VARİS

VE GÜÇ BÖLÜNDÜ...

"Hayır..."
Alita şaşkınlıktan kıpırdayamadı. Raffin ona sımsıkı sarıldı.
"Raffin? İyi misin.? Yardım çağıra-" Raffin daha sıkı sarıldı. Alita'nın beyni tehlike çanlarını çalmaya başladı. Raffin'i itmeye çalıştıkça Raffin daha da sıkıyordu.
"Bırak!" diye bağırınca Raffin anlık bocaladı. Alita bu fırsatla elinden kurtulup kapıya doğru yöneldi. Kapıyı açacağı sırada Raffin kolundan tutup Alita'yı kendine çekti.

Raffin,  zihninde yine o sesi duydu.
"Gücü al. Gücü al. Geliyor. Al!"
Alita'yı duvarla arasına alıp elini göğsüne yaklaştırmaya başladı. Alita çığlık atacağı sırada kapı kırıldı ve içeri o adam girdi tekrar. Raffin'i Alita'nın üstünden alıp "KOŞ!" dedi.

Alita,  kafeden çıkarken Mira'ya çarptı.
"Alita iyi misin? "
Alita hemen kendine gelip arkasına bakmadan kafeyi terk etti.
"Alita! " diye seslendi ama Alita çoktan gitmişti.

"Kaç canın var senin?" dedi adam.
Raffin o canavara dönüştü.
"Bir kez daha engel olamayacaksın."
"Zayıfsın. Ve bu sana son engel oluşum."dedi.  Raffin'in göğsüne elini soktu ve kalbiyle dışarı çıkardı. Kalp hala atıyordu.

Raffin kendine geldi ve kanlar içinde yere yığıldı.
"Özür dilerim... Böyle olsun istemedim..."
Adamın öfkesi bu sözlerle daha da büyüdü.

"Kim için öldüğünü anlıyor musun? Umrunda bile değilsiniz. " dedi dişlerinin arasından ve adam kalbi parçalara ayırdı.

"Burda neler-" Mira direk içeri daldı ve gördüklerine inanamadı. Çığlık atacağı sırada adam ona döndü ve ağzını kapattı.

Mira'ya doğru eğildi.
"Hiçbir şey görmedin. İşine devam et arkadaşının rahatsızlanıp eve gittiğini söyle." dedi ve Mira'yı gönderdi.

İçeri bu kez başkaları girdi.
"Uzun zaman oldu." dedi Arthur.
Adam çıkışa ilerledi.
"Ne öğrendin.?"
"Randa'nın iğrenç deneklerinden biri daha. "
"Alita'yı koruduğun için teşekkür ederim. " dedi Bellamew.
"Bunu efendimin isteği üzerine yapıyorum. Ona en ufak zarar gelirse..." dedi ve ortadan kayboldu.
"O kızla ne bağlantınız var?" diye sordu Darby.

 

Alita eve doğru son sürat koşuyordu.
"O neydi?  Neden?..." diye düşündü hep.
"Korkma. "
Alita aniden durdu.
"Nerdesin?"
Cevap yok.
"Neden cevap vermiyorsun? "
Biraz bekledi cevap gelmeyeceğini anlayınca koşmaya devam etti.
Nefes nefese kalmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu.  Aynı anda birden çok duyguyu yaşıyordu. Raffin'in yaptıkları; korku,  o adamı görmesi; şaşırma, kafasındaki ses; isyan...

Eve varıp kapıyı açtığında o adam arkasında belirdi.
"AAY!"
"İçeri hemen." diyerek Alita'yı içeri sürükledi.
"Sen... dur... bırak..."
Alita o kadar korkmuştu ki ağlamaya başladı. Hiçbir şeye anlam veremiyordu. Adam onu odasına götürdü. Karşısına oturdu.
"Sor."
Alita korkudan ne soracağını bilemedi. Yaprak gibi titriyordu. Adam mutfaktan su getirmeye gitti.
"Korkma . Kendine gel. Az kaldı."
"Kimsin? Beynimin içinde ne işin var?"
Cavap yok.

Bu sırada adam içeri girdi. Alita'ya su verdi. Kız alıp almamak konusunda kararsızdı.
"Zehirli değil merak etme. Seni korumakla görevliyim."
Alita, adama korkuyla bakıyordu. Adam, suyu hadi iç diye ısrar edince
suyu alıp içti birazda olsa kendine geldi.

"Kimsin?  Niçin beni korumakla görevlisin? Kafamda tuhaf sesler duyuyorum bunun ne olduğunu biliyor musun? O tuhaf yaratık neden peşimdeydi. Arkadaşım neden tuhaf davrandı.?"

Adam, bir süre Alita'nın sakinleşmesi için bekledi.
"Sakinleştin mi? "
Alita hala titriyordu.
"Sakin. "
Alita başını tamam anlamında salladı.

"Sırayla cevaplayayım. Adım Thiel. Efendim yani seni varisi olarak seçen 1. Kral Teddren tarafından ölmeden önce seni korumakla görevlendirildim. Rüyanda gördüğün kişi ve duyduğun sesi ise bilmiyorum. O tuhaf yaratık gücünün peşinde. Arkadaşınsa o tuhaf yaratığın kontrolüne geçmişti bu yüzden sana saldırdı."
Alita şaşkın şaşkın bakıyordu.
"İnanmadın mı? Gerçekten mi?"

Alita öyle bir bakıyordu ki adam,  şoka girdiğini sanıp tokat atsam mı atmasam mı diye düşünürken Alita konuşmaya başladı.
"Tamam yaşadıklarım pek normal değil ama bu anlattıkların kral falan... "

Adam, onu inandırmak için daha ne söylebilirim diye iki saniye düşündü.
"O yaratık sana ne demişti? "
Alita ciddileşmeye başladı.
"Son şarkını söyle varis. "

Hem üzülüyor hem de korkuyordu. Öyle ki sanki dengesini kaybetse kayalıklara düşecekmiş gibi hissediyordu.

" Niçin kralın beni seçti?"
Thiel biraz düşündü.
"Her şeyi sana anlatamam kendin hatırlayacaksın. Ama efendimin seni seçmesindeki sebebi söyleyebilirim. 3 kral vardır bu kralların her birinin farklı güçleri var. 1. Kralın gücü sözleriyle her şeyi yaptırabilmesi. Karşı olduğu şeyin gücüne bağlı olarak o kadar fazla güç harcaması hayat enerjisinin o kadar azalmasına neden olur. Şarkı söyleyerek kullanması ise daha fazla güç gerektirir ki bu ölüme kadar gidebilir. Şimdiye dek ise krallardan sadece ilki şarkı söyledi ve sonunda öldü. "

"Şarkı söylemesi?.. " Aklına ailesinin ölümü geldi. Ama o şarkı söylerken ölmelerini istememişti. Thiel'in devam etmesi üzerine Alita düşüncelerden sıyrıldı.

"Bu krallar ölümlerine yakın kendilerine varis seçerler. Öldükten sonra gücünü tamamen devralacak ve klanın başına geçecek bir varis. Efendim ilk varisini seçerken kalbindeki karanlığı görmesine rağmen onu varis olarak seçti. Kalbindeki karanlığı yok etmek için çok uğraştı. Ne yaptıysa ters tepti. Bir kral ölümüne yaklaştıkça güçleri varisine geçer. Varisi daha fazla beklemedi ve onu öldürmeye çalıştı. Ona karşı durmak ve klanı korumak için karşısına çıkan ilk kişiyi ikinci varis olarak seçti ve güç bölündü..."

Alita her şeyi pür dikkat dinliyordu.
Alita'nın onu böyle dikkatli dinlemesi hoşuna gitmişti.
"Sonra?.."
"Sonrası yok. Efendim seni diğer varise karşı korumamı söyledi."
"Diğer varis kim?"
"Randa. Gücü alırsa klanın başına o geçer."
"Gücü nasıl alacak benden?"
"Güç kalbinde. Kalbine... "
"Ha... Anladım... Yani benim kral olmam için de onu..." diyerek yutkundu.
"Kalbini çıkarmayacak. Kalbine sert bir darbe ile vurup ordaki gücü dışarı çıkarıp alacak. "
Alita derin bir nefes aldı.
"Ben de çıkaracak sandım. "
"Öyle yaparsa güç ile birlikte yok olursun. "
"Ah peki... " dedi Alita korkarak.
"Ama gücü de alırsa ölürsün. "
Alita şaşkınlıktan donup kaldı.
"Ama seni öldürmeyecek. "
"Neden? "
Thiel biraz durdu. Söylesem mi söylemesem mi diye düşündü.
Alita,  soru soran gözlerle ona bakıyordu.
"İkinci kralın varis seçebileceği iki kişi vardı. Varis olarak birini seçmesi gerekiyordu ama kralımız iki kişi seçmişti. " Thiel, biraz durdu. Derin bir nefes aldı.

"Sana kalbini çıkarırsa güçle yok olursun demiştim. Varislerden biri bunu kabul etmedi. Diğer varisi öldürdü. Ve gücümüz yarıya indi... Bu da bizi saldırıya açık hale getirdi. "
Thiel'in gözlerinden bir karartı geçti.
Alita, az çok neler yaşandığını tahmin edebiliyordu.
"Eğer Randa seni öldürürse bu... Bizlerin sonu demektir. " dedi Thiel.
Alita sadece bakıyordu.

"Anlattıklarıma nasıl bu kadar..."
"Çabuk mu inandım? Aslına bakarsan henüz inanmış değilim ama bir yanım sana inanmayı gerçekten çok istiyor.  Üstelik beni koruduğunu söyledin neler yaşadığımı da biliyorsundur. EE şimdi ne yapacağız?"
Thiel onun kararını görünce içinden "iyi bir kral olacak" dedi.
"Diğer krallardan yardım almalıyız. "
Thiel'in bu sözüne anlam veremedi. Daha demin saldırıya açık hale geldiklerini söylemişti. Krallar nasıl yardım edecekler ki diye düşündü. Bilmediği daha çok şeyin olduğunu fark etti. Ona ayak uydurdu.

"Diğer krallar nerde? "
"İşin o kısmı biraz karışık. Klanlarını bulmalıyız. "
"Peki onları nerde bulacağız?"
"Çok uzakta değiller onlarda senin peşinde zaten. "
"Neden peş-"
Kapının çalmasıyla Alita ürktü.
"Geldiler." dedi Thiel.

Bu bölümün dışında elimde 5 bölüm var ama sürekli değiştiriyorum. Bölümleri emin olduktan sonra atıyorum. Yani bölümlerin hangi günler geleceği belli değil.
Ayrıca internet kıtlığından dolayı bölümler geç gelebilir. Sabrınızdan dolayı çooook teşekkür ederim.  Öpüldünüz.  :* :* :*