. Yiyecek almaya gitmeden önce Lenalee ve Lavi'ye el salladı. Yemek tepsisini alıp Lavi'nin yanına oturdu.
"Hey Krory, yarın meşgul müsün?"
Krory başını kaldırdı.
"Bir görevim var. Öğleden sonra yola çıkıyorum. Bir sorun mu var?"
"Komui Krory'nin göreve gideceğini bize söylemedi. Muhtemelen unutmuştur."
"Ah, hayır. Sadece seninle zaman geçirmek istedim. Son zamanlarda sık sık revirdeydin."
Krory sadece güldü.
"General Socalo'yu suçlayabilirsin. Beni 'eğitim' adı altında yenmeye çalışıyor. Eğitimi bahane ediyor diyebilirim. Savaş sırasında da oldukça vahşi." Krory sırıttı.
"Bana da eğitim vermesini isterdim ama masumiyetimle senkronizasyon üzerine değil. Oh, beyler dün herhangi bir akuma gördünüz mü?"
"Ha?" Lenalee Lavi'nin neyden bahsettiğini biliyordu ama masumu oynamaya karar verdi.
"Dün, güneş hafif battıktan sonra etrafta biraz Akuma hissettim ama gelir gelmez ayrıldılar. Bir yerleri yok ettilerse neresi olduğunu merak etmiştim."
Lenalee birşeyler söylemeden önce Lavi araya girdi.
"Evet, aslında birkaç tane vardı. İcablarına baktım ama burada ne yaptıklarını bilmiyorum."
Lavi Krory'e yalan söylememeye karar verdi ama herşeyide açıklayamadı.
"Garip."
"Çok." Lavi katıldı. Üç exorcist kahvaltılarını bitirip sohbete devam ettiler.
"Allen yakında gelir umarım. Bu çok uzun bir görev."
"Umarım Krory. Moyashi'siz yemek yemek aynı olmuyor." Lavi sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INNOCENT MONSTER ( D. Gray Man)
FanfictionArkadaşlar bu benim ilk hikayem. Aynı zamanda ilk çevirim. Hikaye bana ait değildir. Yabancı bir fanfic sitesinde okuyup çok beğendiğim bir fanfictiondur. Gerçekten çok hoşuma gittiği için sizde okuyun istedim. Allen hapse atılır ve Tyki Mikk ile...