*10*

63 5 0
                                    


Murat Uyar'ın anlatımı :

Derin'imin söyledikleri resmen kalbimi parçalamıştı. Ben onun yanında olmak isterken o beni yanından kovmuştu. Ama pes etmeyecektim. Kendimi ne olursa olsun Derin'e kendimi sevdirip bu günlerinde acını alacaktım. Odadan çıkarken gözüme masanın üstünde ki Derin'in telefonu çarptı. Telefonu cebime atıp avluya çıktım. Mutfakta görünen Ayşe' ye seslendim. Elinde ki bezi hızlıca bırakıp yanıma doğru koşuşturdu.

- Ayşe. Lavaboyu temizlersin.

- Tamam ağam.

Tam avludan da çıkarken Poyraz arkamdan seslendi. Kardeşim Poyraz yanına geleceği zaman elimle durmasını işaret edip arabaya doğru hızlıca yürüdüm. Kapıda ki korumalara dönüp tok bir sesle konuştum.

- Derin hiç bir yere gitmiyor. Ya da kimse onun ziyaretine gelemez

- Tamamdır ağam.

Başımı olumlu anlamda sallayarak arabaya bindim. Şuan kimseyle muhattap olmak bile istemiyordum. Derken Poyraz da arabada çoktan yanıma yerleşti.

- Moralim bozuk kardeşim sonra konuşalım. Dedim kibarca arabadan inmesini isterken. Poyraz benim aksime o kadar kırılgan o kadar iyimser bir gençti ki.. Bende elimden gelerek ona karşı her zaman iyimser olamaya çalışıyordum.

- Problem yokmuş gibi gülümse, her şey yolundaymış gibi konuş, hepsi rüyaymış gibi davran ve canını yakmadığını farz et abim.

-Denerim.

Poyraz aldığı cevaptan tam memnun olmamış bir yüz ifadesi takımmıştı. Tam arabadan inerken kolundan tutup derin bir nefes verdim. Ardından konuşmaya başladım.

- Derin için bir doktor bul. Bide eve kuaför çağır saçlarına baksınlar.

Durdum derin bir nefes alıp kornaya yumruk attım. Sinirli olmasam bile içimden bir yerleri yakıp yıkma isteği geliyordu.

- Canım yanıyor yemin ediyorum canım çok yanıyor kardeşim anlatamıyorsun, hissettiremiyorsun onunla ufak bir tartışmada içinin nasıl yandığını... Neyse git artık sen.

Poyraz anlamamış bakışlarla beni incelesede şuan konuyu anlatmak istemediğinden saygı duyup başını olumlu anlamda salladı.

- Sağol kardeşim.

Poyraz buruk gülümseme yollayıp arabadan indi. Arkasından eve girene kadar izledim. Belki de üzerime düşen bu yorgunluktan dolayı gözlerim onda takılı kalmıştı.

Yavaşça kontağı çevirip arabayı sürdüm. Taşlı toprakta araba sallana sallana gidiyordu. Şirkete gidip ofisimde tek başıma kalmak istesem de bu saatte olmazdı. En iyisi bir bara gidip kafa dağıtmak olacaktı. Uzun süredir içmiyordum. Hatta içmeyi bırakmayı bile denemiştim. Ama bu lanet şey beni bırakmamıştı.

Hiç tanımadığım bir bara geçip en uç köşeye yerleştim. Kimsenin rahatsız etmesini istemiyordum. Biraz düşünmek iyi olacaktı sanırsam.

Garsona işaret yapıp yanıma çağırdım. Beyaz gömleğinin yakasında ruj izleri vardı. İçimden gülümsedim. İşini başka türlü konulara karıştırmaması gerekirdi.

Karanlığın SiyahıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin