Bölüm 7 / Sorgu

1K 269 193
                                    

-Hatırlatma-

Normalde bağlı olarak uyanan kimseler kurtulmak için çabalardı, ipleri zorlardı. Bu ikiliyse kıpırdamadan, öylece oturuyorlardı. Kurtulabileceklerini düşünmüyorlar mıydı? Yoksa beni yeterince ciddiye mi almıyorlardı?

" Ne istiyorsun? " Onur'un yönelttiği soru dudağımın kıvrılmasına sebep oldu.

Aslında bu soruyu benim sormam gerekiyor.

" Benden ne istiyorsunuz? "

~Derin~

" Senden hiçbir şey istemiyoruz. Şimdi bizi çözer misin? " Alp'in sözleri önce gülümsememi daha sonra sinirlenmemi sağladı. Gerçekten özenli bir şekilde onları bağladıktan sonra, yanlışlıkla bağlamış gibi pardon abi bir daha olmaz diyerek çözmemi beklemiyordu değil mi? Sanırım bekliyordu.

" Acaba ordan bakınca salak gibi mi duruyorum? Yoksa yaran beyninde bir travma yarattı da, beyninin alıcı ayarlarıyla mı oynamak gerekiyor? " Ayağa kalkıp Alp'in önünde durudum. Sağ elimin işaret parmağını kafatasında hayali bir daire oluşturacak şekilde gezdirken " Biliyor musun Alp, beyin ameliyatlarının çoğunda kafatasınının altında bulunan 1400 gramlık beyine ulaşabilmek için matkap kullanılır. Eğer beyninin alıcı ayarlarıyla oynamamı istiyorsan söylemen yeterli, evimde bir matkap seti var. " dediğimde sesli bir şekilde yutkundu. Sanırım beynini seviyordu.

Kahkaha atıp sandalyeme tekrar kuruldum. Gülümseyerek " Alp, tatlım seni çözmedim ama dargın değilsindir, inşallah? " dediğimde, Alp başını hayır anlamında salladı.

" Bende öyle düşünmüştüm. " diyerek başımı Onur'a çevirdim.

" Onur anlatmak istediğin bi şeyler varsa dinleriz. " Onur başını hayır anlamında salladı. " O zaman söylemek istediğin bir şarkı vardır ya da bir fıkra anlatta keyfimiz yerine gelsin. Çok zor değil, Temel bir gün buraya gitmiş diye cümleye başlarsan devamı gelecektir. " Hafif şaşkınlıkla karışık hayret bulunduran suratı, anında değişen duygusal hallerime eror veriyordu. Amacım da kısmen buydu. Psikolojik olarak çökertip istediklerimi elde etmek en mantıklı seçenekti. Biraz oyun oynayıp algılarını yavaşlatacaktım.

Beyinleri anlık olarak farklı yönlere çekildiğinde yorulacak; sorduğum soruları anlayamayıp cevap verememeye başlayacaklar ve anlayıp cevap verme arzusu içine girecekler. Çünkü dudaklarım oynuyor olacak ve kulaklarını tırmalayan uğultular eşliğinde beyinlerini zorlayıp daha çok yoracaklar. En son aşamada uyuyamazlarsa beyin kanaması geçirip burunlarından kanlar süzülerek ölecekler.

Bu teorimin gerçekleşmemesi için algı operasyonunu büyük bir titizlikle uygulamalıydım. Ölmelerini istemezdim. Benim işime bülbül gibi şakırken yararlardı. Hem evimin sınırları içinde ölüm istemiyordum. İki ölüyü taşıması, mezar kazması, gömmesi derken iş fazla uzundu ve ben o kadar güçlü değildim. Üşenirdim hem.

Bildiğim tek şey beyinlerini yormak için çokça saçmalayacağım ve belki bir miktar korkutacağımdı.

" Onur başla istersen, bak Alp ve ben sabırsızlıkla fıkranı bekliyoruz. "

Onur yüzünü Alp'e döndü. Hala bana inanamadığı belliydi. Alp'le konuşmadan bağlantı kurmaları hoşuma gitmiyordu. Bildiğim kadarıyla ev arkadaşıydılar ve konuşmadan da iletişim kurabilirlerdi. Birbirlerinden destek görmelerini bir şekilde engellemeliydim, ama nasıl?

O sırada aklıma gelen fikirle mutfaktan, yeni değiştirdiğim buzdolabının kartonlarını alıp geri döndüm. Kartonları diğer evime giderken geridönüşüm kutusuna atmak için saklıyordum. Geridönüşene kadar başka işlere de yarayacakları varmış.

Nefesimde Gizli | #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin