Bölüm 9

928 101 2
                                    

Ben geldim. Umarım hoş gelmişimdir. Önce hatırlatma hikayenin kurgusu tamamen değişti. O yüzden baştan okuyan Canlarım. Ve bana ne olur kızmayın. Bu haliyle çok daha güzel oldu. Hadi iyi okumalar bol voteler seviyorum sizi.

ARDA

Arda Dilan'ın hastanedeki tavırlarından fazlası ile etkilenmişti. Ne ummuş ne bulmuştu resmen. Dilan'ın neden böyle davranmış olabileceğini bir türlü anlamıyordu. Hayatında İlk kez gördüğü bir kadının 'ki öyle olmadığı kadının tavırlarında fazlası ile belliydi' neden ona o kadar sert davranmış olabileceğini aklı bir türlü almıyordu. Ela gözlü güzelin ona aşırı derecede kızgın olduğu ve ona bir süre yaklaşmaması gerektiğini aklına yazmıştı Arda. Tabi bu arada ona neden kızgın olduğunu da öğrenmeliydi.

Aklına ilk gelen fikirle Ömer'i arayıp hemen buluşmak istediğini söyledi. Geçmişinin her ayrıntısını biliyordu Ömer. Hafızasını kaybettiği yıllarda resmen ona hafıza kartı olmuş, unuttuklarını hatırlamasını sağlamıştı.

.....................................

Evlerinin hemen arka kısmında kalan korunun içinde yapay göle doğru yürürken kafasında binlerce düşünce vardı genç adamın. Kafasını bir türlü toparlayamıyor, düşüncelerini bir hizaya sokamıyordu. Yıllardır içinde bir şeyi ya da birini unutmuşluk hissi ilk kez böyle net bir hal alıyordu. Neden onca kötü olay varken Dilan ile ilgili olanları unutmuştu bir türlü kafası almıyordu. Bu kadar kötü ne yaşamışlardı ki Arda unutmayı seçmişti. Göle yaklaştığında annesinin gölün çevresine koydurduğu banklardan birine oturup etrafı izlemeye başladı.

Buranın inşaat zamanlarını hatırlıyordu Arda. O daha yedi yaşındayken tüm ailesi şehrin farklı yerlerinde oturuyordu. Aslı teyzesi ve Ali amcası şehrin biraz dışında bu araziyi bulduklarında ali amcasının eşi Damla teyzesine projeyi çizdirmişlerdi.  Uzun ve yorucu inşaat döneminde ailenin her üyesi burası için bir şeyler yapmıştı. Evler yıllar önce Kerem amcasının çizdiği projeden alınmış, çevre tasarımı için annesi ve Melek teyzesi yardımcı olmuştu. Evlerin içini tüm ailenin kadınları birlikte döşemişlerdi. Annesi bu yapay gölün çevresindeki bankları özel olarak tasarlatmıştı. İlerleyen yıllarda ailenin genişleyeceği oranda evler yapılmıştı. Evleri birbirine özel alan bırakacak şekilde uzak aynı zamanda bağlantılı yollarla birbirine çok yakındı.

Nihayet ufukta Yağız Ömer görünmüştü de içi biraz olsun rahatlamıştı. Şimdi her şeyi öğrenecekti. "Kardeşim" diyerek yanına oturan adama aynı sıcaklıkla cevap verdi. Bir süre sessizce birbirlerine baksalar da  Arda daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı.

"Ömer kardeşim sana çok ihtiyacım var. Günlerdir kafayı yiyeceğim düşünmekten."

"dur oğlum sakin ol. Hayırdır yine ne oldu." Ömer arkadaşının gözlerinden belli olan çaresizliği görmüş konunun ne olduğunu iyice merak etmeye başlamıştı.

"hani şu hastanede yatan balımın annesi var ya" Arda konuya nasıl girse bilemiyordu. Duyacaklarından ölesiye korkmaya başlamıştı.

"ee ne olmuş Dilan yengemize"

"işte Dilan'ı ben aslında çok iyi tanıyormuşum".

"nasıl tanıyormuşsun. Lan yoksa tek geceliklerden mi. Aman Allah'ım balım senin öz kızın mı?"

"yok, yok değil herhalde. Aslında o yüzden de olabilir. Eğer öyle ise bana karşı nefretinin nedeni belli oldu. Ama yok ömrümün yaşı küçük. Eğer kazadan sonra olsaydı kesin hatırlardım. Yani hatırlardım dimi. Ömer kafayı yiyeceğim ben. Emin misin balım benim kızım mı?"

"ne biliyim abi sen öyle dedin ya balım benim kızım diye".

"oha olum ya ben öyle demedim. Ulan kafamı bıraktın. Dilan Bahar Dinçkök ismi sana bir şey hatırlatıyor mu?"

"hass... Bana sakın hastanedeki o güzelliğin bizim çirkin ördek yavrusu olduğunu söyleme".

"çirkin ördek yavrusu mu?"

"hani oğlum hatırlasan sana göstermiştim resimde. Bahar, Umay ve Dilan. Hani gözlüklü olan."

"yok ya o olamaz. Vay anasını eğer o ise kız çok değişmiş hem de çok değişmiş. Peki, bu kız benden niye bu kadar nefret ediyor."

"hani kazadan önce, yaz başında Umay ve bahar sana küsmüştü. İşte o dönem küsmelerinin nedeni Dilan ile ilgili. Sonra sen Bahara ne dediysen bilmiyorum affetti seni. Birkaç gün sonrada kaza oldu zaten."

"ne dediğimi sana söylemedim mi?"

"yok, o kız söz konusu olunca sen baya bir ketum oluyordun. Hiçbir şey anlatmıyordun."

"peki, ne oldu onu anlat bana".

"kalk remzi babaya gidelim bu burada konuşulacak bir konu değil."

"o kadar derin mevzu mu?"
"evet, hem de fazlası ile derin..."

Bize En Çok Aşk Yakıştı (Bir Kalp iki Ask 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin