Yorumlarınızı okumayı çok istiyorum ancak yazmıyorsunuz.Üzülüyorum...
Lütfen hikayemle ilgili görüşlerinizi belirtmekten çekinmeyin.Fikirlerinizi bilmeden kendimi geliştirmem mümkün değil.
Umutla bekleyeceğim :D
İyi okumalar.
Arslan okuduğumu görmeden yüzümü ondan çevirdim.Ayağa kalktım.
-Gitsem iyi olacak Arslan.
-Bak burada kal,bugünlük.Konuşmak istediklerim var seninle.Ama biraz işim var.Eğer bekleyebilirsen...
-Üzgünüm,bekleyebileceğimi sanmıyorum.
Lanet olsun ki sesim çatlamıştı.Arslan kalktı ve yanıma geldi.
-Sen iyi misin?
-Evet,oldukça.
-Sözümü dinle ve burada kal.İyi olduğuna emin olmak istiyorum.
-Hayır ben gitm...
-Burada kalıyorsun!
Yine o buz gibi keskin ses... Sadece başımı sallayabildim.
O giderken tek düşünebildiğim şey; Arslan'ın sözünü neden tuttuğumdu.Korkudan? Onu sevdiğim için olabilirmiydi peki?
Kalktığım koltuğa tekrar oturdum.Biraz film izledim ve battaniyeyi alıp üzerimi örttüm.Bir süre böyle oturduktan sonra uzandım.Arslan gelecek gibi görünmüyordu ki zaten şimdiden gideli bir saati geçmişti,bile.Hem ben neden onu bekliyordum ki?Burada durup,onu beklememin ne anlamı vardı?Onu neden önemsediğimin aksine her şey gayet açıktı.Sahi neden ben onu ve onun dediklerini bu kadar önemsiyordum?İçimden bir ses 'Onu sevdiğin için olabilir mi?'dedi.Ve bu sese kalp atışlarım da hızlanarak eşlik etti.Artık kendime itiraf etmemin zamanı gelmişti.Ben Arslan'a aşıktım.Ve o da bir başkasına... Ve bu da yetmezmiş gibi aşık olbileceğim en kötü adayı seçmiştim.Onun gibi psikopattan ne gibi bir beklentim olabilirdi?Ona nasıl güvenebilirdim? En önemlisi o beni sevebilir miydi ki? Hayır Deniz! O zaten birisini seviyor ama o sen değilsin!
Kendimle bu doğruları konuşmak gerçekten zordu.Göğüs kafesimde bir acı hissettim.Kalbimde bir yara açılmış gibiydi.Hayatım boyunca her zaman korkmuş,nefret etmiş ama her zaman da yaşamış olduğum şeyi yine ve bu kez daha kuvvetli bir şekilde yaşıyordum.Bu karşılıksız aşktı.Neden böylesine bir aşk vardı ki ortada? Ama asıl soru; aşk diye birşey var mıydı? Bunca zaman Rüzgar gibi birini sevmiştim;hiç tanımadan.Peki ne elde etmiştim? Hiç... Koca bir hiç...Bu gezegende emin olduğum tek bir şey varsa o da aşkın iki taraflı olmadığıdır.Aşk her zaman tek taraflıdır.Her zaman biri bir diğerini daha fazla sever.
Evet tüm bunları mantığıma dayanarak söylüyordum ama bir yanım acaba diyordu.Acaba o da beni seviyor mudur? Hiç aklına geliyor muyum? Gelgelelim ki her ne kadar aşkın olmadığını savunup dursak da aslında kalbimizde bir yer umutla bekliyor;bizi aşka inandıracak kişiyi...
Film bitmişti ve Arslan hala ortalıkta yoktu. Aklıma onun şu an Sarmaşık ile olduğu gerçeği geldi. Ayağa kalktım, ışıkları yakmadan pencereye ilerledim.Ve kırmızı bir araba gördüm. İçinden Arslan çıktı. Ardından da Sarmaşık. Onun yanına gitti ve Arslan'a sarıldı. O ise birşeyler söyledi ve kızı nazikçe kendinden uzaklaştırdı. Kız ise olmasından korktuğum bir şeyi yaptı. Arslan'ı öptü. O an hemen arkamı döndüm. Benim burada ne işim vardı? Sevgilisi olan bir çocuğun evinde ne yapıyordum?Gözlerim doldu. Gözyaşlarımı silmeye çalışırken evin arka kapısından çıktım. Arka sokağa açılıyordu.Sokak oldukça karanlıktı. Yürümeye başladım. Yurt buraya uzak değildi. Ama oraya ulaşmak için ön sokağa çıkmalıydım. Bir süre yürüdükten sonra ön sokağa çıktım. Ve istemsizce sağıma dönüp Arslan'ın evine baktım. Sarmaşık'ın arabası yoktu ve Arslan da tam o anda eve gidiyordu . Adımlarımı hızlandırdım ve yurda doğru yürümeye başladım. Oraya ulaştığımda ise bir duş aldıktan sonra yatağıma uzandım. Düşünmeye başladım. Ben şimdi ne yapacaktım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Sevgilim
Teen FictionYüzüme sıçrayan cam parçalarının açtığı kesiklerden,kanlar akıyordu. Artık buna daha fazla katlanamazdım. Hızla evden çıktım ve o beni durdurmaya dahi çalışmadı. Dışarı çıktığımda gecenin karanlığı etrafımı sardı. Yağmur hızlanıyordu ve benim gide...