ON SANİYE

418 18 3
                                    

"Yarışma sadece. Hem paraya ihtiyacım var diyordun hep. Fırsat ayağına geldi tepme."
"Şarkı yarışması..."
"Ne var bunda?"
"Şarkı söylemediğimi biliyorsun."
"Neden söylemiyorsun? 10 yaşına kadar bülbül gibi ötüyordun. Ne oldu da şarkı söylemez oldun? Bizden de uzaklaşmaya başladın. Alita ne oldu sana anlat lütfen."
Biraz düşündü arkadaşına her şeyi anlatmak istedi tüm kelimeler dilinin ucuna kadar geldi ama vazgeçti. Ve kantine doğru ilerlemeye devam etti.
"Alita!"
"Boşuna uğraşıyorsun. Ben de denedim. Yaklaşık on yıldır da denemeye devam ediyorum."
"Bir şey de anlatmıyor. Bugün zaten ayrı bir sessiz.?
"Bugün günlerden ne?"
"28 Eylül... Ou bugün..."
Cleo ve Mira Alita'nın yanına gitti.
"Alita... üzgünüz..."
Alita kahvesini yudumlarken arkadaşlarına baktı. Sorun değil anlamında kafasını salladı.
Üç kız sessizce oturup sadece kahvelerini içtiler. Alita kahvesini bitirir bitirmez ayaklandı.
"Gitmem gerek."
"Bizde geliyoruz."

Alita hiçbir şey demeden sadece yürüdü. Mira ve Cleo kendi arasında konuşmaya başladı.
"Küçükken böyle değildi. Ayrıca ailesinin ölümünden de kendini sorumlu tutuyor. Sebebini hala anlamadım. " dedi Cleo.
"Ben de anlamadım anladığımda sana da haber veririm."
"Kendini çok üzüyor. "
"Sence ne zaman anlatır?"
"Kendini ne zaman hazır hissederse. Bizde o gün onu dinleyeceğiz."
Mira gülümseyerek kafasını salladı.


Mezarlığa geldiklerinde ailesinin mezarında bir kişi daha vardı. Onları fark edince uzaklaştı.
"Kimdi o?"
"Görevli sanırım." Dedi Alita.
Alita önde Mira ve Cleo arkada mezarların önünde durdular. Mezarı temizlediler.

Alita ağlamaya başladı.
"Benim yüzümden... hepsi benim yüzümden..."
"Alita ne zaman anlatmak istersen biz burdayız. "Dedi kızlar.
Alita uzun bir süre sessiz kaldı. Sadece ağladı. Arkadaşları hep yanındaydı. Ailesi öldüğünde daha da sıkı kenetlenmişlerdi birbirlerine. Sadece... Ondan uzaklaşmalarını istemiyordu.

Kızlar tam gitmek için arkalarını döndüğünde Alita anlatmaya başladı.
"En son şarkı söylediğimde ailem her şeyi unuttu. Beni, birbirlerini... kavga etmeye başladılar. En sonunda birbirlerini öldürdüler."
"Nasıl?"
"Bir şarkıyla mı?"
"Tuhaf olduğu için anlatmak istemedim. O günden sonra her gece o adamı rüyamda görüyorum. "
"Hangi adam?"
"Mavi saçlı gümüş gözlü bir adam. Bana bir şeyler diyor ne dediğini hatırlamıyorum. Kanlı eliyle alnıma dokununca rüya bitiyor. Korkuyorum ya tekrar şarkı söylediğimde insanlar unutup birbirini öldürürse diye..."
Kızlar sadece baktı.
"Mavi saç?"
"Gümüş gözler?"
"İnanmıyorsunuz. Gerekte yok zaten." Diyerek uzaklaştı.
"İnanması güç. "
"Fazlasıyla. "

Alita parka gitti. Bir ağacın dibine oturdu. Her şeyi düşünmeye başladı. O günü tekrar hatırladı. Ailesinin cinnet geçirip öldüğü an tekrar hatırına gelince hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ardından yağmur bastırdı. Yağmurun da sesiyle bağıra bağıra ağlamaya başladı. Yağmurun onu ıslatmasını umursamadı. Dakikalarca ağladı en sonunda yağmurun onu ıslatmadığını ama hala sesini duyduğunu fark etti.

Kafasını kaldırdığında siyahlar içinde bir adam gördü.
"Islanıyorsun."
"Şimdi de sen ıslanıyorsun."
"Yine ağlıyorsun."
Alita cevap vermedi. Sadece kafasını eğdi. Adam ceketini çıkarıp Alita'ya verdi. Alita cekete sarlanıp iyice ağlamaya başladı.

Bir süre sonra adam Alita'yı kaldırdı ve evine kadar eşlik etti
Ayrılmadan önce ekledi.
"Bu gece dışarı çıkma."
"Neden?" diye sorduğunda adam çoktan gitmişti.

Sıcak bir duştan sonra kendini yatağa attı. Kenardaki cekete bakıyordu. Aniden her şeyin farkına vardı.
"Kimdi o? Evimi nerden biliyordu? Onu geçtim niye şimdi farkına varıyorum?!" diye söylendi.
Biraz cekete baktıktan sonra ekledi.
"Gece dışarı çıkma. Neden böyle dedi ki?.."
Pencereden baktığında ortalık sessizdi. Fazlasıyla sessizdi. O adamı gördü yolun başında. Ceketi alıp dış kapıyı açtığında karşısında kırmızı gözlü dev bir kertenkele onun üstünde de ölümden daha soğuk bakışları olan biri vardı.
"Son şarkını söyle varis."
"Ne?"

Alita kıpırdayamadı. Kertenkele ve adam dört parçaya bölündü ve Alita'ya hızla gelmeye başladı.
"Sonunda cezamı çekeceğim. Ama... hayır... istemiyorum... birisi... birisi beni kurtarsın!" diye düşündü ve o adam geldi.
"Boyuna göre birini seçmelisin." Alita'nın arkasına geçip gözlerini kapattı.
"Kulaklarını kapat. "
Alita denileni yaptı.

On saniye... on saniye boyunca Alita için tüm hayat durdu.


Yeni bir hikaye ile karşınızdayım. Mühür'ün üstünde hiç uğraşmamıştım ama bunda biraz uğraşmayı düşünüyorum. Yorumlarınızı esirgemezseniz sevinirim. :))

VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin