-Deniz? İyi misin?
Güçlükle kendime geldim.
-Bu ne demek?
-Ne oldu ki? Burayı bu kadar sevdiğini bilmiyordum?!
Burayı değil;O'nu seviyorum ben... Arslan donup kalmıştı.Hiçbir şey söylemedi,hareket etmiyordu ve boş boş bakıyordu.Nefes bile almıyor gibiydi.Elini sıktım.Kendine geldi ve bana baktı.O güzel gözlerinde hiçbir duygu yoktu.Sadece koca bir boşluk...
-Baba bu konuyu akşam konuşabilir miyiz?Gitmemiz gereken bir yer var.
-Deniz.İyisin değil mi?
Sorma şeklinden de anlaşıldığı gibi beni buraya bağlayan birşeyin varlığını aklına dahi getirmiyordu.Baba... Tam da zamanıydı ki! Onu daha yeni bulmuştum ve şimdiden kaybediyordum bile.Hayır! Bunu bir şekilde düzeltmeliydim.Bir şeyler yapmalıydım ama şimdi değil.Şu an değil.
Konuşmayı istemiyordum.Eğer onunla konuşmaya devam edersem gözyaşlarımı daha fazla tutamayacağımı biliyordum.
-Akşam gelirim.Üzgünüm gitmeliyiz.
Ayağa kalktım.Arslan güçlükle konuşup babama iyi bir gün diledi.Dışarı çıktığımızda ikimiz de iyi değildik.Onu oradan uzaklaştırdım.Bir sokak arasında ilerlerken beni durdurdu.
-Gidecek misin?
Soğuk ve sert sesi kulaklarımı tırmaladı.
-İstemiyorum, inan ama...
-Mecbursun? Anlıyorum.
-Hayır onu demek istemedim. Gitmeyi istemiyorum ama bu işten nasıl kurtulacağımı da bilmiyorum.
Ona baktım hiçbir şey söylemedi.Birşey söylemesini istiyordum,herhangi bir şey...Ama o put gibi orada duruyordu.Bu şimdi ne anlama geliyordu?
-Birşey söylemeyecek misin?
-Ne duymak istiyorsun?
-Ne? Ne mi duymak istiyorum?
-Söyleyecek birşeyim yok benim,senin varsa buyur söyle.Dinliyorum.
-Allah aşkına Arslan,neden bu kadar zorsun?!
-Zor olan ben miyim,küçük hanım? İyi düşün.
-Arslan tüm bunlar ne demek oluyor? Anlam veremiyorum.
Yaslandığı duvardan ayrıldı ve yanımdan geçti.
-İşim var.
Ve öylece gitti.Gitti! Tüm bunlar da neyin nesiydi şimdi? Ne demeye çalışmıştı?
Orada çakılı kalmıştım ne ileri gidebiliyor ne de geri adım atabiliyordum.
Şimdi ben ne yapacaktım?
Onun gittiği yöne doğru yürümeye başladım,kendimi toparlayınca.Bulunduğum sokağın sonunda bir bar vardı,sadece.Onun dışında ise ikinci el kıyafetler satan eski bir mağaza vardı.Orada olması mantıksızdı.Bara doğru yürümeye başladım.Ama kapısında durdum.Birincisi yaşım tutmadığı için beni almayacaklardı;ikincisi ve asıl önemli olanı ise onu bulup ne diyecektim ki? Birşeyler söylemesi gereken o değil miydi, bana karşı sergilediği son davranışından sonra?..
Kapı açıldı ve içeride oturan Arslan'ı gördüm,elinde içki kadehiyle ve...ve yanında bir kızla...Sarmaş dolaş?
Gözyaşlarımı tutamadım.Ve o an göz göze geldik.Hemen oradan ayrıldım.Ayrılmak ne kelime koştum ta ki sakinleşene kadar.Arslan...Neden böylesin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Sevgilim
Teen FictionYüzüme sıçrayan cam parçalarının açtığı kesiklerden,kanlar akıyordu. Artık buna daha fazla katlanamazdım. Hızla evden çıktım ve o beni durdurmaya dahi çalışmadı. Dışarı çıktığımda gecenin karanlığı etrafımı sardı. Yağmur hızlanıyordu ve benim gide...