İYİ OKUMALAR...
İlk sınavlarımız sonunda bitmişti.Zaten yılın başından beri çalıştığımız için hiçbir sıkıntı yaşamadan hepsinden güzel notlar almıştım.Tabii matematik hariç.
İki aydır matematik çalışıp duruyordum ama olmuyordu.Sanırım doktor olmam imkansız gibiydi.
Bu süre zarfında Edward'la birlikte piyano derslerine başladık.Her hafta 2 kere Carmen Müzik Okulu'na gidip geliyorduk. Bu sayede biraz da olsa kafam rahatlıyordu.
Tabii piyano derslerine başladığımız için annemlerden eve bir piyano almalarını istemiştim ancak düşündüğümün aksine kabul ettiler.Sanırım onlar da farklı uğraşlar içinde olmamı istiyorlardı.
Onun haricinde Edward gerçekten de dediği gibi beni her gün oradan oraya götürüp duruyordu ve bu nedenle derslerime daha az bir zaman kalıyordu. Ama sorun yoktu hâlâ derslerim iyiydi. Hatta birlikte Teksas'taki Britney Spears konserine bile gitmiştik.
Ah!..O gün çok yorucuydu.Teksas'ta gece kalmamız için oda ayarlamıştık.Ben iki oda tutalım desem de kendi fikrini kabul ettirip iki kişilik bir oda ayarlatmıştı.Şükür ki,iki tane yatak vardı.Çift kişilik bir yatakta başkasıyla uyuyamazdım.
Konser sonrası otele döndüğümüzde duş alacağını söylemişti ki,tişörtünü çıkarınca kaslarını ilk kez görmüş ve oldukça utanmıştım.Ona bakmamaya çalışırken oldukça zorlanmıştım.
O konseri yarıda bırakmak zorunda kalmıştık çünkü konserde şarkı aralarında izleyicilerle sohbet ederken LGBT hakkında konuşulmuştu ve moralim oldukça bozulmuştu.Bu konunun açılma sebebi ise iki hafta önce Libya'daki eşcinsellerin katledilmesiydi.
-"Hiç kimse bir kişiden hoşlandığı için veya kendi cinsine aşık olduğu için yargılanamaz dilediğiniz gibi yaşamalısınız." diyen Britney Spears tütlerimin diken diken olmasına yetmişti bile.
O gün çok ağlamıştım.Artık alışmıştım ağlamaya.Her gün aynı şeyleri düşündüğümden dolayı bir süre sonra bağışıklık kazanmış gibiydim.
Odaya annem girince test çözerkenki düşüncelerimi bir kenara bıraktım.
-"Daha hazırlanmadın mı Luke? Bugün Edwardlara gideceğimizi unuttun mu?"
Ah! Bir de geçen ay yapılan veli toplantısında ailemle Edward'ın ailesi tanışmış ve oldukça samimi olmuşlardı. Sürekli birbirimizin evine gidip duruyorduk. Daha doğrusu annemler gidiyor,ben gelmiyor ve ben gelmediğim için bana kızan bir Edward bizim eve geliyordu.
-"Ben gelmes-"
-"Geliyorsun." diyen kesin bir ses,cümlemi bölmüştü. Edward'la arkadaş olabilirdim ancak hâlâ sosyofobik bir gerizekalıydım.
Oflayarak sandalyeden kalktım ve gardırobuma yöneldim.
Koyu kahverengi dar paça bir pantolonun üzerine gri ve lacivert renkli bir sweat giydim ve lacivert kaşe montumu giyerek gardırobu kapattım.
Saçım her zamanki gibi yukarı dikilmiş duruyordu. Elimle tarayıp telefon ve kulaklığımı aldım. Tam aşağı inecektim ki telefonuma mesaj geldi.
-"Matematik kitabını getirmeyi unutma, sana ders anlatacağım asosyal çocuk.Ve kendini de unutmasan iyi edersin.Çünkü bu sefer de gelmezsen saçını yere sürte sürte eve sürüklerim seni."
Edward'ın mesajına gülerek baktıktan sonra yanıma bir iki kalem ve matematik kitabını alarak aşağıya indim. Annemler beni bekliyormuş gibi merdivenden indiğim anda ayaklandılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Her Zaman Vardır
Ficção Adolescente18 yaşındaki Luke,özel bir durumu yüzünden çevresinden ve okulundan kendini tamamen soyutlamıştır.Onunla tanışmaya çalışan herkesi reddettiği için bir süre sonra çevresi de onu reddetmeye başlamaktadır. Fakat bu sene okullarına Fransa'dan yeni gelen...