Arabaya biner binmez aklıma Elif ve Poyraz takılmıştı onları orda öylece unutup alışverişe gidiyorduk.- Murat, Poyrazları odada unuttuk.
- Odamda anahtar var. Barıştıklarını söyleyince bende anahtarın yerini söylerim.
Gülümseyerek arkama yasladım. Bu adam nasıl bu kadar harika olabilirdi? Her şeyi önceden düşünüp ona göre hareket ediyordu. Attığı her adamı hesaplayarak ilerliyordu.
Radyoyu açıp rastgele bir kanal açtım. Ardından yaslanarak şarkıyı dinlemeye başladım. Şarkı o kadar harikaydı ki resmen içime işlemişti. Şarkının bazı sözlerini telefonumda arararak ismini buldum. Her vakit bulduğum da bu şarkıyı dinleyecektim. Keyiflenerek arkama daha da yaslandım ve şarkıyı dinlemeye başladım.
" Sen uyurken
Hasretin dökülür gecelerden
Sokaklara
Gelir yüreğime çöker
Her gün başka bir pencerede
Sensizliğim yollarına bakar
Ve boynunu büker
Ben bir tek adam (kadın) sevdim
O da sensin, o da sensin
Ben bir tek sende yandım
Alevlendim, delilendim
Ben bu sevdayı
Yemin bildim, söz bildim
Ben bu sevdayı kutsal bildim. "- Bu bizim şarkımız olsun mu Murat?
- Ben bu sevdayı yemin bildim, söz bildim.
Diyerek şarkının bir kısmını söyledi. Söylerken de başını olumlu anlamda sallamıştı. Adam resmen harikaydı. Sesi bile..
**********
Murat ile düğün için geldiğimiz alışveriş merkezine gelmiştik. Huzur buydu belki de. Benim için yeterliydi. Kocam ile alışveriş merkezinde geziyorduk.
Arabadan inince Murat elimi sıkıca tuttu. Ellerimi ayırmak istesemde bunu yapmadım. Yine benim ellerim soğuk Murat'ın elleri sımsıcaktı. Ellerimi sanki ısıtmak istercesine tutuyordu.
Bir mağazaya girer girmez gözüm elbiselere takıldı. Hepsi çok güzeldi. Ayrı ayrı renk ayrı desen ayrı kombin. Mini boydakileri denemek istesemde bacağımdaki izler buna izin vermeyecekti. Murat'ın izin vermemesi daha büyük bir etkendi ama olsundu.
Ben elbiselere bakarken Murat'ın da bir kızla bakıştığını fark ettim. Resmen birbirlerine cilve yapıyorlardı. Murat'ın karnına dirseğimle vurunca öksürerek öne doğru eğildi. O sırada kızda sesli bir şekilde güldü. Ben senin o dişlerini kopartırsam görürsen sen kızıl şeytan!
- Hatun ne yaptın?
- Ne diyorsun sen? Kızı kahveye davet et istersen!
- Saçları kızıl, beyaz tenli, yeşil gözlü kızlar diyorum hatun ve diğer kızlara Allah'tan rahmet erkeklere de sabır diliyorum. Harika bir ırk çünkü.
- Kızmıyorum ama ciddiye alıp açıklıyorum.. Düşmanlarımdan özür dilerim ama hala güzelim.
- Şaka yapıyorum hatunum. Sen en güzelsin.
- Ayrıca kızın saçları boya, gözlerde kesin lens, yüzünde de beyaz pudra var gibi ama yinede sen bilirsin.
Murat'ın elini yavaşça bırakıp askıda asılı olan elbiselere bakmaya başladım. Kırmızı bir elbise bulmuştum. Sırt dekoltesi oldukça hoş duruyordu. Ayrıca boyuda iyiydi. İzlerin hiç biri gözükmeyecekti. Tam dizimdeydi, kısa değildi. Elbiseyi koluma taktıktan sonra birde uygun bir model ayakkabı lazımdı.
Murata baktığımda bir yere yaslanmış bana gülerek bakıyordu. Galiba kendimi kaptırıp ciddileşmiştim.
Murat'ın yanına yavaşça giderek ellerimi karın kaslarına koyup gıdıklamaya çalıştım ardından başımı da boynuna gömdüm. Kokusu içime çektim. Yine harika!
- Neden güldüğünü sorabilir miyim?
Murat umursamazca bir cevap verirken gülmeye devam etti.
- Hadi alışverişini yap ve biraz daha gezelim.
- Tamam kocacım.
Ayakkabıların yanına doğru tam gidecek iken Murat elimden tutup kendine doğru hafifçe çevirdi dudaklarıma bir buse kondurup pişkince sırıttı. Bir cevap vermek istesemde cümle kuramamıştım gülümseyerek ayakkabılan olduğu reyona şapşal şapşal ilerledim.
Tam ayakkabılara bakarken bir adamın güneş gözlüğü alnına taktığı fark ettim. İster istemez gülümsedim.
Hadi gözlüğü kafasında taşıyanları anlıyorum da, bu alnına takıp sağda solda dolananlar ne ayak onu hala çözemedim.Elime geçen bir topuklu ayakkabıyı oldukça beğendim. Topuklarında ki desen daha da ilgimi çekmişti. Topuk boyu da oldukça iyiydi. Bu ayakkabı ile Sedef'ten daha uzun olacağım kesindi. Ay! Banane o kızdan!
Elbisem ile çok güzel kombin edilirdi. Bunları kesinlikle almalıydım. Murat'a baktığımda ortalıkta yoktu bu iyi olmuştu. Bende kasaya ilerleyip elimdekileri verdim. Kasiyer kız aldıklarımi poşete koyup fişi ile uzattı.-Teşekkürler. Ücret ne kadar?
-Borcunuz yok efendim. İyi günlerde kullanın.
-Nasıl oluyor bu?
-Şurda ki beyefendi ücreti şirkete yollamamı istedi.
Baş parmağı ile ileriyi gösterdiğinde gözlerim Murat ile buluştu. Başımı sallayarak görevliye güülümsedim.
-Tamam Teşekkürler.
-İyi günlerde kullanın.
Bir kaç adım attıktan sonra Murat'ın yanına ulaştım. Kolunu omzuma atıp yanına çekti. Kollarında kendimi daha da güvenli buluyordum. Sanki kimse bana zarar veremeyecek gibiyim..
-Teşekkür ederim
-Neden?
-Ücreti ödediğin için
- Ücretleri her zaman ödeyeceğim için teşekkür etmene gerek yok. Bir daha da bununla ilgili bir şey duymak istemiyorum.
- Peki kocacım.
- Asabi olmanı seviyorum. Ama uysal olduğunda daha çok seviyorum .
Gülümseyerek elini beline atıp iyice sarıldım. Başımı kaldırdığım da Murat öylece bana bakıyordu. Şuan karşımıza kim çıkarsa çıksın çarpacağımıza emindim. Murat kolumdan tutup bir durdurdu. Elini yanağımda gezdirerek mükemmel şekilde gülümsedi.
- Ne yapıyorsun?
Alışveriş merkezinin ortasında öpmeye başlamıştı. Ellerimle omzumdan geriye doğru itsemde çekilmiyordu. Arsız adam! Bunun yüzünden haberlere çıkacaktık.
Herkesin gözlerini üzerimde hissediyordum. Allah'ım utanıyorum! Tam Murat'ı tüm gücümle iteceğim sırada güçlü bir ıslık sesi duydum. Arkasından bir de alkış. Alkış sesleri gittikçe artıyordu. Murat beni bıraktığın da etrafıma baktığımda herkes bize bakıyordu. Resmen etrafımızda çember çizmişlerdi. Ah! Utandığım için başımı Murat'ın göğsüne yaslayıp gülmeye başladım.
- Kaldır başını da güzellik görsünler.
- Murat, utanıyorum.
Murat'ın o güzel sesinden duyduğum o güzel kelimelerle mest olmuş bir şekilde gülüyordum.
-Seni seviyorum. İzin ver tüm dünyadan kaçıp kollarına sığınayım.
- Ne yalan söyleyeyim bende çok bağlandım sana.
~YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ~
~ VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN.~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Siyahı
Romance-Sarılmak çok başka bir şey çünkü anlıyor musun? Kalbinin o kadar yakınına gelmesine izin verdiğin birinden kötülük bekleyemezsin. Derin sana sayılabilir miyim? +Küçük bir kız çocuğu gibi koynuna sığınıp, kokunla uyumayı istiyorum Murat. -Çok güzel...