KORUMASIYIM

84 8 1
                                    

Alita, sabah uykusunu tam almış bir şekilde uyandı. Biraz yatakta debelendikten sonra birden dikleşti.
"Görmedim... Bu kez görmedim. Bu kez o kabusu görmedim! " diye sevinçle yatağında zıpladı. Kendini tekrar yatağa attı.
"Aah uzun zamandır doğru düzgün uyuyamamıştım. " dedi mutlulukla. Hemen yatağını toplayıp banyoya geçti ve rutin işlerini hallettikten sonra üstünü değiştirip aynaya baktı. Siyah dar kot ve yakası biraz açık kırmızı bir kazak giydi. Saçlarını da arkadan toplayıp kahvaltıyı hazırlamak için aşağı indi.

Aşağı indiğinde Thiel'i uyurken gördü. "Tilki... O kız neden hep öyle diyordu ki? " diye sessizce söylendi. Kanepeye yaklaştığında Thiel üstündekilerle kaşları çatık şekilde uyuyordu.
"Uyurken bile suratsız. " dedi ve mutfağa gitti.

Düşüncelere daldı tekrar. Teddren'i düşünüyordu. Karşısına çıkmıştı gülümseyip yok olmuştu. Sürekli korkma diyordu. Korku anahtar kelimeydi. Hatırlaması için gerekli olan şey korkuydu yani. Ama korkacak bir şeyi kalmamıştı. Sevdiklerini kaybetmişti. Hem de kendi sözleriyle.

Alita bir an duraksadı. Öldükleri anda söylediği şarkıyı anımsamaya çalıştı. Dün gibi hafızasındaydı. Camda kendi aksini gördü. Dikkatlice süzdü. O gün ne olmuştu?..

Anıları o anda uçup gitmişti sanki. Ailesini şarkı söylerken öldüğünü hatırlıyordu ama şarkıyı hatırlamıyordu. Sadece o da değil ailesinin yüzlerini de hatırlamıyordu.
Thiel'in "Ne yapıyorsun sen? " demesiyle Alita yerinden zıpladı.

Karşısında Thiel vardı. Korkudan hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.
"Ses çıkarsana gelirken. Dalmışım. "
Thiel bir bardak su uzattı.
"Affedersin. Neyi düşünüyordun? "
Alita suyu içtikten sonra cevap vermeden işinin başına döndü.

Thiel hala orda dikiliyordu.
"Ne oldu? "
"Cevap bekliyorum. "
"Seni ilgilendiren şeyler değil. Dikilmeyi bırak da yardım et. Okula geç kalacağım. Sen de ne yapacaksan yap ama bugün evi bana bırak. Kızlar gelecek. "
"Okula seninle geleceğim ve evden çıkmayacağım. "
Alita sinirle baktı.
"İlla emir mi vermek lazım. "
Thiel'in gözü seğirdi.
"Okula gelirim evden çıkarım ama bu çevrelerde olurum. "
Alita'nın şartelleri atmak üzereydi ki telefonun çalmasıyla dikkati dağıldı.

"Efendim. "
...

"Şaka mı bu? "
...

"Sen... Ciddisin... "
...

"Nasıl olmuş? "
...

Alita, Thiel'e baktı.
"Anladım yani hiçbir şey hatırlamıyor. Mira şu an nerede? "
...

"Geliyorum hemen. "

Alita telefonu kapatır kapatmaz Thiel'e emir verdi.

"Diz çök! "
Thiel ne olduğunu anlamadan kendini yerde buldu.
"Sen..."
"Sorularıma cevap ver. Mira'ya ne yaptın?! "
"Daha önce de söyledim o çocuk yaratık tarafından kontrol ediliyordu. O sırada o kız girdi içeri ve ona arkadaşının rahatsızlanıp eve gittiğini söylemesini istedim. "
"Doğru mu bunlar? "
"Evet efendim. "
"Ayağa kalkabilirsin. "

Thiel daha çok sinirlendi. Teddren dışında kimseden emir almamıştı ki Teddren bile bu kadar emir vermemişti. Alita ise hala varisti. Güçleri tamamen uyanmamasına rağmen nasıl bu kadar güçlü olabilir ki diye düşünmeden edemedi.

Alita hızla odasına çıktı. Çıkarken ailesinin tek bir resminin olmadığını fark etti. Gardroptan ceketini aldı ve aşağı indi. Thiel'i görünce daha da sinirlendi.
"Gidiyoruz hadi. Başlattığın işi düzgünce bitir. "
Thiel ona şaşkın şaşkın bakıyordu. Alita kapıya varmıştı bile Thiel'in olduğu yerde şaşkın şaşkın ona baktığını görünce söyendi.
"İlla emir mi vermek gerek! Hadisene. "
"Sa-saçların... "
"Ne olmuş saçlarıma? "
"B-bu nasıl olur? Sen daha varissin. "
Alita ona anlamadım bakışı attı. Kapının yanındaki aynadan kendine bakınca elindeki anahtarı düşürdü.
"Saçım! "

Kaküllerinin uçları mavi olmuştu.
'Bu ne?' diye düşündü.
Teddren karşısına çıktı.
"Her şeyi öğrenmene az kaldı. Çoğunu öğrendin. "
Alita şaşırdı.
"Daha ne öğrenmem gerek?! "
"Sabırlı ol. " dedi ve yok oldu.
Alita sinirle aynaya bakmaya devam etti.

Thiel, Alita'ya bakmaya devam ediyordu. 'Daha önce hiçbir varise böyle bir şey olmamıştı. Kim bu kız? ' diye düşündü.

"Geliyor musun? "
Alita'nın sözleriyle düşüncelerinden sıyrıldı.
"Geliyorum. "

Dışarı çıktıklarında ikiside buz gibiydi. Taksiye binip polis karakoluna gitmeye başladılar. Alita, Teddren'in dediklerini ve saçlarının maviye dönmesini düşünürken Thiel ise Alita'nın gerçekte kim olduğunu düşünüyordu. Nasıl varis seçildiğini hatırlamıyordu ve hala kral değildi öyleyse nasıl bu kadar güçlü olup aynı zamanda saçlarının rengi değişebilir ki diye düşündü. Göz ucuyla Alita'ya bakınca onun da hem düşünceli hem sinirli olduğunu fark etti. Saçlarının uçları gözüne çarptı. 'Yakıştı aslında. ' diye düşündü ama bu düşünceyi hemen kovdu.

Polis karakolunun önünde durdular. Alita, parayı ödeyip indiler.
Thiel, Alita'ya bakıyordu.
"Onlara da emir verebilirim değil mi?"
Thiel cevap vermedi.
"İkiletmesen öleceksin sanki! "
Thiel sinirle derin bir nefes aldı.
"Burda senin arkanı topluyoruz yardım etsen? "
"Evet. Gördüğün, hissettiğin her şeye emir verebilirsin."
Alita gülümsedi.
"Hadi bakalım. " diyerek içeri girdiler.

İçeri girdiklerinde danışmandaki polise Mira'yı sordu ve ifadesinin alındığını birinci katta olduğunu söylediler. Hemen yukarı çıkıp Mira ve Cleo'yu buldular. Mira'nın gözleri ağlamaktan şişmiş, Cleo ise anlamaya çalışıyordu. Kızlar, Alita'yı fark ettiler ve Cleo ona yaklaştı.
"Alita ve şey? "
"Thiel. "
"Memnun oldum. Alita ne yapacağız Mira'ya inanmıyorlar. "
Alita sinirle Thiel'e baktı.
"Olayı anlat. "
"Mira, şefe Raffin'in rahatsızlanıp eve gittiğini söylemiş. Şef personel odasına girince Raffin'i yerde bulmuş. Başta baygın sanmış ama nabzının atmadığını fark edince sonrası malum. " diyerek Mira'yı gösterdi.
"Bir dakika. Thiel benle gel. " diyerek Thiel'i çekiştirdi.
"Söylemek istediğin bir şey var mı? "
Thiel isteksiz durdu. Alita tam ağzını açacakken.
"2. klandan birkaç kişi de ordaydı. İşi bitirdikten sonra geldiler. "
Alita derin nefes aldı.
"Nasıl öldürdün? "
"Kalbini söktüm. " demesiyle Alita gözlerini iyice açtı.
"Öyle bakma. Canavarı yok etmem gerekiyordu. "
"Sen söyledin canavarı yok etmen gerekiyordu Raffin'i değil. "
"Alita? "
"Geliyoruz. "

Alita, Mira'ya yaklaştı.
"Yemin ederim bana öyle söyledi. İnanın bana. Başta kendimi iyi hissetmiyorum dedi personel odasına girdi biraz zaman geçtikten sonra Alita ona bakmaya gitti ve hızla uzaklaştı ben de ne olduğuna bakmak için içeri girdim o da oradaydı. Sonra.." Mira pür dikkat Thiel'e bakıyordu.
Alita hemen araya girdi.
"Bana kendini iyi hissetmediğini eve gideceğini söyledi. Ben de odadan çıktım. Ardından ben eve gittim. Arkadaşım da beni almaya gelmişti göremeyince direk personel odasına bakmış o sırada Raffin iyiymiş. Yani Mira doğruyu söylüyor ölümüyle bağlantısı yok serbest kalabilir. Raffin ise o sırada anlık kalp kriziyle ölmüş olabilir. Böyle düşünüyorsunuz değil mi memur bey? "
Çevredeki herkes Alita'yı pür dikkat dinliyordu.
"Evet. İfadeni imzala ve çık. "
Mira sonunda gülümsemiş Cleo ve Alita derin nefes almışlardı. Alita, her ne kadar böyle bir şeyi gizlediği için kendinden nefret etse de mecbur olduğunu biliyordu.

"Bu soruyu sormak istemiyorum ama nasıl hissediyorsun? " diye sordu Alita.
Mira halsizdi. Baygın baygın bakıyordu.
"Üzgün. Yorgun. Boşlukta. Ne yapacağımı da bilmiyorum. "
"Okulu asalım bugün. Derse gitmek isteyenimiz yok sanırım." dedi Cleo.
Kızlar hayır anlamında kafalarını salladılar.

"Bu arada yeni fark ediyorum saçını mı boyadın? "
"Ha? Ah evet."
Mira da yeni fark etti ki o da şaşırdı. "İyi de sen saç boyamayı sevmezsin ki aslında sevmemek değil de üşenirsin. Alita saçlarıyla oynadı.
"Denemek istedim. "
"Yakışmış. Bu arada yanındaki kim? "
Alita, Thiel'i tamamen unutmuştu.
"O şey... Ney... "
İkisi de birbirine baktı.
"Korumasıyım."

Eveeet yazarınız üniversiteyi kazandı. -mutluluktan uçar-
Bölümleri elimden geldiğince sık yayınlayacağım. İnternet sıkıntım hala var ve üniye gideceğim de hesaba katılırsa vakit ve internet bulduğum an atacağım bölümleri. Sizden tek ricam biraz sabır. Çok teşekkür ederim. :-)

VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin