Sabah erkenden kalkıp okul için hazırladım. Babam ve Derya Hanım görünürlerde yoktu. Okula gittiğime dair bir not bırakıp çıktım. Önce bir fırına uğradım ve sıcak bir pide alıp okula doğru yürümeye başladım. Daha önce de gördüğüm bir parkta durdum ve bir banka oturdum. İnsanlar telaşla işlerine koşturuyorlardı.Bir zaman sonra oradan kalktım ve yürümeye devam ettim. Parkın karşısındaki beyaz evden Arslan çıktı. Her zamanki gibi siyahlar içindeydi. Yanına gitmek ve konuşmak istedim ancak Peri'nin söyledikleri bir an olsun aklımdan çıkmıyordu. Ne yapmalıydım? Evet,nedenini öğrenmeyi çok istiyordum ancak korkmaya da başlamıştım. Benim bulunduğum kaldırıma geçti. Fakat beni görmemiş gibiydi. Yürümeye devam etti. Kararsızlık içerisinde ben de yürümeye devam ettim.
Benden uzundu,iriydi ama kilolu da değildi. Sadece kaslıydı.
Bir anda arkasını döndü.
- Yine peşimdesin?
- Şey ben..Hayır. Peşinde falan değilim.
-Hayırdır? Bugün gününde değilsin herhalde?
- Ne?
- Hakaret duymayacak mıyım? Onu diyorum.
Yüz ifadesi ciddiydi. Ancak gözleri bu kez sakin olduğunu gösteriyor gibiydi. Ama belki de bunu ben uyduruyor da olabilirdim.Ona pideden uzattım.
- Hayır.
Aldı. Kafasını salladı.Teşekkür olarak kabul ettim.
Yanından geçtim. Her ne kadar onunla konuşmak,onu tanımak istesem de bunu yapmam pek akıllıca olmayacak gibi geliyordu.
Bana yetişti ve yanımda yürümeye devam etti.
Ona döndüğümde boynuma bakıyordu.
- Neden hep yanlış zamanlarda karşıma çıktın ki?
- Senin hiç doğru zamanın var mıydı ki?
Cevaplamadı. Şimdi koyu kahve olduğunu gördüğüm gözlerini yola çevirdi.
- Üzgünüm.
Şaşırdım.
- Ne?
- Boynun için.
Boynum mu?Çantadan aynamı çıkarıp baktım. Kapatıcı sürmeyi unutmuştum ve tüm o morluklar ortadaydı.
- Demek özür dileyebiliryorsun?
Birşey söylemedi. Yüzüne baktım. Kaşındaki yara bandını çıkarmıştı ve gözündeki morluk da gündüz daha belli oluyordu.
- Peki sen iyi misin? Dün de sordum ama...
Aceleyle sözümü kesti.
- Evet. İyiyim.
-Peki dün niye benimle konuşmadın?
- Ben...Ben sadece şaşırdım.
- Neden ki?
- İyi olup olmadığımı sordun.Ben...neden sorduğunu anlayamamıştım.
- Acaba suratının halinden olabilir miydi?
- Hayır yani...Neden...
- Senin gibi bir psikopatın yaralandığını umursadım?
Gözlerini bana çevirdi.
- Aynen.
- Nedeni yok.Ben meraklı bir insanım ve senin aksine çevremdeki insanları umursuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Sevgilim
Teen FictionYüzüme sıçrayan cam parçalarının açtığı kesiklerden,kanlar akıyordu. Artık buna daha fazla katlanamazdım. Hızla evden çıktım ve o beni durdurmaya dahi çalışmadı. Dışarı çıktığımda gecenin karanlığı etrafımı sardı. Yağmur hızlanıyordu ve benim gide...