Gemi'ye geri döndüklerinde, Allen saatin çoktan 11.00 olduğunu gördüğünde şaşırdı. Eskiden geç saatlere kadar dururdu, özellikle Kara emir'de. Ama Noah'lar erken uyuyup erken uyanıyorlar gibi görünüyordu. Bu yüzden randevudan geri döndüklerinde yemek odasında sadece iki kişiyi uyanık buldular; Earl ve Tyki. İkisi sohbet ediyorlardı.
"Ah, iki çocuğumuz da geri döndü gibi görünüyor." Damalı kapıyı gördüğünde Kont duyurdu.
"Evet Millenie, biz geldik! Fransa'da tatlılar yedik. Harikalardı. Allen ile kesinlikle tekrar dışarı çıkıyoruz."
"Onu sürükleyerek dışarı çıkaracağını daha dogru olur." Tyki mırıldandı.
Allen hiçbir yorum yapmadı ama Road gözlerini kısarak Tyki'ye baktı, yüzüne insanlık dışı bir sırıtma yayıldı ve onu inceledi.
"Ne Tyki? Kıskandın mı?"
Tyki geri çekildi ve hızla başını salladı. Allen kızardı ama yüzü hafif bir korku ifadesine boşandı. Tyki bunu farkettim ve kaslarını çattı. Gizlice Shounen'in ondan çekindiğini düşündü ama ondan tiksinmiyordu. Aslında bu onu biraz rahatsız etti.
"Merak etme Shounen. Sadece Road her zaman olduğu gibi garip."
"Oh, ozaman neden bugün içmeye gittin? Bir şeyleri unutmaya mı çalışıyorsun?"
Tyki Kont'u süzdü.
"Benim tarafımda olduğunu sanıyordum."
"Taraf? Oh ho Hayır, hepinizi taraf tutmaya kadar çok seviyorum."
Tyki gözlerini devirdi ama Road cıyaklayıp Kont'u süzdü.
"Bende seni seviyorum Millenie! Allende öyle!"
Bunu söylerken Allen biraz kasıldı ama bu garip duyguları aşağı itmeye kendini zorlamaya çalıştı. Bir Noah olmasına rağmen hala Earl'a karşı biraz garip hissediyordu. O kendini hatırlattığı için ondan nefret te etmiyordu. Artık bir exorcist te değildi.
O zayıf değildi ve insanlık dışı güçleri vardı. Ne düşündüğünü farkedince Allen gözlerini kırptı. Ne zamandan beri insanlar için alt sınıftanlarmış gibi davranmaya başlamıştı? Ne zamandan beri Noah'lar ile beraber olması onun için iyiydi? Bir şey ona zihninin arkasında fısıldıyordu. Şu anda etrafındaki herkesi öldürmesini söylüyordu. Allen bu düşüncelerden kurtulmak için kafasını salladı.
O bir Noah'tı ve itiraz edemeyeceği şekilde Road'a karşı bazı duyguları bile vardı. Başka hiçbir kız için böyle hissetmemişti. Ne Lenalee ne de Miranda..
"B-ben.. sanırım.."
Allen mırıldandı ve yere baktı, kafasını kaldırdığında Earl'ın yanaklarından gözyaşları dökülüyordu ve doğal olmayan sırıtışıyla samimi görünüyordu.
"Böyle düşünmene çok sevindim
Allen-Kun."
Allen kızardı ve gözlerini bir anlığına kapadı ve Road'ın tekrar bağırmasına neden oldu."Sen çok tatlısın!" Road gülümsedi ama kollarını Kont'un büyük boynuna dolamıştı. Allen'e sarılmak yerine normalde yaptığı gibi ona sevimli olduğunu söyledi.
"Bir kez daha, o senin kardeşin." Tyki fısıldadı.
"Evet o da senin yeğenin!"
Tyki odadan dışarı yürümeden önce hafifçe kızardı.
"Ben yatmaya gidiyorum misafirlerin muhtemelen onları izlemesi için yarın birine ihtiyaçları olacak."
Bununla beraber Tyki yumruklarını sıkarak ayrıldı.
"Misafir?" Road sordu.
"Senin için yeni oyuncaklarımız var Rodo ve bir de Allen-kun isterse onun içinde."
Road Noah formuna dönüştü ve kontun kucağına atladı.
"Oooh bu gece onlarla oynayabilir miyim? Lütfen, lütfen, lütfen.."
"Bu gece olmaz rodo şimdi extradan uyursan yarın erken kalkıp onlarla oynayabilirsin. Ama yarın derslerin için hazır ol. Sheryll sana öğretmenleri ücretsiz tutmuyor."
Road'ın omuzları gözle görülür bir şekilde düştü ve başı da üzgünce düştü. Birkaç saniye böyle kaldıktan sonra gözleri Allen'e indi.
"Pekala, hadi odama gidelim Allen." "Bekle Rodo Allen-kun ile konuşmak istiyorum."
Road içinu çekti ve oradan Allen ile Kont'u yalnız bırakarak dışarı çıktı. "Allen duyduğun gibi bazı konuklarımız var."
Allen başını salladı ve tüm dikkatini Kont'a verdi.
"Seni kurtarmak için geminin içine giren kırık exorcistler." Kont dikkatle söyledi.
Allen şok olmuş yüzünü daha fazla saklayamadı. Onlar peşinden geldiklerinde hepsini arkasında bırakmıştı.
"Aptal mı bunlar?" Allen yanlışlıkla dile getirdi.
Kont gülümsedi ve Allen düşündüğün şeyi söylediğini farketti.
"Pekala karşına bu şekilde gelebilirler. Onlara yardımcı olması için etraflarında bir Bookman ile daha akıllı olacaklarını sanırdım."
"Lavi burada mı?"
"Evet Junior kız ve Samuray burada. İnsanların olmadığı binalarda saklandıklarının farkında olmama rağmen onları şimdilik yalnız bıraktım."
Allen başını salladı ve anladığını işaret etti.
"Bunları ne yapacağız?"
"Şu an için Kara Emre bir uyarı göndermek istiyorum. Bu exorcistlerle savaşı kazanacak güçleri olmadığını öğrenmeleri gerekir. Karanlığın üç günü gelecek.
Bu mesajı onlara anlatmanı istiyorum. O exorcistlerden birini öldürür müsün?"
Allen Kont'un isteği üzerine bir tepki vermedi ama zihninde tekrar tekrar düşünüp durdu.
Bir yılını geçirdiği exorcistleri yok edip etmemek hakkında hissettiklerini düşünüyordu. g
Garip bir şekilde onları öldürmek gibi bir düşünce için hiç pişmanlık hissetmedi.
"Bu bir test mi?"
"Eğer öyle olmasını istersen.." Kont dolambaçlı bir cevap verdi.
Allen fazla düşünmedi.
"Hangisi..?"
Kont delice sırıttı.
"Kimi istersen, İyi geceler.. Allen Kun."
"İyi geceler, Millenie.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INNOCENT MONSTER ( D. Gray Man)
FanficArkadaşlar bu benim ilk hikayem. Aynı zamanda ilk çevirim. Hikaye bana ait değildir. Yabancı bir fanfic sitesinde okuyup çok beğendiğim bir fanfictiondur. Gerçekten çok hoşuma gittiği için sizde okuyun istedim. Allen hapse atılır ve Tyki Mikk ile...