Bölüm 3

1.3K 123 3
                                    

İyi okumalar...

ARDA...

Arda arabasını bırakmak için otopark ararken yanlış bir sokağa girmiş, sonrasında ise tamamen kaybolmuştu. Görüşmesi ilçenin belediye başkanıylaydı. Aslında genelde ekip olarak onlar geliyordu toplantılara ama Arda bugün bizzat gelip Kerem Amcasının adına yapılacak okulun arazisini görmek istemiş ve toplantının diğer konularını da bu süre içerisinde görüşmeyi planlamıştı. Navigasyona girdiği adres sonrası nihayet doğru yola girmiş dönüş yapacağı sokağı kaçırmamak için yavaşça ilerliyordu. Tam bu sırada önce büyük bir patlama sesi ardından de arabasının önüne doğru savrulan sarı saçları gördü. Hızlı bir refleksle firene dokunup durması ise şans eseriydi.

Etraftan dumanlar yükseliyor, çığlık sesleri, silah seslerine karışıyordu.
Arabadan inip yerde baygın yatan kadını ve hala sıkı sıkı tuttuğu kucağında ağlayan ufak kız çocuğunu gördüğünde hiç düşünmeden ikisini de kucaklayıp arabasına yerleştirdi. Ve en yakın hastanenin adresini bulmak için telefonundan arama yapmaya başladı. Bir yandan arabayı kullanıyor. Bir yandan ağlayan ufak kızı sakinleştirmeye çalışıyordu. Kızın ona göre muhtemelen bakıcısı olan genç kadın ise sarı saçlarında gittikçe artan bir kızıllıkla baygın bir halde yatıyordu. Yer yer yüzündeki kan lekelerine rağmen güzel burnu ve yüz hatları Ardanın gözünden kaçmamıştı.

Kızdan gelen kan kokusuna karışmış çilek kokusu ise aşırı derecede tanıdık gelmiş nedense olayın heyecanının yanı sıra saçma bir heyecan kaplamıştı içini. O an için sakinleşmesi ve içinde bulunduğu kargaşayı yönetmesi gerekiyordu ancak bir türlü başaramıyordu.

Nihayet ailesine ait hastanelerden birine geldiğinde arabasını acil kapısına çekip durdu ve arabadan acele ile indi. Diğer tarafa geçip sarışın kadını tekrar kucaklayıp gelen sedyenin üzerine bıraktı arabada ağlayan ufaklığı da kucağına alıp peşlerinden gitmeye başladı.

Acile girdiklerinde hemşirelerin kendisinin ve çocuğunun yaralı olup olmadığını sorduklarında nihayet az da olsa kendine gelebilmiş hemşireye kızın da düştüğünü ama kendisinin arabada olduğunu söylemişti. Küçük kız artık ağlamaktan yorulmuş ufak ufak iç çekerken konuşmaya başlamıştı.

"Anneme gitmek istiyoyum. Ölmedi değil mi?" ufak kız fazlası ile korkmuştu.

"merak etme güzel kız annen iyi sadece düştüğü için biraz uyuması gerekiyor. Sen şimdi benim kucağıma gel bende senin yaralarına bakayım."

Genç hemşire bir yandan Ardayı süzerken bir yandan da ufak kızla ilgileniyordu. Arda üzerindeki kanlara rağmen hala çok yakışıklıydı ve her kadın gibi hemşirenin de göz hapsine girmişti. Ama herzaman ki gibi bunu umursamıyordu. Bu duruma o kadar alışıktı ki.

Arda ufak kızın ona genç kadına annem diye seslenmesi ile önce şaşırmış sonrasında ise kan kokusuna rağmen o hissettiği tanıdık kokuyu nereden hatırladığını çıkarmaya çalışıyordu. Hemşire ufak kızı kucağına almak istediği için hamle yaptığında ufak kız birden onun boynuna sarılmış "beni bıyakma" diye ağlamaya başlamıştı.

"şşşşş... Balım merak etme ben yanındayım". Ufak kız ismini duyar duymaz susmuş gözlerini kocaman açarak Ardaya dönmüştü.

"sen benim adımı neyden biliyoysun. Ben söylemedim ki sana".

"senin adın Balım mı? " Arda "Balım" dediği kişiyi hatırladığında uzun yıllardır kullanmadığı bu sıfatı neden kullandığını bir türlü anlayamasada bunu ufak kıza belli etmeden adını sormuştu. Bugün ne oluyordu kendine bir türlü çözemiyordu. Bir an yaralı bir kadının çilek kokusuna takılı kalırken bir an kardeşine seslendiği gibi ufak bir kıza sesleniyordu.

Bize En Çok Aşk Yakıştı (Bir Kalp iki Ask 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin