Bölüm 4 / Halı

1.1K 370 223
                                    

Multi: Onur

-Hatırlatma-

Bilmediğim bir tehlikenin içindeydim ve bir armadillo gibi kendimi top haline getirip sert kabuğuma güvenme suretiyle tehlikenin geçmesini bekleyemezdim.

Ben bir dişiydim ve dişiler yeri geldiğinde en tehlikeli varlıklar olabilirdi.

~Derin~

Onur'un yanından havluyu aldıktan sonra arkamı dönüp Alp'e doğru ilerledim. Onu kafasında bir çok soruyla bırakmıştım. Bu korkunç bir durumdu ve aynısını benim yaşıyor oluşum onun için gram hüzün duymamı engelliyordu.

Şaşkınlığını atlatıp peşimden geldi. Sanırım Alp'i şimdi öldürebilecek olmamdan korkuyordu.

" Merak etme onu öldürmem. Üstelik iyileşsin diye bu kadar uğraşmışken olmaz. " Hafif gülümsemeyle Onur'a baktığımda Alp'e baktığını gördüm.

Alp'e bakan Onur " İşte bu gerçekten rahatlattı. " dediğinde ben Alp'in üzerini örtmekle meşguldüm. Evin içi yaz ayı olmasına rağmen salonun kırılmış camlarından dolayı saatler ilerledikçe soğuyabilirdi.

Şimdi bırakalım da Onur Bey rahatlasındı. Sonrasında rahatsızlığı had safhaya ulaşacaktı nasılsa. Bunu bizzat kendimin yapacağı da ortadaydı. Belki iyileştiğinde Alp'i de kendi tarafıma çekerdim. Bugünün iyi arkadaşları yarının düşmanları olmaya en yakınken bunun da olabileceği gibi bir ihtimal söz konusuydu.

Alp'i kendi tarafıma çekip ona güvenir miydim? Orası muamma olsa da kendi işimi yardımsız halledebilirdim. Üstelik bu kadar eğlenceli giderken neden zaferime bir ortak edineyim ki?

Alp'e iyileşmesinde yardımcı olacak bir serum bağladım. Onur söylediğinin aksine hiçte rahatlamış görünmüyordu.

" İnan bana çok rahatlamış görünüyorsun. " Onur'un gözleri açılmış biçimde yere bakıyordu. Bende baktığı yere doğru baktım. Bir de ne göreyim! Binlerce lira değerinde kök boya halımın üzerinde kurumuş kan damlacıkları vardı.

Basmaya kıyamadığım, dokunmadan gözümle sevdiğim halıma neler olmuştu böyle. Ellerimi nereye koyacağımı bilemedim. Halımın yanına çöküp oturdum. Gözlerimle hasar tespiti yaptım. Tam tamına 4 adet damlacık vardı. Hüzünlendim. Ama artık olan olmuştu.

Tam bu sırada omzumda bir baskı hissettim. Sonrasındaysa yanıma çöken bir beden.

" Bu kadar üzülmen normal mi? Sadece sıradan bir halı, temizlenebilir. Kan lekesinin çıktığından eminim. " Bu sözleri bozuk olan sinirimi yerle bir etmeye yetmişti. Benim halıma sıradan demişti. Benim halıma. Benim!

Sesimi kontrol edemeyerek yüksek bir tonla " O sıradan bir halı değil! O benim halım anlıyor musun? Benim halım kesinlikle sıradanın yanından geçmiyor! Ve bu kadar üzülmem normal hatta daha fazla üzülebilirdim. Eğer sen burda olmasan ağıtlar eşliğinde onu kuru temizlemeye yolcu ederdim. " diyerek ellerimi yere vurdum. Birkaç defa daha vurduktan sonra " Lanet olsun! Bu halıyı alabilmek için kaç kadınla kavga ettim haberin var mı?!? "

Kafamı kaldırıp Onur'a baktığımda bana tam anlamıyla dehşetle baktığını gördüm. Sanki mandanın söğüt dalına yuva yaptığını görmüştü.

Birkaç dakika sonra kendini topladı ve omzumu daha fazla sıktı.

" İnan bana seni anlamıyorum. Ama bunun bir önemi yok. Kadınları anlamaya çalışmayı birkaç yıl önce bıraktım. " Onur'un aşk acıları şuan dinlemek isteyeceğim son şey bile değildi.

Nefesimde Gizli | #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin