İYİ OKUMALAR...
Bir hafta boyunca Edward beni yalnız bırakmamıştı. Aileme ve annesine benim yine kriz geçirdiğimi ve yalnız kalmamı istemediğini söylemişti ancak intihar etmeye kalkıştığımı anlatmamıştı.
Sırt çantasında bulunan birkaç parça kıyafet ve test kitaplarıyla odama girdiğinde çok şaşırmış olsam da benim için iyi olmuştu. Birlikte genelde test çözsek de annem ve babam bizi gülerken gördükçe mutlu oluyorlardı. Benim iyiliğimi istiyorlardı.
Babam ise, tekrardan o Mr. Quart denilen psikopat psikoloğa beni götürmek istemişti ama bir daha o adamla konuşursam cinayet işlerdim.
İntihar etmeye çalıştığım o günden sonra ikimiz de o günle ilgili konuşmadık. Ama benim unutamadığım birkaç olay vardı. Mesela elimi tutması. Çok güzel hissettirmişti. Elim karıncalanmıştı ama çekmemiştim elimi. Öyle kalmasını istemiştim. Sonra ona sarılarak uyumam vardı.
Belki de en güzel uykumdu. Ben...ilk defa birisine sarılarak uyumuştum. Göğsü çok sert olsa da çok rahattı.
-"Mr. Sherwood? Tahtadaki soruyu çözmeye ne dersiniz?" diye dalgınlığıma son veren Mr. Blue sayesinde tahtaya bakmıştım.
Trigonometriden nefret ettiğimi söylemiş miydim bilmiyorum ama nefret ediyordum.
-"Bu sorunun benzerini sana çözmüştüm. Eğer çözemezsen seni vururum." diye sessizce tıslayan Edward ile yavaşça yutkundum.
Tahtaya giderken soruyu incelemekle meşgûldüm. Sanırım en azından bunu çözebilirdim.
Rastgele dik indirmelerimin sonucunda soruyu zorla çözmüştüm ve yerime oturmuştum. Mr. Blue çözemeyeceğimi biliyordu. Çünkü matematikte tam bir özürlü olduğumu biliyordu. Son sınavdan C- almıştım.
-"Aferin." dediğinde Edward'a gülmüştüm. O, çok iyi bir arkadaştı. Ona borcunu ödeyemezdim sanırım.
Yemek arası zili çaldığında Effie denen kızıl bizim sıramıza geldi ve Edward'a bir kağıt uzattı.
-"Öğle yemeğini birlikte yiyelim mi?" diye sorduğunda ikimiz de şaşırmıştık. Ama kız haklıydı. Ben bile Edward'dan etkilenebiliyordum bir kız mı etkilenmezdi sonuçta Edward kaslıydı. Sadece kaslarıyla bile bir adım öndeydi. Hatta bir adım değil 10-20 adım öndeydi.
-"Sağol Effie,birlikte yemesek daha iyi." deyip Effie'yi reddettiğinde Effie şaşırmıştı. Okulun en güzel ve en zeki kızlarındandı.
Effie,somurtmuş bir şekilde sınıftan çıkarken Edward ile yemek yemeğe gitseydi kavga çıkarabileceğimi düşündüm. Tek arkadaşımın da sevgilisi yüzünden benden uzaklaşmasını istemiyordum.
Kolumdan tutarak beni kaldırdığında Edward'ın peşinden giderek yemekhaneye ilerledim.
Bir haftada beni toparlamıştı. Normalde bir kriz geçirdikten sonra uzun süre ruh gibi hissederdim ancak yanımda durmuştu. Gece olduğunda saatlerce konuşup sabahladığımız vakitler olmuştu.
-"Ne düşünüyorsun?" dediğinde yine daldığımı fark ettim.
-"Hiç." derken omuz silkmiştim.
-"Pekala,şimdi cevap ver." dediğinde inanmadığını anlamıştım.
-"Son bir haftayı düşünüyordum." dediğimde sorarcasına baktı.
-"Normalde krizin etkisi çok uzun süre geçmezdi. Ama sadece bir hafta sürdü." çatılan kaşları normale döndü.
-"Kahretsin bu yeteneğim." dediğinde ikimiz de güldük. Yetenekten ziyade ondan etkilenmemdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Her Zaman Vardır
Teen Fiction18 yaşındaki Luke,özel bir durumu yüzünden çevresinden ve okulundan kendini tamamen soyutlamıştır.Onunla tanışmaya çalışan herkesi reddettiği için bir süre sonra çevresi de onu reddetmeye başlamaktadır. Fakat bu sene okullarına Fransa'dan yeni gelen...