Keyifli okumalar, umarım beğenirsiniz :)
" Kübra' yla tanışmışsın mutlu musun? "
Sözler bir süre kafasında tekrar tekrar yankılandı. Bir insan nasıl bu kadar acımasız olabilirdi anlam veremiyordu Zeynep. Kendini toparlamaya çalıştı ve olduğu yere oturdu. Adım atacak gücünün kalmadığını hissediyordu.
" Ne zaman ve nasıl? Ben kim olduğunu dahi bilmiyorum ki. "
Çok geçmeden cevap geldi.
" Birlikte halay bile çekmişsiniz nasıl bilmezsin. Saf ayağına yatma şimdi. "
Zeynep yeni yeni farkına varmaya başladı. O kızın ismini bilmesi aslında gayet normaldi. Ama o an neden aklının ucundan bile geçmemişti anlamıyordu. Üstünde de fazla durmamıştı gerçi.
" Bak sana kim ne dedi bilmiyorum ama ben cidden onun olduğunu bilmiyordum. Detayları bilmeden yargılama. "
" Eminim öyledir. Neyse detaylar önemli değil bizden uzak dur başka birşey istemiyorum. "
" Ben mi sizden uzak durayım? Afedersin ama siz gelip bana bulaşıyorsunuz. Bilmem farkında mısın? Hem sana kim söyledi bunları?"
" Neyse ne işte. Ben bilirim. "
Zeynep, Sedat'ın bu şekilde davranmasına çok sinirlenmişti. Nasıl böyle birisini sevebildiğine anlam veremiyordu. Sanki onun bir suçu varmış gibi davranmasını hele hiç anlamıyordu. Cevap verecek birşey bulamıyordu. En iyisi fazla uğraşmayıp uzak durmak diye düşündü.
" İyi tamam. Neyse bundan sonra konuşmasak daha iyi. Bu arada Kübra da güzelmiş yakışırsınız. Mutluluklar.. "
Mesajı gönderdiği an pişman olmuştu. Neden şimdi böyle birşey demişti ki. Bazen kendisine de anlam veremiyordu Zeynep. Fakat gelen cevapla ne kadar doğru yazdığını anladı. Hiç değilse soğuması için sebepleri artıyordu.
" Evet çok güzel. Eğer olursa mutlu olacağız. "
Bu sözlere artık verecek cevap yok diye düşündü Zeynep. Telefonu kapattı ve cebine koydu. Boğazına birşey takılmış gibi hissediyordu. Ağlamak bile gelmiyordu artık içinden. Sevinse mi üzülse mi karar veremiyordu. Çok sevmişti en azından ona öyle geliyordu. Bu yüzden de özlüyordu her an. Ama bir yandan da kurtuldum diye seviniyordu. Kafası iyice karışmıştı.
Tuğba' nın sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Yerinden yavaşça kalktı ve odaya geçti. Tuğba oturmuş dizi izlemek için Zeynep' i bekliyordu. Ama Zeynep' in hiç izleyecek havası kalmamıştı.
" Sen izle istersen benim keyfim kaçtı."
" Ya ama niye böyle yapıyorsun? Ne oldu yine Sedat mı? "
Zeynep kafasını sallamakla yetindi.
" Anlat derdim de şu an hiç çekemeyeceğim, keyfimi bozduğu için. Sana iyi depresyonlar ben kaçar."
Tuğba, Zeynep' e sırıtıp odadan çıktı. Zeynep onun bu haline gülmeden edemedi. Haklı dedi kendi kendine. Yatağına oturup gözlerini kapattı. Ne düşünmesi gerektiğini kestiremiyordu. Sadece yorulduğunu hissediyordu.
****
Sedat, Hatice' den aldığı mesajla ne yapacağını şaşırıp kalmıştı. Kübra' nın Zeynep' ten nasıl haberi olabilirdi anlam veremiyordu. Hatice ve Neslihan' ın işidir diye düşünüyordu. Bir hafta öncesinde Hatice şu mesajı yollamıştı Sedat'a :
" Seninkiler şu an karşımda yan yana halay çekiyorlar. "
O günden beri hangisiyle konuşup konuşmayacağına karar verememişti. Kübra, Sedat'ın yüzüne dahi bakmadığı için en son Zeynep' e mesaj atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Masalım
Teen FictionNe güzel bir duadır ; " İyi insanlara çıksın gittiğin bütün yollar." Kime bu duayı etsen tüm kalbiyle amin der. Neredeyse herkes ister böyle olmasını. Ama kimin duasının ne zaman kabul olacağı bilinmez. Zeynep de bilmiyordu karşısına kimlerin ve na...