H~7~ Karanfil

454 34 9
                                    

İyi Okumalar... :)

~7~

Umutsuzluk içinizi esir almışken ansızın gelen küçük bir umut çareniz olabilirdi. Bu umut;hafifçe esen rüzgara yakalanan sarı renkli küçük bir sonbahar yaprağı, bembeyaz karlara arkadaş olan bir kardelen çiçeği ya da içinizi ısıtacak bakışlara sahip bir çift kahverengi göz olabilirdi. Olmuştu da.

Hiç düşünmedim o an. Bildiğim tek şeye sığındım. Buğra o psikopattan daha iyi biriydi ve bu bildiğim şeyin doğruluğundan şüphe duymuyordum. Yolun ortasında durmuş iki tarafta anlamaz gözlerle birbirine bakarken psikopatın elimi tutan elini kendime doğru çektim ve dişlerimi geçirerek sertçe ısırdım. Acıyla inlemesi bende gram etki bırakmazken kahverengi harelerden aldığım cesaretle koşarak Buğra'nın arkasına geçtim.

Gözyaşlarımı görmüşmüydü bilmiyorum ama onu gördüğüm an yüzümde oluşan gülümsememi gördüğüne emindim. Sessizce iri bedeninin arkasına sığınırken psikopatın bu durumdan hoşlanmadığını belli eden sinirli ses işittim.

''Minik farem!''

Tüylerim diken diken olurken hiç yapmayacağım bir şey yaparak Buğra'nın montunu avuçlarımın arasına sıkıştırdım. Şu an da fazlasıyla ona güvenmeye ihtiyacım. Sadece bir kaç dakika olsa bile. Zaten hiç kimseye, özellikle de bir erkeğe, kolay kolay hatta hiç güvenmemem gerektiğinin bilincindeydim.

Buğra'nın önüme serili geniş omuzları çelikten bir miğfer gibi koruyucu geliyordu. Sorgusuz sualsiz o çelikten miğferlerin arkasına sığındım ve çaresizce fısıldadım.

''Ben senin hiçbir şeyin değilim!''

Buğra hala bir tepki vermemişti. Önümden çekilip beni öylece bırakıp gidebilirdi. Çünkü ben ona aynısını yapmıştım. Neden burada olduğunu fazlasıyla merak ediyordum ama bu şuan zerre umrumda değildi.

''Çekil şuradan!''

Psikopatın sinirli sesini bir kez daha duydum. Beni eline geçirdiği an yapacaklarını aklında kurduğuna emindim ve delicesine korkuyordum. Buğra'nın hala bir tepki vermemiş olması da korkumu tetikliyordu.

''Aslı hemen yanıma gel!'' bu sefer sesi oldukça sakin çıkmıştı. Bunu da umursamadım ama psikopat bu konuda oldukça kararlı görünüyordu. Buğra'nın hala bir tepki vermemiş olması da onu daha çok sinirlendirmişti.

''Onu hemen bana ver!''

Bu seferki sözlerinin sahibi Buğra'ydı. Benden bir eşyaymış gibi bahsetmesi midemi bulandırıyordu. Neden hiçbir şey yapmıyordu? Belki de bana hala kızgındı. Beni ona verecekmiydi?

''Lütfen beni bırakma, gitmek istemiyorum. Lütfen'' dedim titreyen sesimle. Rüzgar açık saçlarımı savururken Buğra'nın ensesine dokunmasına neden oluyordu. Gözlerimi daha da sıkı kapatıp başımı sırtına yasladım. Buğra'nın bedeninin kasıldığını hissettim ama o an bunu yine umursamadım. Şu an da ne olduğunu veya ne yaptığımı düşünmüyordum. Buğra'nın beni o psikopattan kurtarmasını istiyordum.

Adım sesleri duydum. Gittikçe yaklaşıyordu. Buğra hala bir tepki vermiyor ve öylece duruyordu. Beni kurtarmayacaktı. Başımı usulca sırtından ayırdım. Belki de kaçmalıydım, ona sığınırarak yaptığım hatayı şu an anlıyordum.

HataHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin