bölüm 17

158 3 0
                                    

Karanlık bir boşlukta gibiydim. Bir karar vermiştim ama verdiğim karar ne kadar doğruydu bilemiyorum. Onu sevmiyordum ama ondan bu şekilde kurtulmak ... Bilemiyorum. Bu yüzden karar vermem zor olmuştu. Ama sonunda bir karar vermişdim.

Şimdilik bu konuyu düşünmek istemiyorum. Son zamanlar sürekli arayıpta cevap alamadığım annemi merak ediyordum. Bazen telefonu açmıyor, bazen de çok kısa konuşup beni geçiştiriyordu. Yine ve tekrardan aradım. Ayrıca unuttuğum bir şey vardı. Bunu nasıl unutmuşdum hiç bilmiyorum. Belki çok fazla uzun sürmüştü olayın üstünden ama yinede annemden soracaktım. Açmadı. Ondan bir kaç ay önce yaşamış olduğum trafik kazasıyla ilgili bir şeyler soracaktım. Çok geç olmuştu belki bunu sormam. Ama olaylardan sonra bunu tamamen unutmuştum. Tüm olaylar ard arda olduğu için unutmuştum. Hayatımda sanki sıralanmış bir sürü şey olmuştu.

Bir süre sonra annem bana mesaj attı. Uzun bir süredir beklediğim şey buydu.

"Bu aralar fazla işim var. Lütfen arama! Seni seviyorum."

Bu annemin yazma şekline pek benzemiyordu. Annem bana 'lütfen arama!' demezdi. İşi olsa bile kendisi arayıp nasıl olduğumu sorardı. Tüm anneler gibi.

"Anne sen iyimisin? Her şey yolundamı? "

Yazdım ama cevap gelmedi. Tam yarım saat bekledim ama cevap yazmadı. Bir kaç kes aramama rağmen açmadı.

Artık bu durum saçma sapan ve cansıkıcı bir hall almıştı. Ne kadar fazla zorlasamda telefonu açmadı. Belkide gercekten önemli bir işi vardı. Bu konuyu şimdilik kapata bilirdim.

Enes Başer...

Bu gün her şeyi bir kenara koyup sevdiğim kadının yanında olacaktım.
Onu her zaman göremiyordum. Hep yanına gelmemi istesede bazen gidemiyordum. Ama bu günü tamamen ona verecektim ve günü nasıl deyerlendireceğimize o karar verecekti. İlgıncti. Hayatımda kimseye bu hakkı vermezdim. Ama konu Melek olunca işler değişiyordu.

Kapı açıldı. Kapının açılmasıyla boynuma atlayan kızın sevinci hoşuma gidiyordu. Hep bunu yapıyordu.

-Sonunda geldin.- dedi mutlu çıkan sesiyle.

-Geldim güzelim.

-Hadi geç. Senin için neler hazırladım neler.-dedi gülerek.

İçeri girdiğimde beni bekleyen mükemmel bir masa gördüm.

-Hmm. Ben dışarda yeriz diye düşünmüştüm.

-Nasıl yani? Beyenmedinmi? Bazen çok öküz oluyorsun Enes. Ama ben çok uğraştım.-dedi yüzünü asarak.

Bu hali sadece gülmeme neden olmuştu.

-Tamam. Sorun yok. Bu da güzel. Hem sen hazırladıysan kötü olma ihtimali yok.-dedim gülerek.

Bütün günü onunla geçirdim. Yine onunla mutluydum. Yine bana huzuru sadece o vere bilmişdi

Rengin Demirel...

Karar senin demişti. Yaşadığım bu küçük olay ki-bundan daha etkileyici şeyler yaşamıştım-bir türlü aklımdan çıkmamıştı. Karar vermiş olsam bile yinede verdiğim kararı beynimde tartışıyordum. Açık konuşmak lazım. Benin kararım kesinlikle Enesi öldürmek değildi. Ben kimseyi öldüremezdim zaten. Ama söyle bir gerçek vardı. Enes bir gün benden kurtulmak isteyecekti. Ben zaten istiyordum. Ama Enesin benden kurtulması hiçte benim düşündüğüm kadar masum olmayacaktı. Öldürmemek kendi sonum ola bilirdi. Ama elimde değil. Yapamazdı..her şeyin çok iyi farkında olsam bile.
                                ***

EsaretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin