ÖLMEDİ...

126 10 2
                                    

"Geldiler. " dedi Thiel.
Alita kapıya doğru yöneldi. Aklı çok karışmıştı. "Thiel ona kralın gücünün varise geçtiğini ikinci bir varisle gücün bölündüğünü söyledi. Kral ise öldü. Bu durumda klan ne durumda peki? Yoksa... " Alita'nın kapıya kafasını çarpmasıyla düşüncelerinden sıyrılması bir oldu. Alnını ovarak kapıyı açtı. Karşısında tuhaf iki kişi vardı.

"Buyrun? "
"Ayy yakından bakınca daha da şirinmişsin. " diyerek Alita'ya sarılmaya yeltendi Darby. Alita iki adım geri gidince Darby durdu.
Alita, şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Korkmana gerek yok. Senin tarafındayız. "
Alita ses çıkarmadı. Manyak mı bunlar bakışı atıyordu.
"Kıza direk böyle davranırsan korkar Darby. " dedi yanındaki adam.
Alita ona da tuhaf bir bakış attı. Diğerine göre normal diye düşündü.
"Ben Nicolo. Nic diyebilirsin. 2. kral Theon'un klanındanız. "

Alita yine ses çıkarmadı. 'İşler cidden saçma bir hal almaya başladı. Yoksa tüm bunlar gerçek mi?' diye düşündü. Darby kıza sımsıkı sarıldı.
"Ayyy tenin yumuşacık hangi kremi kullanıyorsun? "
Alita böyle bir şey beklemediğinden afallamıştı.
"Aaa şey... "
"Sarılmayı mı sevmiyorsun yoksa? "
"Ondan değil."

Thiel kızın arkasında belirince Darby ayrılmak zorunda kaldı.
"Ou. Sen de mi burdaydın? "
Thiel, kaşlarını çattı.
Nicolo da Alita'ya doğru ilerledi ama Thiel kızmaya başlamıştı. Nic bunu fark edince nispet olsun diye o da Alita'ya sarıldı.

Bu kez Thiel sinirli bir şekilde bakmaya başladı.
Neye uğradığını şaşıran Alita sadece bakmakla yetindi.
"Bu arada tenin gerçekten yumuşakmış. "
Alita kızarmaya başlamıştı. Thiel ise en sonunda dayanamayıp Nicolo ve Darby'i tuttuğu gibi kapıya sürükledi.
"Dışarı hemen. "
"Bizi kovamazsın Tilki. 2. Kralın emriyle buradayız. "
"O benim kralım değil."

"N-ne oluyor? Zaten sizi aramaya gidecektik ama siz neden benim peşimdesiniz? "
"Biz de bilmiyoruz. Lakin kralımız seni alıp yanına getirmemizi emretti. Ya güzellikle ya da zorla. " dedi Nic.
"Sizinle gelmemem için bir sebep yok neden zorla götüresiniz ki... "
İkisi de ses çıkarmadı. Alita Thiel'e baktı. Neler oluyor bakışı attı.

Thiel bir süre sonra dayanamayıp söyledi.
"Kralların üçü de birbirine düşmandı. Üçüde birbirini öldürmeye çalışıyordu. "
"Onu fark ettim ama sen bize onların... "
"Yardım edeceklerini söyledim. Düşmanımın düşmanı dostumdur. "
"Randa'yı istemiyorlar... "
"Korkmana gerek yok. Teddren önceki kralların tabularını yıkmak için çok mücadele verdi. Krallar var olduğundan bu yana en iyi barışı Teddren zamanında yaşadılar. Diğer kralların bunu bozmak istediklerini sanmıyorum." dedi Thiel.
"Doğru. Bu yüzden senin başa geçmeni istiyoruz. Tekrar o kanlı günlere dönmek istemiyoruz. " dedi Darby üzgün ses tonuyla.

Alita biraz durdu. Olaylar çok hızlı gelişiyordu. Kralların varlığından daha yeni haberi olmuştu ki pek inanası da yoktu. Ne yapacağına karar vermesi gerekti. Ya her şeyi elinin tersiyle itecek hayatında anlam veremediği şeylerle yaşamaya devam edecek ya da onlara ayak uyduracaktı. Kararını verdi.

"Benim iyi bir kral olacağımı hatta kral olmak istediğimi de nerden çıkardınız? " demesiyle herkes olduğu yere mıhlandı. Hepsi, Alita'ya şaşkın gözlerle bakıyordu.

"Tamam hayatım pek normal değil. Ama normale dönmeyeceği anlamına gelmez. Randa'yı deviririm ama kral olmam. " diyerek yukarı çıkmaya koyuldu.

"Randa'yı öldürdüğünde kral za-"
Alita dönüp cevapladı.
"Öldürmek demedim devirmek dedim arasında fark var. "
"A-ama... "
"Aması falan yok. Kral olmak istemiyorum. Randa'yı devirmeden önce başka bir varis seçilebilir."
"Teddren öldü. Ayrıca onu öldürmeden gücü nasıl almayı düşünüyorsun? "

Alita biraz durdu. 'Hiç mi çıkış yok? İlla öld?ürmem mi gerek? Peki ya Teddren onu varisliğinden reddederse?.. " diye düşündü. Teddren'i bulacaktı. Ve ölmediğinden emindi.

"Ölmedi. Teddren ölmedi. Ölseydi şu an klan ikiye bölünmüş beni arıyor olurlardı. Nerdeler o zaman? Klanın daha ikinci varisten haberi yok!"
Nicolo, Alita'ya öyle bir bakıyordu ki sanki bir şeyler anlamaya çalışıyordu.

"Teddren öldü. Gözlerimin önünde... "
"Ölmedi hissediyorum. Teddren buralarda. "
"Krallar dünyaya gelmezler. İşleri düşmedikçe. " dedi Nic.

Alita bu sözle afalladı.
"Nasıl? Krallar burda değiller mi? "
"Sana söylemiştim. Peki Teddren'i ölmesine rağmen nasıl hissediyorsun? "
"Bilmiyorum. Sadece hissediyorum. Ne zaman başım belaya girse korksam bana korkma dik dur diyor. "
"Gözlerimin önünde öldü. Sonra seni ordan çıkardım. "
Thiel, dediğinin sonra farkına vardı.
Alita, soran gözlerle bakıyordu.
"Nerden çıkardın?" dedi en sonunda.

"Biz hala burdayız. " dedi Darby ve Nic. Alita ve Thiel arasındaki gergin havayı biraz olsun dağıtmak için.
"Sizinde bana anlatacak çok şeyiniz var gibi. "
"Önce gidelim sonra anlatırız. İzin olursa... "

Alita, gözlerini sımsıkı kapattı derin bir nefes aldı ve daha fazla dayanamadı patladı.
"Neye izin olursa? Neyi hatırlamam gerek? Hatırlamak için ne yapmalıyım? Biriniz de doğru düzgün cevap verseniz ne olur sanki!."

"Buna yetkimiz yok." dedi Darby.
Alita sinirle nefes aldı. Onlara inanmak istemiyordu ama söyledikleri, gördüğü rüya ve kafasındaki ses ona inanmasını söylüyordu.
"Peki senin? "
"O öldü. Gözlerimin önünde. "
"ÖLMEDİ! "
"Nasıl bu kadar emin olabilirsin ki? "

"Bana sözlerle her şeyi yapabildiğini söyledin. Senin görmeni istediği şeyleri gördüğünü düşünmeni sağlamış olamaz mı?
"Ha-" Thiel anlık bocaladı.
"Ola-bilir mi? "

İnternet bulan masum ben. :-D
Canlarım, minnoşlarım sizden vote istemiyorum yorum istiyorum. Vote u zaten isteyen verir. Yorumu da hem hikayeyi hem de kendimi geliştirmek için istiyorum. Aklımda bir sürü şey var ama onları bağlayacak kelimeleri bulmakta zorlanıyorum. Sizin tek bir kelimeniz bana bir sürü fikirler veriyor lütfen yorumlarınızı esirgemeyin aklınızda gelecek bölümlerle ilgili neler var yazın. Sizinde fikirlerinizi almak istiyorum. Teşekkür ederim. :))

VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin