Bölüm 7

1.3K 120 8
                                    

İnsan her şeyi unutuyor da, en ihtiyacı olduğu zaman yanında olmayanı, aklını kaybetse unutmuyor. (Ece Temelkuran)

DİLAN

Dilan kulağına ulaşan makine seslerinden hastanede olduğunu daha gözlerini açmadan anlamıştı. Yaşıyordu hala nefes alıp veriyordu. Aklına dolan görüntü ve seslerle gözlerini araladı ve bağırarak ağlamaya başladı.

"Ömrüm... Kızım... Nerede o... ne olur ona bir şey olmamış olsun Allah'ım"... Hemşireler ne kadar sakinleştirmeye çalışsalar da bir türlü başaramıyorlardı. Nihayet doktor yüksek sesle konuşmaya başlayınca Dilan durmuş ve doktorun sözlerine dikkat kesilmişti.

"Dilan hanım sakin olur musunuz? Kızınız iyi şuanda da yolda buraya geliyor. Lütfen daha yeni uyandınız. Ağır bir sarsıntı geçirdiniz. Dikkat etmeniz gerekiyor". Doktor Dilan'ı sakinleştirmiş ve son kontrollerini de yaparak çıkmıştı.

Dilan sakinleşmiş ve hemşireden hastaneye gelişinden itibaren olan her şeyi öğrenmişti. Kızının yabancılarla kalmasına aşırı derecede rahatsız olsa da hemşirenin söylediği Arda beyin her gece yanına gelip sabaha kadar ona bakmasından da etkilenmişti. Adamı merak etmeye başlamış hemşirenin tarif ettiği kadarı ile yakışıklı ve zengin!!! Olduğunu anlamıştı. Gerçi zenginliği onun için önemli değildi ama hemşire bunu birkaç kere belirtmeden geçmemişti. Ailesinin ne kadar zengin olduğunu bilmeden ona talih kuşu konmuş gibi davranması Dilan'ı güldürmüştü.

Dilan yaşadığı o korkunç anları anlattığında hemşire bomba patladığını ve bir sürü ölü ve yaralının olduğunu söylediğinde birden içini bir korku kaplamıştı. Eğer ismi gazetelerde yayınlandıysa bulunması çok kolay olacaktı. "Allah kahretsin" diyerek diklendi.

"Hemşire Hanım Mahmut babam nerede." Endişe ile kaşlarını çatmış başında ki ağrı ise artmıştı.

Tam hemşire cevap verecekti ki kapı hafifçe tıklatıldı ve gir sesini duyan Mahmut Bey ve oğlu içeri girdiler.

"Dilan kızım Allah'ıma şükürler olsun iyileştin."

"iyiyim baba çok şükür."

"rabbim evladına bağışladı kızım seni."

"baba hastaneye kaydım..."

Mahmut Bey Dilan'ın ne soracağını anlayınca hemşirenin hala odada olduğunu bilerek Dilan'ın sözünü acele ile kesmiş "merak etme hallettim ben onu" demişti.

Dilan içinde rahatlama ile geldiğinden beri sesi çıkmayan Taha'ya doğru dönüp gülümsemiş Taha ise Dilan'a bakarak  "çok korkuttun bizi kardeşim çok endişelendik" diyerek Dilan'a gülüp tepesinden öpmüştü.

Dilan Taha'yı Yavuz ve Asım abisinin yerine koymuştu. Her ne kadar onlar Dilan'a sırt çevirmiş olsalar da Dilan onları da hala seviyor olmasına rağmen, sadece ondan çok çabuk vazgeçtikleri için kırgındı. Yaşadığı son beş yılda bu ailenin çok iyiliğini görmüştü. Huysuz Hanife'nin bile zaman zaman iyiliği dokunmuştu.

İnsanların çıkarları için bir birini öldürdüğü, para için kardeşin kardeşten vazgeçtiği bir zamanda, kendi ailesi ile yaşadıklarına rağmen bu aile bir yabancıya kucak açmış, kendi öz kızları gibi sahip çıkıp kızını da öz torunları gibi sevip kollamışlardı. Bu aileye çok şey borçluydu, her şeyden önce kendinin ve kızının hayatını borçluydu.

Bize En Çok Aşk Yakıştı (Bir Kalp iki Ask 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin