Arslan'ın babama haber verdiğine inanamıyordum. İlk uçakla gelmişti. Çok endişeli ve sinirli görünüyordu. Hastaneden çıkış işlemlerimi yapıp yanıma geldi.
- Yürüyebilecek misin meleğim?
- Evet.
Dışarı çıktık. Rüzgar babamın kiraladığı arabaya binmeme yardım etti.
- Baba nereye gidiyoruz?
Rüzgar atıldı.
- Bize.Evimiz oldukça müsait.Arslan görünürlerde yoktu. Onun nerede olduğunu birkaç kez sordum ancak kimse yanıt vermedi.Telefonum ve kalan eşyalarım babamdaydı.
- Baba? Telefonumu alabilir miyim acaba?
- Deniz lütfen.
Eve geldik.Babam koluma girdi.Bana oda hazırlamışlardı.Yaprak yanıma geldi,babam ve Rüzgar biraz dışarı çıktı.
Üzerimi değişmeme yardım eden Yaprak'a baktım.
- Arslan nerede?
- Tatlım biraz uyu. Çok yorgun olmalısın.
-Yaprak! Beni sinirlendirme.Nerede diyorum?!
- Bilmiyorum.
- Yalan söylüyorsun.
- Hayır, Deniz. Gerçekten bilmiyorum.Sakladığı bir şey vardı. Gergin olduğu yüz ifadesinden anlaşılıyordu.
- Yaprak bana söylemek istediğin bir şey yok mu?
- Sen neden bahsediyorsun?
- Bir şey saklıyorsun.
- Hayır. Bunu nerden uyduruyorsun bilmiyorum ama canımı sıkmaya başladın.
- Öyle olsun.Şimdi bir şey sakladığı daha da açıktı.
O odadan çıkınca babam yanıma geldi.
- Meleğim,iyi misin?
- Evet.Neden hemen geldin ki? Önemli bir şey değildi.
-Aksine çok önemli.
-Baba Ars...
Sözümü kesti.
- Deniz. Bunları daha sonra konuşalım. -Hayır, baba bilmek istiyorum. Neler oldu?
- Bir şey olduğu yok.
Babama dikkatlice baktım.
Derin bir nefes aldı.
- Onunla görüşmeni istemiyorum.
- Ne?!
- Evet. Doğru duydun. Eğer onunla görüşmekte ısrar edersen; kararımı değiştirmek zorunda kalacağım.
- Ne kararını?
Elimi tuttu.
- Bak Deniz. Seni önemseyen ve seven kişiler olduğunu gayet iyi biliyorum. Ama sen de şunu bilmelisin ki ben seni herkesten daha çok seviyorum ve yine herkesten daha çok değer veriyorum,sana. Geçen sefer seni dinledim ama bu kez böyle olmayacak.
- Baba lütfen açık konuşur musun?
- Bunu daha sonra konuşalım. Hadi yemek yemelisin.Karanlık çökerken babam odama geldi.
- Herkes nerede?Burada tek başıma oturmaktan sıkıldım.
- Bir işleri varmış. Sen uyurken gittiler.
- Peki.Baba. Söyler misin artık Arslan nerede?
- Deniz sana sadece iki seçenek sunuyorum. Ya benimle Amerika'ya geleceksin. ..
Sözünü kestim.
- Hayır, gelmem!
-Ya da ben buraya taşınacağım.
- Baba,hayır. İşini sevdiğini iyi biliyorum. Ayrıca Derya Hanım da var.Sen gelmek istesen bile o gelmez.Ve gerçek şu ki benim için hayallerinden vazgeçmeni istemem.
- O zaman bu kez benimle geliyorsun.
- Baba...
- Deniz. Herşeyden haberim var.O çocuk yüzünden neler yaşadığını öğrendim ve bu yüzden çıldırmak üzereyim.Yaprak! Onu bulduğum yerde öldürecektim.
- Baba ama ben burada kalmak istiyorum.
- Deniz.Bir daha başının belaya girmesini istemiyorum.
- Girmeyecek.
- Hayır, bu o çocukla olduktan sonra mümkün değil!
- Ama ben gerçekten burayı seviyorum. Hem okulum...
- Bana okulum deme! Bahaneler uydurma! Notlarından da haberim var,Deniz.Hepsi o çocuk yüzünden! Ve inanmakta güçlük çekiyorum ama o serseri okul birincisiymiş?! O öyle çalışırken sen ne yapıyordun acaba?
- Baba...
- Yeter artık! Hayatını daha fazla mahvettiğini izlemeye niyetim yok!
-Peki derslerime çalışacağımı ve beladan uzak duracağımı söylesem?
- Beladan uzak duramazsın; o çocukla görüşmeye devam ettikçe. Ve ben onunla görüşmeni istemiyorum.
- Ama baba ben Arslan'ı...
- Yeter!
İlk defa bu kadar sinirli görmüştüm,onu.O melek gibi adam bir anda yok olmuştu.
-Artık onunla görüşmeni istemiyorum,o kadar!
Sinirle kapıdan çıktı,gitti.Bir Hafta Sonra
Bir haftadır Arslan aramalarıma cevap vermiyordu. Okula geldiğini arkadaşlarından öğrensem de onu hiç görememiştim.Babam henüz gitmemişti.Ve tüm eşyalarım Arslan'ın evinden Rüzgar'ın evine taşınmıştı.
Okuldan gelince direkt odama çıktım. Görünürlerde kimse yoktu. Yaprak kütüphanedeydi ve Rüzgar hala okuldaydı,grup çalışması için. Babamın nerede olduğuna dair bir fikrim yoktu.
Arslan'ı aradım ama yine açmadı.Ama bu kez pes etmedim ve aramaya devam ettim.
Beşinci çalışında açtı.
- Arslan?
- Efendim?
- Nasılsın?
- İyiyim. Sen nasılsın? İyileştin mi?
- İyiyim. Ben seninle konuşmak istiyorum.
- Konuşuyoruz ya?
-Yüz yüze.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Sevgilim
Teen FictionYüzüme sıçrayan cam parçalarının açtığı kesiklerden,kanlar akıyordu. Artık buna daha fazla katlanamazdım. Hızla evden çıktım ve o beni durdurmaya dahi çalışmadı. Dışarı çıktığımda gecenin karanlığı etrafımı sardı. Yağmur hızlanıyordu ve benim gide...