Bölüm 17: Lavi Allen'i bulur

212 19 7
                                    

Lavi arkadaşlarının yanından ayrıldı ve sokaklarda ani hareketlere başladı, mümkün olduğunca her gölgede saklanıyordu. Bazen, bir iki akuma yukarıdan uçuyordu ama onun izlediği yolda hiçbir şey görmüyorlardı veya peşinden gelmiyorlardı. Neredeyse bir saat boyunca böyle devam etti ve yavaş yavaş siyah geminin merkezine vardı. Kendini daha yakına çekti, merkezi konağın ayrıntılarını gördü. Konak yüksekti ama binalar sadece, bir hikayedeki binalar gibi görünüyordu. Lavi'nin düşüncesine göre Noah'ların konağında zindan gibi bir şey olmalıydı. Duvarlar beyazdı, uzun pencereler benekliydi ve sütunlar sadece dekorasyon için binanın etrafını sarmışlardı. Lavi topraktan filizlenen yumuşak yeşil otları görünce şaşırdı, bahçeye renk katıyorlardı. Beyaz güller konağı çevreleyen taş duvarlar boyunca dikilmişti. Arkada çatının kenarlarına baktı, uzun uçları vardı. Sivri, yaprak dökmeyen ağaçlar, çatıdaki sivri görünümü oluşturuyordu. Lavi sonunda konağın önüne geldi ve etrafındaki bölgeyi daire çizerek keşfetmeye karar verdi. Ama gitmeden önce exorcist ceketinin cebinden goleme seslendi.
"Merhaba? Burası Lavi," cevap gelince Lavi gülümsedi.
"Lavi! İyi misin? Bir saat oldu! Yakalanmanı istemediğimiz için seninle irtibata geçmedik, ama..."
"Merak etme Lenalee. Sadece dikkatli oluyordum. Neredeyse, merkezi malikanedeyim. Çevresi oldukça sakin geçti. Sadece dört akuma gördüm ve hiç Noah görmedim. Buranın etrafında daire çizerek burayı keşfetmeyi planlıyorum."
"Pekala, devam et ama dikkatli ol Lavi. Etrafındaki tüm Noah'larla birden savaşma şansın olmaz."
"Biliyorum. Yine de denemeye değer."
"Sadece sessiz kal ve dağınık hareket et tamam mı? Bugün seni tekrar görmek istiyorum."
"Anladım Lenalee. Beyler ne yapıyorsunuz?"
"Hiçbir şey. Şuanda çok sıkıcı. Golemler aracılığıyla ana karargah ile iletişime geçmek için biraz vakit geçirdik ama faydası yok, Kanda devriyeye gitti."
"Devriye? O ne yapıyor? Geri çağırın onu, grup ile kalmaya ihtiyacı var."
"Ben de öyle söyledim. Ama burada oturup seni beklemek yerine bir şeyler yapması gerektiğini mazeret gösterdi."
"Eh, fakat hepimiz Yuu-Chan'ın sadece Moyashi için endişelendiğini biliyoruz. Yine de onu geri çağırın. Artık ayrılmamıza gerek yok."
"Deneyeceğim. Söz vermiyorum."
Lavi güldü ve bağlantıyı kesti. Golemini arka cebine koydu, yola çıktı. Noah'ların evinin arkasına doğru yol alıyordu. Konak çok büyük olduğu gibi, yavaş tempoda etrafta dolanmak on dakika daha aldı. Sonunda uzun boylu yaprak dökmeyen ağacın önüne geldi. Ağaçları sokaktan malikânenin gerisine ayıran ağaçlar vardı. Lavi kalın yaprakları yüzünden bir şey göremiyordu. Uzaktan gözetlemek için keskin gözünü kullanmayı denedi ama Bookman gözü bile ona küçük bir delikten bir şey gösteremiyordu. Bir ses ve genç bir kızın kıkırdamasını duyunca harekete geçti. Ağaçların kenarına sessizce süzüldü, dallarla kendini gizlemeye çalıştı. Hemen hemen içlerinden geçtiği zaman sonunda çimenlik bir bahçe gördü ve daha fazla gül fidanlarıyla çeşitli çiçekler açmış ağaçlar görünüyordu. Ama konağın içinden açılan cam kapıya yığılmış olan kanlı bir beden Lavi'nin gözünün dikkatini çekti. Tanıdık mavi saçlı bir kız yerde yatan çocuktan birkaç metre uzakta gülüyordu. Dikkatini ona verdi,
"Oraya git!" Kızın dediğini duydu. Dikkatle izledi, Road'ın ne demek istediğini merak ediyordu. Konuştuktan sonra yerde yatan çocuğun üzerine atladı ve onu kaldırdı. Lavi baygın çocuğu tanıdığında güçlükle soludu ve kendini dışarı atmamak için zor tuttu.
"Allen! İşkence görmüş! Aman tanrım, o iyi olacak mı?"
Lavi şimdiden terlemeye başladı ve dikkatle Road'ın ifadesini izledi. İlk başta, geniş bir şekilde gülümsüyordu ama yavaşça gülümsemesi yüzünden düştü ve Allen'in vücuduna baktığında Lavi neredeyse Road'ın gözlerinde endişe oluştuğunu gördü. Hemen, damalı kapısını karşısına çıkardı ve Allen ile içeri girdi. Onlar gideken Lavi ise endişeyle izliyordu.
"Onu buldum." Cebine koyduğu siyah golemi kapmak için uzandı ve onu salladı. Aşağıda bir düğmeye basarak sessizce konuştu.
"Onu buldum." Golemin içine tekrarladı. Hemen sonra, golemin içinden Lenalee'nin sesi patladı.
"Buldun mu? Nerede çabuk söyle! Biz sana geliriz."
"Eh, şimdi gitti. Ben geldikten hemen sonra Road kapısıyla onu aldı."
"Noah'lar seni yakaladı mı?" Kanda'nın sesi golemden geldi.
"Hayır, ben onları bulduğumda buradan ayrılıyorlardı. Durum pek iç açıcı değildi. Allen işkence görmüş sanırım. Geldiğimde bilinçsiz bir şekilde kanlar içinde yerde yatarken Road gülüyordu. Sonra onu aldı ve gitti."
Haber diğerlerinin içine işlemişti ve birkaç saniyeliğine sessizlik oldu.
"Bahse girerim kaçmaya çalışıyordu." Dedi Lenalee sessizce. Diğerleri onu göremese bile, Lavi başını salladı.
"O iyi değil mi? Bu düzene ihanet etmemiş demektir! Muhtemelen bir şey yapmaya zorlandı ve şimdi kaçmaya çalışıyordu." Lenalee histeri (bir tür psikolojik rahatsızlık) içine kaymaya başladı ama Lavi bir kıyafet hışırtısı duydu ve Toma'nın Lenalee'nin omzunu sıvazladığını tahmin etti.
"Ben suan malikânenin arka tarafındayım, sokaklar boş. Buraya oldukça hızlı koşabilirsiniz sanırım. Burayı on dakika içinde bulabilir misiniz?"
"Eğer masumiyetimi kullanırsam daha çabuk gelebiliriz."
"Ama dikkatli olun, istemeden dikkat çekmenize neden olabilir."
"Olacağım."
"Uzun boylu yaprak dökmeyen ağaçların olduğu yerde bekliyor olacağım. Oraya vardığınızda sadece golemlerinizi çalıştırın. Ben sizi arayacağım."
"Tamam geliyoruz."
Lavi bağlantıyı kesti ve konak üzerinde araştırma yapmaya geri döndü. Biraz daha bakındı, bu savaş ile ilgili daha fazla kanıt buldu. Yok olmaya başlasalar bile yere çoklu mumlar saçılmıştı. Küçük ağacın üzerinde pek çok dal kırığı vardı ve bazı kanlı kumaşlar üzerinde asılı kalmıştı. Çimlerin bir bölümü yok olmuştu ya da kökleri ile birlikte yerden tamamen kopuktu. Lavi orada değilken neler olduğunu merak etti. Allen'in kıyafetlerinin üzerinde gördüğü kan çok miktarda darbe aldığını gösteriyordu. Lavi bunların hepsinin yakın zamanlarda mı yoksa geldiğinden beri işkence mi gördüğünü merak etti. Ama onları Şekerci dükkanında buldukları zaman işkence görmüş gibi görünmüyordu. Birkaç gün içinde bu sadistçe Noah'larla nasıl dost olabilmişti? Belki onları öfkelendirecek bir şey yapmıştı? Herneyse, Lavi onlardan Allen'i kurtarmayı planlanmıştı. Birkaç dakika geçtikten sonra Lavi eriyen mumları izledi ve etrafına akuma var mı diye bakındı. Uzun bir zaman boyunca hiçbir şey olmadı. Sonunda, Lavi Lenalee'yi gördü ve Kanda da yolda yürüyordu. Lavi kalın ağaçların arasından kafasını uzattı ve onları çağırdı. İlk olarak Lavi'yi gören Kanda'ydı. Lavi'ye yürümeye başladı.
"Hey Yuu! Buraya gel!"
Kanda'nın Mugen'i kılıfından birazcık çektiğini gördüğünde Lavi özür diledi.
"Dikkat et! Akumalar olabilir."
Kanda yavaş yavaş Mugen'i yerine itti ve Lavi'nin yanına yerleşti. Lavi onu ağaçların içine çekerek binayı işaret etti.
"Şu kapıyı görüyor musun? Road onu almadan önce Allen'i orada gördüm. Bence de sadece Road'ı atlatmaya çalışıyordu."
Kanda hiçbir şey söylemedi ve Lenalee kavga yerindeki hasarları kontrol etti. Toprağa bulanmış kan birikintilerini görünce titredi.
"Eh, şimdi onu nasıl bulacağız?" Lenalee sordu.
"Dışarıdan onu görebilmek için bir yol bulmak zorunda kalacağız. Konağa gidemeyiz. Anında ölürüz."
"Ama bu işe yaramayabilir. Eğer Noah'lar ile savaştıysa onu cezalandırmış veya zindana kapatmamışlar mıdır? Hiçbir zindanın penceresinin olduğunu da sanmıyorum." Lenalee geçerli bir nokta ile savundu.
"Evet, ama en azından bir başlangıç."
Lenalee başını salladı ve exorcistler kalın yaprakların arasından yürüdüler. Dallar arasına sıkıştılar. Ağacın içinden ayrılabilirlerdi ama Lavi şimdiden bir süre gözden uzak olmak daha güvenilir olur diye düşündü. Yürüdükleri sırada, yaklaşık yirmi metre uzakta pencereye gitmeye değer bir şey bulmak umuduyla gittiler ama tek gördükleri boş odaydı. Ağaçlar konağın köşesine kadar gidiyordu ama sürekli etrafı taş duvarla çevriliydi.
"Hiç Noah görmüyorum. Ne de herhangi bir akuma. Sizce onlar ne yapıyorlar?"
"Bilmiyorum Lenalee, belki de bir çay partisi yapıyorlardır." Lavi alaycı bir biçimde cevap verdi.
"Hayır. Cidden, burada her şey yolunda mı? Çok sessiz görünüyor."
"Kabul ediyorum. Sokaklar çok boş görünüyordu.(Daha ne istiyonuz geldiniz işte merkeze -.-)"
Kanda tartışmalarına hiçbir yorum yapmadı. Sadece konağa odaklanmıştı. İçeri sızmanın bir yolunu arıyordu.
"Komşu evlerden birine gidelim ve bir plan yapalım." Lenalee önerdi.
"Tamam, gidebiliriz sanırım. Bu binanın bu kısmını hiç görmemiştim." Lavi taş duvar tarafından korunan konağın yan tarafındaki açık alanı işaret etti.
"Düzenli işleyecek bir fikrim var."
Exorcistler yukarı ve sokaktaki kesik ağaçların diğer tarafına baktılar. Saklanacak bir yer bulmaya çalıştılar. Sonunda bir ev keşfettiler ve Toma onları hâlâ bekliyordu.
"Toma ile iletişime geçmeli miyiz?"
"Ne için?"
"Sadece bildiklerimizi anlatacağız, belki abime rapor verebilir."
"Eğer istiyorsan, sanırım."

INNOCENT MONSTER ( D. Gray Man)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin