"Teddren! Bunu yapmış olamazsın! " dedi Randa elindeki resime bakarak. Yanındaki kız anlamaz bakışlarla Randa'ya bakıyordu. Aynaya baktığında ikinci varisi görmüş ve afallamıştı. Tekrar Randa'ya baktı. Randa'nın varis seçildiği günü hatırladı.
Üç krallıkta sonunda anlaşmaya varmış barış sağlanmıştı. Her ne kadar güçleri yarıya inmiş olsa da barış olmuştu. Arada sürtünmeler oluyordu. 'Hadi' deyince huzur sağlanamaz onca acı bir anda unutulamazdı. Teddren barış için sınırlarını oldukça zorlamış daha 25 yaşında olmasına rağmen ölüme fazla yaklaşmıştı. Varis seçmeliydi. Randa veya Thiel varis seçilecekti. Klandaki gücü en iyi kullanan kişiler kraldan sonra onlardı. Herkes Randa'nın seçileceğinden emindi ama Randa'yı istemiyorlardı. Güç onu öyle bir ele geçirmişti ki farkında olmadan gücün kölesi olmuştu. Thiel ise daha uysaldı. Yerine göre, kişiye göre davranırdı. Klanın yarısı bir umut Thiel'in seçilmesini bekliyordu ki Teddren kararını açıklamış herkesin önünde Randa'yı varis seçmişti. Klan istemese de kabul etmek zorunda kalmış Teddren'in bir şeyler planladığını ummuşlardı.
Aradan sadece üç ay geçmiş her şey yoluna girmeye başlamıştı. Üç klanda yaralarını birlikte sarıyordu. Her şey normal seyrinde devam ederken aniden Teddren'in ortadan kaybolduğu haberi çıktı. Bir süre sonra Thiel'in de ortadan kaybolmasıyla her şey bir anda alt üst olmuştu. Dış dünyadan canavarlar gelmiş klandan bazı kişiler ortadan kaybolmaya başlamıştı en sonunda kardeşi Raffin'de ortadan kaybolmuştu.
Randa'nın deneylerine şahit olan Ashildr içten içe Randa'dan intikam almanın yollarını aramıştı. İkinci varisin ortaya çıkmasıyla onunla bağlantı kurmanın yollarını aramış ama ne adını ne de yüzünü biliyordu. Klandan olmaması ise işleri daha da zorlaştırmıştı. Aynada gördüğü yüzle içten içe sevinmişti. Aklında iki soru vardı: 1-Varis olmasına rağmen nasıl böyle görünüyordu? Aslında bu soru Randa için de geçerliydi. Kendisi farkında olmasa da saç dipleri mavi olmaya başlamıştı.
2-Nasıl bağlantı kuracaktı?"...anladın mı beni Ashildr? " dedi Randa.
Ashildr, aniden düşüncelerinden sıyrıldı.
"Ö-özür dilerim efendim. Acaba-"
"Kimlerle uğraşıyorum burda! " Randa sinirle derin bir nefes aldı.
"Alita ile yani diğer varisle yakınlaşacaksın. Ve bana her hareketini rapor edeceksin. En ufak hatanda kardeşinin yanına gidersin!"
Ashildr korkuyla yutkundu. İçten içe beslediği intikam duygusu daha da kabardı. O an onu öldürmek istedi. Sadece iki adım uzağındaydı. Ama bunu yaparsa yarıya inmiş olan güç tamamen yok olabilirdi. Bunu göze alamazdı. Kafasını olur anlamında salladı ve başını eğerek taht salonundan çıktı. Ne yapacağını biliyordu. Randa'nın ortadan kalkması için elinden geleni yapacaktı. Ancak Alita ile görüşmesinden önce burda kurtarabildiği kadar denekleri kurtaracaktı.Alita, Teddren'in yanından kalkmış Theon'a yönelmişti. Arada sadece on adım kalınca tekrar Teddren'e baktı ve ekledi.
"Sonunda her şeyi anladım. Rica etsem kağıt kalem alabilir miyim? "
Theon anlamaz bakışlarla bakıyordu Alita'ya.
"Öyle bakmanıza gerek yok. Her şeyi anladım. "
Theon biraz şaşırdı.
"Her şey? "
"Her şey."
Başını eğip hafif gülümseyerek Alita'ya baktı.
"Zeki bir kızsın. Ben de nasıl açıklarım diye düşünüyordum. "
Alita da hafiften tebessüm etti.
"Kağıt kalem? "
"Öncelikle buradan çıkalım. "
Alita başıyla onayladı.
Kapıyı açar açmaz Thiel içeri girmek istedi.
"Dur. " dedi Alita. Thiel, dinlemeyip içeri girdi. Hüzünle Teddren'e baktı.
"Burda ne işi var? "
"Her şeyin sırası var Thiel. Şimdi odadan çık ve beni her zamanki gibi korumaya devam et. "Thiel anlamıyordu. Alita'nın ne düşündüğünü anlamıyordu. Buna rağmen ona karşı koyamıyordu. Tuhaf bir şekilde kendine bağlıyordu. Teddren'e son kez bakıp Alita'yı ve Theon'u takip etti. Büyük salona varmadan başka bir odaya girdiler. Theon'un çalışma odasıydı. Yine turuncu hakimdi odaya. Çalışma masası pencerenin hemen önünde ve düzenliydi. Theon, kağıt kalem çıkarıp Alita'ya verdi.
"Bir tane daha kağıt istiyorum. "
Theon, bir tane daha kağıt verdi ve Alita ikisine de bir şeyler yazıp katladı.
"Bunu üçüncüye verin. Bu da sizin. Ancak hemen açmayın. Öncelikle hainleri temizlemeliyiz. "
Theon ve Thiel şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Hain? " dedi Theon.
"Evet. Hain. Hatta hainler. Sadece sizin klanınızda değil üçüncünün klanında da var ve Randa'nın yanıma casus göndereceğine adım gibi eminim. Thiel, klandaki kişileri nasıl ayırt edebilirim? "
Theon ve Thiel hala şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Bir soru sordum. Gözlerinizi belertmeyin... Tuhaf görünüyorsunuz. " dedi Alita son cümlede hafif gülerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARİS
FantasíaGece vakti mezarlığın ortasında kanlar içinde yatan mavi saçlı bir adam. Önünde ne olduğunu anlamaya çalışan küçük bir kız. Adam, kanlı elini kızın alnına koyar ve son sözlerini söyler. "Düşmekten korkacaksın;Düş... Yaralanmaktan korkacaksın;Yarala...