bölüm7

231 6 1
                                    

Sabah kalkıp işe gitmeliydim. Zaten günlerdir boşluyordum. Sabah kalktığım gibi duşumu aldım. Üzerime dar pantolon ve üstündenden bol beyaz T-shirt giydim. Aşağıya inip kahfaltımı yaptıktan sonra dışarı çıktım. Daha ayağımı evden yeni çıkarmıştımki dışarıda bir sürü siyah giyimli adamlar olduğunu gördüm. Bir kaçı evin büyük kapı girişinin yanında duruyorken bazılarıda etrafda rastgele dağılmış bir şekilde duruyordu. Dünki olaydan sonra bu kadar adam göndericeğini düşünmezdim. Tabi bunlar benim için değil sadece evini korumak içindi.

Onları umursamadan büyük giriş kapısından çıktım ve zaman kayb etmeden otobüs durağına gittim. Ne acayip. Kos kocaman bir evden çıkıp otobüs durağına gidiyordum. Bir süre otobüsün gelmesini bekledim ve sonunda otobüsüm gele bilmişti. Bu evden işimi olan yol daha kısaydı. O yüzden daha az yorulacaktım. İşim eski evime çok uzaktı ve gidib gelene kadar canım çıkıyordu. Nede olsa İstanbul gibi bir şehirde iş bulmak kolay değildi.

İşe vardığımda her kes daha yeni geliyordu. İş önlüyümü ve kiyafetlerimi giyindikten sonra soyunma odasından çıktım. Yine o sarışın çocuk ona çarptığım yerde bekliyordu.

-Patron bir şey demiyormu sana?-yanına gelerek, yalancıktan şaşkın bir suratla konuştum.

-Rengin? Araba kazası geçirdiğini söylediler. Nasıl oldu? Şimdi daha iyimisin?-diye heyecanla konuşmaya başladı. Sanırım gerçekten endişelenmişti. Yakasındaki kartta Barış yazıyordu. Ona ciddi bir şekilde bakarak:

-Boş ver nasıl olduğumu. İyiyim Barış-dedim.

-Senin için gerçekten endişelendim Rengin.

-Sana bir soru.-dedim bir anda ve Barış bunu beklemediği için şaşkınca bana bakarak "Sor" dedi.

-Sen beni kaç gündür tanıyorsun? Pardon ama bu endişenin sebebi ne yani? Arkadaş bile değiliz.

-Ama ola biliriz. Rengin ben sadece arkadaş olmak istiyorum. Sen farklı bir karakter gibi geliyorsun bana.

-Ben? Farklı? Sen ciddimisin?-dedim şaşkın bir şekilde.

-Evet. Hiçmi fark etmedin -dedi ve gülmeye başladı. İstemsizce bende güldüm çünki her ne kadar terslesemde Barış pozitif birsiydi. Ona baktığımda gülmek istiyordum. Sanırım böyle birisiyle arkadaş olmak benim için iyi ola bilirdi.

O gün bütün gün her kes kazanın nasıl olduğunu ve şu an nasıl olduğumu soruyordu. Her ne kadar aynı soruları duymaktan bıksamda hepsine hep aynı cevabı verdiğim için alışmıştım. Bütün gün işimi görürken bazende Barışla sohbet ettim. Bazen komiklikler yapıp beni güldürürken bazen konuştuğu güzel sohbetlerle keyfimi daha çok açıyordu. Onu her ne kadar yeni tanısamda aramız iyidi. Barış çok samimi birisi olduğu için her kesle rahatca anlaşa biliyordu. Biraz sonra ben işimle ilgilenmek için arkadaşların yanından uzaklaşmak zorunda kalmıştım.

-Rengin.-Barış yanıma geldi ve heyecanla konuşmaya devam etti- Bu akşam bir mekanda parti olacak. Katılmak istermisin?

-Hadi ya hangi mekan?

-Ben sana konum atarım. Gerçekten gelicekmisin? Eğer gerçekten geleceksen parti akşam saat 21:00-da olacak.

-Evet. Gelirim madem.

İş bittikten sonra hepimiz görüşerek ayrıldık. Eve geldiğimde hemen hazırlanmam lazımdı. Çünk sadece 1 saatim vardı. Hemen kısa bir duş alıp saçlarımı kuruttum. Ardından şaçlarımı hafif dalgalı yaptım ve üzerime kırmızı kısa bir elbise giyindim. Ayağıma siyah stiletto giydikden sonra artık hazırdım. Biraz sonra Barış bana mekanın konumunu atmıştı.

EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin