12. Bölüm

119 25 138
                                    

Elinden geldiğince hızlı olmaya çalışıyordu Zeynep. Kötü birşey olmasından korkuyordu. En sonunda gideceği yere vardığında durup derin bir nefes aldı. Soluk soluğa kalmıştı. Az önce Sedat' ın attığı mesaj ister istemez korkutmuştu.

Mesaj da:
" Zeynep kusura bakma rahatsız ediyorum ama acilen seninle gittiğimiz parka gelmelisin çok önemli. " yazıyordu.

Zeynep apar topar hazırlanmış hemen yola çıkmıştı. Büşra' ya da mesaj atıp haber vermişti gelemeyeceğini.

Çantasından suyunu çıkarıp bir kaç yudum içti ve Sedat'ı aradı gözleri. Biraz daha yürüdükten sonra yanına gelen çocukla durdu. 6-7 yaşlarında olduğunu düşündüğü kız Zeynep' e elindeki kağıdı verdi ve bir tane de gül verdi. Ardından gülümseyip uzaklaştı. Zeynep şaşkınlıkla kağıdı açtı ve okudu. Yüzünde rahatlama ve mutluluk karışımı bir gülümseme oluştu.

" Gül seviyorsundur umarım. Biraz daha ileri gel. "

Zeynep, biraz daha yürüdü ve az ileride Sedat' ı gördü. Bir bankın üzerinde oturmuş onu bekliyordu. Heyecandan ne yapacağını, ne tepki vereceğini bilmiyordu. Tek bildiği ona hayır demesi gerektiğiydi ama şu an ne kadar bu düşüncesine uyabilirdi bilmiyordu.

" Bu çocuk gerçekten işini biliyor. " diye düşündü Zeynep. Yavaş yavaş ona doğru ilerledi. Sedat da Zeynep'in geldiğini görünce ayağa kalktı ve gülümsedi. Ardından ellerini arkasından çıkarıp bir demet gül uzattı.

" Beni affeder misin? " dedi ve masum masum Zeynep' e baktı.

Zeynep, Sedat'ın bakışları ve yaptıklarıyla ne düşüneceğini ne yapacağını bilemedi. Aniden böyle bir soruyla karşılaşması ve güller kafasını karıştırmıştı. Dili tutulmuş gibiydi sanki. İlk defa birisi ona bu şekilde süpriz yapmıştı. Kendisini değerli hissetti. Sedat onu kaybetmemek için uğraşıyordu bunu görebiliyordu. Ama içinde kötü bir his vardı ve nedenini bilmiyordu.

Kafasında dönen şeyleri bir kenara bırakıp Sedat' a birşey söylemek istiyordu ama ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu.

Gözleri dolmuştu ve bir süre sonra taşan yaşlar Sedat' a cevabını vermişti. Zeynep ağladığını farkedince ve Sedat'ın yüzünde oluşan rahatlamayı görünce başka söze gerek yok diye düşünüp Sedat'ın elindeki gülleri aldı.

Çıktığı yola devam edecekti tekrar. Sonunda onu neyin beklediğini bilmeden...

Tertemiz ve masumca seviyordu. İlk defa tattığı duygunun güzelliğine kapılmıştı. Sonunu düşünmek istemiyor ve anın tadını çıkarmak istiyordu. Belki çok üzülecekti, belki çok mutlu olacaktı. Bunu yaşamadan bilemezdi ve Zeynep yaşamak istiyordu...

***

Ablasının üniversite ve kardeşi Tuğba' nın lise mezuniyetinin ardından babaları Mehmet Bey onları bir haftalığına tatile götürmüştü. Tatil dönüşü onları büyük bir yoğunluk karşıladı. Ardı ardına Merve'ye görücü geldi fakat Merve hiçbirini kabul etmedi. İçinde Hakan' a karşı olan duygular tamamen bitmeden kimseye evet demek istemiyordu. KPSS sınavını da halledip işe başlamak istiyordu.

Tuğba ise sağlık meslek lisesini bitirmişti. Hemşire olmak istiyordu. Hemen hastanede çalışmaya başlayabilirdi fakat üniversite okumak da istiyordu. Sınav sonucu beklediği gibi olmazsa çalışmaya başlayacaktı.

Zeynep, şu anlık halinden memnundu. Sedat' la o günden sonra pek fazla sıkıntıları olmadı. Sedat sözünü tutmaya çalışıyordu, bunu görebiliyordu Zeynep. Bazen Sedat'ın, Zeynep' e göre istemsiz ancak Sedat' a göre bilerek yaptığı hatalar oluyordu. Fakat Sedat toparlamasını çok iyi biliyordu.

Benim MasalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin