Bölüm 5

1.3K 128 6
                                    

ARDA....

Komodinin üzerindeki resmi eline aldığında resimde birbirine aşkla bakan çiftin birkaç sene önce iş yaptıkları Dinçkök çifti olduğunu hemen tanıdı. Nadide Dinçkök'le sık sık Kerem için kurdukları Kerem Kirman eğitim vakfında buluşuyorlardı. Nadide hanım yeni yönetim kurulu üyelerindendi.

Onların küçük kızları yurtdışında diye biliyordu. İşte şimdi bu kızın hikâyesini daha da çok merak etmişti.
Aslı resmi aldığı yere koyarak Balımın odasına geçti. Onunda eşyalarını toplayıp ufak kızı da alarak evden çıktı. Yağız onları görünce hemen karısının yanına gelerek ellerindeki valizleri alıp bagaja Balımı da arka koltuğa oturtup emniyet kemerini taktıktan sonra arabaya geçti. Yol boyu aşırı sessiz olan karısına bakıp neden bu şekilde olduğu ile ilgili endişelendi. Hâlbuki eve girerken gayet iyiydi. Balımı ve Dilan için hazırlanan bavulu Ardaya teslim ettikten sonra Yağız ve Aslı kafeteryaya gidip birer çay içmek istediler. Aslında ikisi de bu kaçışı birbirleri ile konuşmak için kullanacaklardı.

"Aslı neyin var hayatım. Evden çıktıktan sonra ruh gibi oldun." Yağız bir masaya oturmuş karısını da hemen yanına çekmişti.

"Evde komodinin üstünde Dinçköklerin resmi vardı. Neden yalan söylüyorlar ki kızları ile ilgili".

"Hangi Dinçköklerin Aslım".

"Ya iş yaptığımız Güngör, Nadide Dinçkökler muhtemelen Dilan onların kızı. Çok iyi hatırlıyorum bizdeki yemekte en küçük kızımızda yurt dışında okuyor demişlerdi."

"Evet, hatırlıyorum bende. Yani Dilan onların kızı Balımda torunları öyle mi?"

"Galiba öyle. Arda biliyor mu acaba. Ya bu insanlar neden burada değil kızları bu halde iken. Nasıl ana baba bunlar. Dernekte el âlemin çocuklarına gösterdiği sevgiyi kendi evladına mı gösteremiyor bu kadın."
Aslı gerçekten sinirlenmişti. Belki yargısız infaz yapıyordu ama şuan için bunları düşünecek halde değildi.

"tamam, güzelim sakin ol. Her şeyin bir açıklaması vardır. Az çok tanıyorum Güngör beyi ben. Kesin bir yanlış anlaşılma vardır. Hem bu onların aile işleri bizi de ilgilendirmez. Hanife Hanımın anlattıklarını söyledi sana Elif. Muhtemelen kız uyanınca hayatına bu kadar müdahil olduğumuz için teşekkür etmek yerine kızgın cümleler kurabilir."

"nedense öyle olacağını düşünmüyorum hayatım. İçimde bu kıza karşı adlandıramadığım bir sıcaklık var."

"sevgili karım sen öyle diyorsan eminim öyledir. Hadi torunumuzu da alıp evimize gidelim." Yağız karısının aklındaki fikirleri anladığını belirtircesine konuşmuş ona göz kırparak elinden tutup aşağıya nerede ise gasp ettikleri hastane müdürünün odasına inmişlerdi.

Diğer tarafta ise Arda kucağında Balımla birlikte Dilan'ın yattığı yoğun bakıma girmişti. Öncesinde ikisi de dezenfekte olmuş ardından da uygun kıyafetler giymişlerdi. Balım annesinin başucuna geldiğinde Arda onu kucağından indirip dikkatli bir şekilde yatağın kenarına oturttu.

"anne sen çok yoyulmuşsun öyle dedi ayda abi. Çabuk dinlen uyan ben seni çok özledim. Yayın gitmesekte olur vialanda yeter ki sen uyan annem. Söz artık oyuncak istemicem. Sende babam gibi beni bıyakma tamammı. Yayamazlık yapmam ben aytık. Esilayı'da kızdırmam güzel güzel oynayım ben onunlada." Arda küçük kızın sözleri ile nerde ise ağlayacak duruma gelmişti. İçinde fırtınalar kopuyordu. Kendi de annesiz babasız kalmıştı. Bu kızda bir gün onun gibi onu bırakıp giden babasından nefret edecekti. İçinden bu zamana kadar hiç yapmadığı kadar içten bir şekilde dua etti. Bu kızın annesiz kalmaması için.

Ufak kız annesini öptükten sonra yataktan inip, küçücük eli ile Ardanın koca elini tuttu. Avucunun içinde ki minicik eli incitmekten korkarcasına tutup yavaşça Dilan'ın kulağına doğru eğildi genç adam.
"sen uyanana kadar kızın bana emanet Dilan. Çabuk uyan kızını da beni de daha fazla bekletme." Odadan kızı da alıp çıktığında kadının kulağına söylediği beni de bekletme sözünün üstünde çok düşünmeden geçiştirmeye çalıştı. Neden söylediğini değil konuşmak düşünmek dahi istemiyordu şuan için.

Bize En Çok Aşk Yakıştı (Bir Kalp iki Ask 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin