♥♥ÇARŞAMBA GÜNÜ ÇASÇ GÜNÜ♥♥
Huhu ÇARŞAMBACILAR! toplanın toplanın, yeni bölüm geldi. 🙊
Geçen bölümdeki ricamı kırmayıp, bir sürü çalışmalar yollayan okurlarımın hepsine kucak dolusu sevgiler. Yapmayı denerim demeniz bile yeterli oldu. Yapanlara diyecek laf bile bulamıyorum. 😍
📆📆📆
"Yok, böyle de olmadı."
Arkasını dönerek odamdan çıkan abime, görmeyeceğini bilsem de kafamı iki yana sallayarak cevap verdim. Bu hareketim saçı olmadığı için değildi tabiki de! Sadece bıkmıştım. Takım elbisesini tam bir hafta da halletmiştik. Saçını da iki saattir hala ayarlayamamıştık. "Madem bu kadar önem veriyorsun. Niye kuaföre gitmedin?" desem de beni takmamıştı. Akşam ki kız isteme merasimine ve saçlarına o kadar takmıştı ki söylediğim hiçbir şeyi duymuyor gibiydi. Çünkü, herhangi bir tepki vermiyordu bana ve evin diğer üyelerine.
Normalde bu evin, saçına en çok değer veren üyesi bendim. Çok uğraşırdım onlar bir düzene girsin diye. Bozulduklarında da fazlasıyla sinir olurdum. Abim ise böyle değildi. Onun kıvırcık saçları genel olarak dağınık dururdu. Öyle durduğunda kendini yaramaz çocuklar gibi hissediyormuş. Yirmi dokuz yaşındaki bir adamın, kendini dağınık kıvırcık saçlarıyla çocuk gibi hissetmesi biraz tuhaf gelse de alışmıştım artık. İş dolayısıyla giydiği takım elbisesi içerisinde biraz tuhaf duruyordu tabiki ama olsun. Herkes onun bu haline alışmıştı.
Biz bu haline alışmıştık ama abim bu akşam imaj değişikliği için çabalıyordu resmen! Yıllardır alışık olmadığı için saçlarına herhangi bir şekil veremiyordu. El becerisi edinememişti bu konuda. Ben yardım etmeyi denemiştim ama daha ilk dakika da anlamıştım ki kendi saçımı gayet iyi yapsam da başkasının saçını yapamıyordum.
En azından, benden bir kuaför olamayacağını öğrenmiştik. Kısa süren deneyimin kârı.
Aynadan kendime bir baktım. Ayşegül sultanın zorla giydirdiği siyah spor takımım içerisinde biraz rahatsız olsam da bu saatten sonra yakınmamın bir anlamı yoktu. Neyseki spor takım giymeme izin vermişti! Orta yolu ancak bu şekilde bulabilmiştik.
Saçımı da ilk defa biraz serbest bırakmıştım. Aslında zorunda kalmış da sayılırdım. İki saattir banyoyu işgal eden abimden bana sıra gelmemişti. Ben de odamda yapabildiğim kadar yapmıştım. Yıllardır banyoda yaptığım için odamda bir şey becerememiştim.
Demek ki neymiş, banyo önemliymiş.
Odamdan çıkıp, banyonun önüne geldim. Saç kurutma makinesi bugün neredeyse hiç kapanmamıştı. Allahtan kendime ait bir makinem vardı da bir de bu yüzden tartışmamıştık. Gerçi, tartışmaya kapalı bir konuydu bu. Sonuçta bu gece, abimin gecesiydi. Ben de heyecanlıydım ama Beyzaların geleceğini öğrendikten sonra oluşan bir heyecandı bu.
Bunu öğrenmem de biraz tuhaf olmuştu. Yani annem şantaj yapmak için kullanmıştı bunu. Giymediğim takım elbiseyi giydirmek için söylemeyi tercih etmişti. Evet, itiraf ediyorum. Sırf Beyza için giydim bu takım elbiseyi.
Hem, yakıştı bana. Yani, annem beni kandırıyor da olabilir, emin değilim.
Saç kurutma makinesini kapatıp bana dönen abim, fikrimi sorarcasına baktı bana. Sağını solunu iyice inceledikten sonra baş parmağımı havada kalacak şekilde onay işareti yaptım. "Bu sefer olmuş abi!"
Aynadan bir süre kendisini inceledi. Sanırım onun da içine sinmişti ki sesini çıkarmadı. Aklıma gelen saç spreyiyle, banyonun içerisine gelip, dolaptan şişeyi çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Ayın Son Çarşambası (İslami Yaşantılar serisi/3)
Spiritual#1'in Spiritüel "Ya ben de sana hediye hazırlamıştım ve sana verecektim ama evde unutmuşum." Deli dolu Beyza, yerini mahcup bir çocuğa bıraktığında, Fatih, anlık olarak gülümsedi ama Beyza farkedemedi. O sırada terliğiyle, yerdeki taşla oynuyordu çü...