"Gözlerini üzerimden çekecek misin önümüzdeki yüzyıl içinde?" 1.Bölüm

8.1K 84 19
                                    

Gözlerimi kırpıştırdım ve istemeyerek de olsa sıcak ve rahat yatağımdan kalktım. Yumuşak halımın üstüne çıplak ayaklarımla basarak yavaş hareketlerle banyoya yöneldim.Bu duyguyu çok seviyordum.Soğuk suyu birkaç kez yüzüme vurduktan sonra banyodan elimde lens losyonum ve lenslerimin kutusuyla tekrar odama döndüm.
Aynada ki yansımama baktım, kıvırcık ve turuncu saçlarım kabarıklığına rağmen yine de tatlı görünüyordum :)

Gri renkteki lenslerimi elime alarak gözlerime kolayca oturttum. Uzun zamandır lens kullanıyordum ve bu konuda kendimi bayağı geliştirmiştim.Yüzüme hafif bir makyaj yaparak çillerimi gizledim ve sürdüğüm parlatıcıyla tüm odak noktasının dudaklarım haline gelmesini sağladım. Hızla giyindikten sonra aynaya baktım ve "Tekrar başlıyoruz..."diye.mırıldandım.

Birşeyler atıştırıp,babamın beni okula geldiğimizi söyleyerek uyarmasına kadar aklımı hep yeni okulum,yeni insanlar ve acaba dışlanır mıyım korkusu meşgul ediyordu.

Lanet olsun ki birkaç yıl arayla hep bu durumu yaşıyordum.Babamın mesleğinden dolayı sürekli tayinimiz çıkıyor ve ben tam düzenimi oturttum.derken tekrar başlamak zorunda kalıyordum.

Babamın yumuşak ikinci ikazı ile düşüncelerimden sıyrılıp,dik ve kendine özgüveni tam kız imajı vererek babamın arkasından okula girdim.Bakışlar üzerimdeymiş gibi hissediyordum ama belki de meraklı bir kız grubu dışında kimsenin umrunda değilimdir diyerek omuz silktim.

Yaklaşık 10 dakika sonra müdürün odasından çıkmış,sınıfımın 10 - C olduğunu öğrenmiş ve babamın gitmesiyle koca okulda resmen yalnız kalmış bir biçimde put gibi dikiliyordum.

Benim yoğun olarak tekrar düşüncelere daldığım sırada bir kadın onu takip etmemi söyledi.Öğretmen olduğunu anladığım kadın iki kat boyunca bana eşlik etti ve 10-C şubesinin önüne geldiğimizde sıcak bir gülümsemeyle kapıyı açtı ve önden girmemi istedi.

O an nasıl bir heyecandır anlatamam.Yarım gülümsemem ve tek omzuma astığım çantamla havalı göründüğümü düşündüğüm bir şekilde içeri girdim.Girmemle de tüm sesler kesilip,bakışlar bana çevrildi.Hayır neden susup dikkatle beni inceliyorsunuz yahu,heyecandan mı öleyim?!

"Evet çocuklar. Arkadaşınız Alara,kendisi okulumuza ve şehrimize İzmirden geldi.Ve ben de sınıf öğretmeni Almancacı İkbal" sırıttı,bunları bana bakarak söylemişti.Kendine "Almancacı"demesi hafifče kıkırdamama neden olmuştu,ne şeker bir kadın...

Arka sırada 2 yer boştu.Biri tatlı gibi görünen bir çocuğun yanı,diğeri ise sarışın kızın yanı.İkbal hoca eliyle sarışın kızı işaret ederek "Esmanın yanına otu..."kapının tıklanıp açılmasıyla içeri bir kız girdi ve geç kaldığı için özür falan diye mırıldanarak Esmanın yanına oturdu.İkbal hoca derin bir nefes aldıktan sonra "Yani demem istediğim Atlasın yanına otur."

Kendime engel olamadan sırıtarak çocuğun yanına geçtim.Şans benden tarafaydı,yanımdaki çocukla yakın olabilmek için harika bir fırsattı bu!

-------------
Dersin yarısına gelmiş sayılırdık ve benim içimi yanımdaki çocukla tanışma isteği kemiriyordu.Aşırı derecede belirgin çene hatları ve bembeyaz bir teni vardı.Ve bizim yaşımızdaki birine göre yüzü fazla kusursuzdu.Siyah saçlarını yukarı doğru kaldırmıştı.Allah'ım ne kadar harika görünüy..."Gözlerini üzerimden çekecek misin önümüzdeki yüzyıl içinde?" demesiyle tüm duygularım birbirine girdi.Şaşırsam mı,üzülsem mi yoksa öfkelensem mi bilemedim.Sesi buz gibi çıkmıştı,fakat çok zeki olan ben ne yaptım? 32 diş gülümseyerek "Ben Alara!" dedim. Amacım neydi bilmiyorum...

Atlasın yüz hatlarının şeklinden şaşırdığını anlamıştım.Kafasını bana çevirdiğinde ilk kez göz göze gelmiştik.Bebek mavisi gözleri mükemmel yüzünü tamamlıyordu sanki.Ay yerim,ne kadar yakışıklı!

"Biliyorum." dedi,sesi yumuşamıştı ve yanlış görmüyorsam hafifçe gülümsüyordu.Demin birbirine girmiş duygularımın üstündeki kara bulutlar hızla dağıldılar.Tam ağzımı açıp neyi diye soracaktım ki,hızlı bir kurtarıcı mimik hareketiyle gülümsedim.Tabi ya aptal Alara,adını söyledin ya çocuğa!

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin