26. Bölüm

58 9 39
                                    

Baya geç oldu farkındayım. Derslerim çok yoğun, sınava hazırlanıyorum. Ondan dolayı çok sık yeni bölüm atamıyorum. Tekrar kusura bakmayın.

Keyifli okumalar :)

Herşey iyi giderken hiç ummadığın bir anda kötü birşey olur ve sende yerle bir olursun ya Zeynep için şu an tam bu geçerliydi. Tam iyi gidiyor, herşeyi geride bıraktım derken yine karabasan gelip oturmuştu yüreğine.

Karşısında otuz iki diş sırıtan ve ellerinde papatya buketi olan bir Sedat beklemiyordu. Normalde olsa onu görünce heyecanlanır ne yapacağını bilemez ve onun ellerine bırakırdı kendisini. Fakat şu an en ufak bir duygu kırıntısı dahi hissetmedi bedeninde ve ruhunda. Sadece yavaş yavaş büyüyen bir tiksinti oluşmuştu.

"Zeyneeeppp!!!"

Ablasının sesiyle kendine geldi ve toparlandı. Ne kadar süredir ablası konuşuyordu ve ne kadar süredir Sedat'la karşı karşıyaydı hiçbir fikri yoktu. Aceleyle ablasına cevap verdi.

"Abla ben seni eve geçince arayayım."

Ablasının cevabını dinlemeden telefonu kapattı ve kendisine doğru gelen Sedat'ı izledi. İyice yaklaşan Sedat iki adım daha atıp Zeynep'e sarılacaktı ki Zeynep bir adım gerileyip eliyle durmasını işaret etti.

"Yaklaşma daha fazla."

Sedat bozuntuya vermedi ve büyük bir sevinçle çiçeği uzattı. Lakin beklediği gibi olmadı. Zeynep çiçeği almak için en ufak harekette bulunmadı. Bir süre bekledikten sonra mecburen ellerini yana indirdi. Yüzündeki sırıtma yavaş yavaş soldu.

"Güzelim neden böyle yapıyorsun? Pişman olmuş gelmişim ve sen bana şans vermiyorsun. "

"Üzgünüm. Kendime bile vermediğim şansı kalkıp sana veremem. Hislerimi tükettin. Şu an daha iyi anladım ki sana karşı zerre duygum kalmamış. "

"Hadi ama yapma böyle. Bak sınava hazırlanıyorum tekrar. Eğer kazanırsam iyi bir bankacı olup gelip seni isteyeceğim. "

"Lütfen. Boşa nefesini tüketme. Sana olan saygımı da yitirmek istemiyorum. Üzerime gelme. "

"Neden bu kadar katısın?"

Zeynep, Sedat'ın bu sorusu karşısında gülmeden edemedi. Hala bu soruyu sorabiliyor olmasına şaşırdı. Gerçekten onunla dalga mı geçiyordu? Galiba öyleydi çünkü konuşmanın başından beri söylediklerinde ciddiye alınacak gibi bir tavrı yoktu. Zeynep bu haline sinir olmuştu.

"Hala anlamıyorsun değil mi ya da pardon unutmuşum sen işine gelmeyenleri anlamak istemiyordun. Tükettin beni diyorum. Açık ve net. Bu saatten sonra biz diye birşey olmaz. Sana karşı hiçbir duygum kalmadı. "

"Hiç mi?"

"Hiç."

"Peki öyleyse. Ama pişman olacaksın bak gör. Dönmek isteyeceksin ve bu defa da ben seni kabul etmeyeceğim. "

Sedat sinirle Zeynep'in yanından geçip gitti. Zeynep, rahat bir nefes aldı. 'Umarım bu defa son gelişi olur.' diye dua etti. Şimdiye kadar her gelişinde kabul etti ve sonu hüsranla bitti. Bu defa da korktu kendisinden kabul ederim diye ama beklediği gibi olmadı. Zeynep'i kontrol eden duyguları artık Sedat'a karşı tükenmişti ve reddetmek zor olmadı.

Benim MasalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin