VARİS

ZAMANI GELDİĞİNDE...

"Olabilir mi? " Thiel'in aklının karıştığı bariz belliydi. Hatta sadece Thiel de değil Darby ve Nic'in de aklı karışmıştı. Alita duruşunu bozmamış hala Teddren'in ölmediği konusunda ısrarcıydı.

"Bunu tilkiye yapmış olabilir ama tüm klan ve krallara nasıl yapabilir ki hatta neden yapsın zaten ölmek üzereydi. " dedi Nic.
"Kralların neler yaşadıklarını benden çok daha iyi biliyorsunuz. Onu bulmak da size kalmış. "

Diğerleri hala akılları karışmış şekilde birbirlerine bakıyorlardı. Üçü de sessizdi gözleriyle anlaşıyorlardı. Alita üçüne bakmaktan yorulunca dış kapıyı açtı.

"Bakın ne diyeceğim siz bunları düşünün. Hatta kimlerle tartışacaksanız tartışın beni de yalnız bırakın. Bir günde bu kadar aksiyon yeterli. "
Thiel tam bir şeyler söyleyecekken Nic araya girdi.
"Kız haklı. Thiel gidelim. "
Thiel hala yerindeydi Alita'ya burda kalıyorum bakışı atıyordu.
"Thiel gidelim! " Nic, gidelim kelimesini üstüne basa basa söyledi.
"Ben burdayım! "
"Thiel.!"

Nic ve Thiel birbirlerine dalacakları sırada Alita ve Darby araya girdi.
"Senin askerlerinden biri değilim bana emir veremezsin! "
"Nic, haklı. Gidelim. Tehlike geçmiş değil. "
"Sakinleş sende. " dedi Alita.

Nic ve Thiel kavgaya gireceği sırada Alita dayanamayıp bağırdı.
"Kesin şunu!. "
İkiside olduğu yerde elleri havada kaldı. Alita ise tuhaf hissediyordu. Sanki her şeyi yapabilirmiş gibiydi. Olayları ve Thiel'in anlattıklarını düşündü. 'Doğru olabilir mi? ' dedi içinden. Devam etti.

"Kendinize gelin. İkinizde önemli kişilersiniz. Nic ve Darby ikiniz bu durumu kralınızla konuşun öyle gelin ve sen Thiel bana her şeyi anlatacaksın. Anlaşıldı mı? "
Nic ve Thiel karşı koymaya çalıştılar.
"Anlaşıldı mı dedim?! "
"Anlaşıldı. "
"Şimdi çıkın evimden. "
Nic ve Darby evden çıkınca Alita Thiel'e döndü.
"Anlat bakalım Thiel. "
Thiel hala karşı koymaya çalışıyordu. Alita'nın daha hiçbir şey hatırlamadan bu kadar güçlü olması hatta gücünün Teddren'den bile fazla olması onu oldukça şaşırtmıştı. En sonunda dayanamayıp boyun eğdi. "Emredersiniz. "

"Daha demin ne oldu öyle? "
"İnan ben de bilmiyorum. Ama kız haklı olabilir."
"Yani Teddren gerçekten de yaşıyor mu? "
"Emir verdiğinde güç sadece ona ait değildi. Teddren'i hissettim. Ve daha birçok kişiyi. Güçlerini, varlıklarını hissettim. Sanki dibimdelerdi ve emrine uymazsam o anda ölecekmiş gibi hissettim."
"Ne zaman hatırlayacak acaba? "
"Her şeyin sırası var ve her şeyi sırayla hatırlayacak. "
"Tilkiye anlatması için emir verirse..."
"Uymak zorunda. Ve Randa'nın neden onu öldürmek için bu kadar acele ettiğini açıklar. "
"Gücün uyanması için varisin seçildiği günü hatırlaması gerekir. Peki ya size nasıl emir verdi. "
"Diyorum ya güç sadece Aion'un gücü değildi Teddren'in de gücünü hissettim. "
"Krallar bize açıklama borçlu. "
"Kesinlikle. "

Darby ve Nic bir arkeoloji müzesinin bahçesine girdiler. Büyük sütunların önüne geldiklerinde ikisi de ceplerinden anahtar çıkarıp "açıl" emrini verdi ve renkli bir kapı açılıp içeri girdiler.

Alita ve Thiel salona geçip karşılıklı oturdular.
"Anlat Thiel. "
"Neyi anlatayım? "
"Her şeyi en başından anlat. Kralları, güçleri, klanları, yaşadıkları yeri, varisleri... Neyi hatırlamam gerektiğini... "

"Zamanı geldiğinde her şeyi hatırlayacaksın. "
Alita sesi duydu hatta sadece sesi değil görüntüyü de gördü. Teddren'i gördü. Büyük bir odada Teddren'in elinin alnından düştüğü anı gördü. O zamanın şu an olduğunu hissediyordu. Ama yine de bir şeyler eksikti. Gördüğü görüntüler de bir şeyler yanlıştı. Nedenini bilmiyordu ama öyle hissediyordu.

Thiel, anlatmaya başladı.
"Üç kralında kendi dünyaları var. Bu dünyalar şu anda bulunduğumuz dünyaya bağlılar..."

Kusura bakmayın kısa oldu. Şu sıralar kafamı kaşıyacak vaktim yok. Bölümler hazır değil mi zaten diye sorabilirsiniz ben de bölümleri değiştirdiğimi tekrar söylüyorum anlayışınız için teşekkür ederim.