Bölüm 19

436 61 1
                                    

Merhaba, umarım beğenerek okuyacağınız bir bölüm daha olur. Evde kalmaya devam. Hepinize sağlıklı günler diliyorum hepinize...

Dilan yeni güne kapısının sabırsızca çalınması ile uyandı. Apar topar yataktan kalkıp kapıyı açtığında karşısında kızgın bir boğa gibi bakan Taha ile karşılaştı.

-kızım sen neredesin dünden beri, deliye döndüm lan ben.

-sana da günaydın Tahacım.

-gün aymadı bana hanımefendi. Sizi merak etmekten deliye döndüm resmen.

-mesaj atmıştım merak etme diye.

-"biz iyiyiz yarın görüşürüz." Çok açıklayıcıydı. Kızım sabahın köründe çıkıp gitmişsin döndüğünde ömrüm de yanında değilmiş. Ömrüm balım nerede Dilan.

-Aslı teyzelerde bir iki gün orada kalacak. Bağırma sabah sabah Allah aşkına kafam bir milyon zaten. Dün bir sürü şey oldu anlatacağım sana ama önce bir elimi yüzümü yıkayayım.

Taha içeri geçtikten sonra Dilan kısa bir duş almış, işe gitmek üzere üstünü değiştirmişti. Taha da çayı koyup ikisine tost hazırlamıştı. Dilan mutfağa Taha'nın yanına geçip bir yandan tostunu yerken bir yandan dün olan her şeyi anlatıyordu.

-emin misin Dilan

-hangisinden

-bir düşüneyim Arda'nın aranan baba olduğu ve mafyanın seni bulduğu konusunda.

-sözlerinden 99 bölümlük mafya dram hikayesi gibi hayatım olduğunun farkına vardım.

Sadece abi kardeş değil iki iyi dost olan Dilan ve Taha kahkahalarla gülmeye başladılar.

-ay Taha hahahaha mafya bana aşık olup ardayı vuruyor falan hahahah bende dur yapma diye önüne atlıyorum hahaha

-aradan ben çıkıyorum kardeşime dokunmayın diye hahahahaha

-yavuz abim olaya dahil olup senin nereden kardeşin oluyor ulan o benim kardeşim diyor falan hahahaha kıskanç ya böyle konularda hahahaha

- kalk kalk gidelim de bakalım mafyatik dostlarımız bize ne göndermiş

Hala gülmeye devam eden ikili arabaya binip belediyenin yolunu tuttular. Dilan, Taha ve Mahmut babasını karşısına çıkaran kadere bir kere daha şükretti. Ne kadar kötü olursa olsun onlar hep elinden tutup kaldırıyorlardı. Belediyeye yaklaştıkça Dilan gerilmeye başlamıştı. Gülüp eğlenseler de olay ciddiydi. Dilan yaşadıklarını bir tek Taha ve Mahmut beye anlatmıştı. Yıllardır bu ikili onun saklanmasına bir şekilde yardımcı olmuşlardı. Belki de Taha'nın dediği gibi belediyenin işleri ile alakalı gelmiş olabilirlerdi. Daha öncelerde olmuştu böyle şeyler. Bir keresinde otopark mafyası gibi bir şey yüzünden sürekli koruma ile gezmişlerdi.

Bu da öyle bir şeydir umarım diyerek arabadan indi Dilan.

Kapıda bir gün önce konuştuğu güvenlik Aytaç ile konuşup odasında onu bekleyen sürprize giderken Taha da tam yanındaydı. Odasının kapısını açtığında asistanın sesini duymuş ancak çoktan içeri girip odasında gördüğü adamla dışarı çıkmıştı.

-tövbe tövbe... yok... ben iyice delirdim. Tabi çok normal bu kadar strese kafa mı kalır. Ölmüş adamı canlı görecek kadar delirdim. Hadi gidelim Taha.

-kızım bir dur sakin ol. Nereye gidiyoruz kim var içeride.

-Taha sen beni Bakırköy'e bırak beni anca orası paklar.

-Dilan kim var içeride. Taha kapıyı açıp içeri girdiğinde aynı Dilan gibi tövbe çekerek kapıyı geri çekmişti.

İkisi de karşılarında görmeyi hiç beklemedikleri adamı görünce şaşkına dönmüş asistan ferda ise karşısında yaşanan komik duruma gülmemek için yanağının içini ısırıyordu.

Bize En Çok Aşk Yakıştı (Bir Kalp iki Ask 3)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin