Autumn Leaves (Türkçe)

22. Bölüm

Merhabalar, bölüm gecikti yine değil mi, ehe affedin artık. Ve sınavlarım daha başlamadı ama pazartesiden itibaren resmen sağanak olup beni donuma kadar ıslatacaklar :') her neyse, ben şu 2-3 gün için bölüm biriktirmeye çalışacağım olmazsa da, kusura bakmayın artık olur mu?

Ve okunma 43 bin olmuş! çok teşekkür ederim, muhteşem ötesisiniz! Fakat bir de yorumlar artarsa çok memnun oliiciiim.
He unutmadan çok saçma bir bölüm oldu cidden sdkfjhgfdjkfjh öylesine sırf paylaşayım beklemeyin diye yazdım. Ne yazdığımı bile bilmiyorum çünkü harfleri gördükçe aklıma matematik geliyor -burada çok ince bir ima var,ehe-
Hadi iyi okumalar!

"Patch Cipriano," Dedim mest olmuş bir şekilde.

"Ta kendisi, Melek."

Neredeyse partiye varmak üzereydik -ya da en azından ben öyle umuyordum- ve ben tüm yol boyunca gözlerimi Zayn'den alamamıştım. Zayn, Patch olmuştu. Ve ne zaman ağzını açsa, cümlenin sonuna mutlaka bir Melek ekliyordu. Kendimi erimemek için zor tutuyordum. Şu an arabayı durdurmayı emredip onu öpmek istiyordum. Fakat yapamazdım tabii, çünkü bu resmen tükürdüğümü yalamak olurdu.

Tüm parti boyunca, bana yardımcı olması için tanrıya dua ettim. Dudakları neden o kadar kırmızıydı ya!

"Kitapları ne zaman okudun?" Diye sordum. Büyüsünden yeni çıkabildiğimden, sorular da aklıma yavaş yavaş geliyordu.

Apartmandan çıkarken elimi tuttuğunda, onu sırıtarak uyarmış, "Dikkatli ol da, enerjini çekivermeyeyim," Diye dalga geçmiştim. O da bunun altındaki mesajı anlamış olmalıydı. Cezası hala yerli yerindeydi. Fakat, söz konusu Zayn olduğunda, söylediğimin altından cinsel bir mesaj da çıkarabilirdi. Bkz: Seninle öyle bir sevişirim ki, enerjin kalmaz.

Iyy. Umarım böyle bir mesaj almamıştır.

Meraklı gözlerimle ona bakarken, o bakışlarını bir anlığına bacaklarına kaydırmıştı. Yolu takip edebilmek için tekrar bakışlarını kaldırdığında, masum bir ifadeyle dudak büzdü. "Tamam," Dedi suçlu suçlu. "İtiraf. Kitapları okumadım ama Harry bana birkaç detay verdi. O da sadece Fısıltı'yı okumuş ve-"

"Hm," Diye kestim lafını. Suratımda sinir bozucu bir gülümseme belirmişti. "O zaman kitabın sonunda Patch'in gay olduğunu itiraf ettiğini bilmiyorsun?"

Zayn gözlerini kocaman açıp bana baktığında, öyle gülmeye başlamıştım ki, nefessizlikten öleceğimi sandım. "Şaka," Dedim kesik kesik.

Çatılmış kaşlarıyla dikkatini tekrar yola verdiğinde, hala gülüyordum. Ve Zayn gülmüyordu. Ve tanrım bu cidden çok komikti.

Sonunda araba durduğunda, ben de gülmeyi yeni bırakmıştım. Zayn tam bir centilmen edasıyla, arabadan hızlıca inip benim kapımı açmıştı. Gülümseyip elini tutarken, arabadan önce kafamı sonra vücudumu çıkarabilmiştim. Tayt hala dardı-ve evet dakikalar içinde mucizevi bir şekilde genişlemesini ben de beklemiyordum tabii ki!

Gözlerimi, binaya çevirdim. Kapının epey üstüne mor-turuncu-siyah renklerle Cadılar Bayramı yazılmıştı, kapıda, zombi kılığında bir görevli vardı. Özel bir parti olduğundan, sırada bekleyen sürü genç yoktu. Fakat yine de ufak bir sıra vardı, Zayn onların arkadaşlarının arkadaşları olduğunu falan söylemişti. Doğrusu anlamamıştım.

Zayn kolumu çekiştirerek görevlinin yanına vardığında, adam bize gülümsedi, ve kapının önündeki turuncu kuşağı kaldırarak geçmemize yardımcı oldu. Dışarıya hiç müzik sesi gelmemesi beni şaşırtmıştı.