FİNAL-EVİMDEYİM

81 4 8
                                    

Alita ve Thiel hala anlamaya çalışıyordu. 'Nasıl böyle bir şey olabilir? ' diye düşünüp durdular fakat bir sonuca ulaşamadılar. En sonunda Thiel Lien'e gitmiş neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Alita ise hala 'Geleceğinim. ' kısmında takılı kalmıştı.

Yazıları karşılaştırdığında fark bulamadı sonuç olarak şu anda sinirden tırnaklarını yiyordu.
"Böyle bir şeyin olması mümkün olamaz. Biri oyun oynuyor olmalı. KİMSİN?! " diye bağırdı en sonunda.
Siniri cevap bulamamaktandı. Ellerini çalışma masasının üstüne koydu. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. İçinden 'Sakin ol. Her şeyin cevabı vardır. Sakin ol. ' diyerek kendini sakinleştirme çabasındaydı.

"Tamam. Ağabeyim geliyor defteri Thiel'e verip okumamı istiyor. Tamam sorun yok. Defterde neler yazdığını biliyorum. Onda da sorun yok. Peki bu son notu niye hatırlamıyorum? Onu da geçtim neden orada geleceğinim yazıyor. Aion geçmişte yaşamış biri. Geleceğinim yazamaz. Bir şeyler ters gidiyor."

İçinden Aion'u çağırmayı denedi ama gelmedi. Tekrar tekrar denedi ama sonuç alamadı.
"Anca sinir etmek için gel zaten. " diye söylendi ve kendini yatağına attı.
"Gelecek... Kimsin sen?.. Neler oluyor? "  diyerek uykuya daldı.

***

Thiel ise Lien kapısını açacağı sırada Bellamew ve Arthur ile karşılaştı.
"Selam. "
Thiel cevap vermedi. Günlükte yazanlarla sebepsiz şekilde bağlantılı olduğunu düşünüyordu. Sağ bileklerindeki bilekliği gördü.

Arthur bilekliği göstererek "Cevapları almaya geldiğini biliyorum." dedi.
Thiel sinirden iyice kasıldı.
'Kim bunlar ? Neden bizimle bu kadar ilgililer?' diye düşündü.
"Öncelik olarak o kapıdan geçmeni tavsiye etmem. "
"Neden? "
"Ah sonunda sesini duyabildik. "
Thiel elerini yumruk yaptı.
"Hemen kızma. Kapılar dengesiz. Bu dünyanın zamanına ayak uyduramadığını hepimiz biliyoruz en çokta Lien kapısının dengesizliğini... " dedi Arthur, Thiel'in anlamasını umarak.
Thiel başta anlamaya çalıştı en sonunda anladı ve şaşkınlıktan gözleri iyice açıldı.
"Alita ile yasak bölgeye gel. Diğer krallarda orada olacak. " dediler ve gittiler.

Thiel kapıya baktı ve sırıttı. Hep bu anı beklemişti. Aklına bir fikir gelmişti. Fikir tehlikeli ve aptalcaydı. Tam da ondan çıkacak bir fikirdi. Kapıyı açtı ve  dengesizliği umursamadan içeri girdi.

***

"Biliyordum böyle yapacağını. "
Bellamew dik dik baktı.
"Ne? "
"Şaka gibisin. Girmesini istediğimiz için öyle söylemiştik. "
"Hadi ama Bellamew biraz ayak uydur. "
"Arthur, biraz ciddileş lütfen.   Aion'un kaderini değiştirmek için son şansımız. Daha fazla kan dökülmesini istemiyoruz. Kontrol hala Alita'da iken bu işi bitirmeli ve Alita'yı serbest bırakmalıyız. Elena, Aion'u... Mucize insanı istiyor. Bir an önce halletmeliyiz. "

Arthur, iki adım geri gidip başını eğdi.
"Sen de çok acı çektin. Hem de benim yüzümden. "
Bellamew, şevkat ile baktı. Elini Arthur 'un yüzüne koydu.
"Bir tek senin hatan yok. Hepimizin hatası var. " dedi ve yola koyuldu. On adım gittikten sonra arkasını döndü. Arthur hala bıraktığı yerdeydi. Elini uzattı ve gülümsedi.
"Bu şekilde hiçbir şey yapamazsın yalnız! "
Arthur, yavaşça başını kaldırdı. Gözünden bir damla yaş aktı. Hemen silip gülümsedi ve Bellamew'in yanına geldi.
"Rotamız neresi? "
"Yasak bölge. "

***

Krallar toplanmış olanları izliyorlardı.
"Benim bile bazen kafam karışıyor. Tanrı aşkına Teddren nerden geldi aklına bu fikir? "
Teddren boş boş bakıyordu. Tabi bu dışardan görünümüydü. Aslında kafasında bin türlü tilki dolaşıyordu. Derin bir nefes aldı.
"Alita ve Thiel son şansımız. Aion'un kaderini sonsuza dek değiştirecek güce sahip onlar. Bu dengesiz dünyaları dengeleyecek kişiler onlar. Aion, bu dünyadan temelli gitmeli. "

VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin