Sınırımız 50 oy 50 yorum.
Sınıra ulaşıldığında yeni bölüm gelecektir.
İyi Okumalar...~ 6 ~
''Çok güzel olduğun için köylü güzeli ''
Göz bebeklerim irileşmiş bir şekilde ona bakarken bedenim hala kaskatıydı. Gözlerimin doğrudan gözlerine odaklanmış olması bile kalbimdeki korkuyu yok edemiyordu. Gözlerindeki farklı bakışlar beni oldukça tedirgin ediyordu ve kendimi hiç güvende hissetmiyordum.
Bana olan yakınlığı kalbimin korkuyla kasılmasına neden olurken her an ağlayacak durumdaydım. Yaralarına aldırmadan sert olduğunu düşündüğüm bir şekilde onu ittirdim. Ellerimin göğsüne değmiş olması beni telaşlandırırken Buğra güçlü bir şekilde inledi. Canını yakmış olmalıydım ama bu umrumda değildi. Ona yardım etmemem gerekliydi.
Aceleyle koltuğun üzerinde duran çantamı aldım. Hızlıca kapıdan çıkarak kendimi apartmandan dışarı attım. Bedenimde güçlü bir titreme hakimdi ve korku öyle kuvvetliydi ki içimde büyük bir patlama yaşanıyordu.
Korkmuştum. Tekrar aynı şeyi yaşamaktan korkmuştum. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hala ruhumda derin çizik izleri varken bunu tekrar yaşayacak olma ihtimaliydi beni korkutan.
Derin derin nefesler alarak temiz havayı ciğerlerime doldurdum. Fazlasıyla gergindim ve sakinleşmeye ihtiyacım vardı. Çantamı karnıma bastırıp ellerimle sıkı sıkı kavradım ve yürümeye başladım.
Etrafı sokak lambaları aydınlatıyordu. Çok karanlık olmaması benim için bir şanstı. Temkinli ve hızlı adımlarla ilerledim. Yurt zaten çok yakındı ve bu da bir şanstı.
Yurdun bahçe kapısını açarken elimin titremesi gözüme çarptı. Bedenim hala haddinden fazla titriyor ve kalbim hala haddinden fazla korkuyla atıyordu.
Binanın önüne geldiğimde kapının kilitli olduğunu gördüm. Saatten haberim yoktu ama anlaşılan geç kalmıştım. Elimi zile götürüp iki kere bastım ve beklemeye başladım. Bir an önce yatağıma kavuşup bugünü unutmak istiyordum.
Aslında Buğra bana kötü bir şey yapmamıştı. Sadece güzel olduğumu söylemişti. Başka bir zaman olsa gözlerime bakarak söylediği bu şey hoşuma gidebilirdi ama şu zamanda bana sadece o psikopatı ve yaptıklarını hatırlatmıştı.
Kapının kilit sesiyle düşüncelerimi dağıttım ve kapıyı açan kişiye baktım. Gözetmen öğretmen değildi. Emeldi. Nöbetçi öğrenci hala gitmediğine göre saat erken olmalıydı.
''Aslı abla, yüzün bembeyaz olmuş sen iyi misin?''
Nasıl göründüğüm hakkında bir fikrim yoktu ama kötü göründüğümü tahmin etmek zor değildi. Geçmişim, hayatımın en büyük korkusunun yaşanmışlıklarıyla doluydu ve bu bugünümü de etkiliyordu. Ayakkabılarımı çıkarırken Emel'i onayladım.
''İyiyim. Teşekkürler.''
Bana ait dolaptan terliklerimi alıp giydim ve yerine ayakkabılarımı bıraktım.
''Emel saat kaç biliyor musun?'' diye sordum dolabın kapağını kapatarak. Ona göre bir bahane ederek uydurmam gerekiyordu, zira ceza almayı kaldırabilecek durumda değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hata
ChickLit''Buğra..'' diyebildim yaptığım kabahatin verdiği utançla kahverengi gözlerine bakamazken. Kolumdaki baskıyla sırtım sertçe duvara çarparken kemiklerimin parçalara ayrıldığını hissettim ve ağzımdan acı dolu bir inlemenin dökülmesine izin verdim. ''P...