''Aramıza hoşgeldin!'' 16.bölüm

998 37 4
                                    

Arkamı döndüğümde oturduğu yerde gülücükler saçan Deniz'i gördüm.Sinir bozucu şey.Göz devirmemek için iç çekerek tekrar önüme döndüğümde İkbal Hoca'nın bakışları üzerimdeydi.Açıklama ihtiyacı duyarak ''Yeni öğrenciniz geldi de''dedim.Ses tonumdan bile onu sevmediğim anlaşılıyordu ve bunu engelleyememiştim.Şimdi önemli olanın bu olmadığını kendime hatırlatarak İkbal Hoca'ya biraz daha yaklaştım.Fısıltıyla ''Atlas...neden okula gelmiyor?''diyebildim.Yüz ifadesinden bu soruyu beklediğini anlayabiliyordum.İç geçirdi.''Bak...ben sana nasıl söylesem.Atlas ve senin iyi anlaştığını biliyorum.Sana veda edemediği için üzgünüm,biraz aceleye geldi de.''duraksadı.Cümlesinin gerisini duyarken,kalbim paramparça oluyordu.Yine hayal kırıklığı! ''Atlas teyzesine gitti.İngiltere'ye.''Sırtımdan aşağı doğru bir ürperti ilerlerken içimdeki minik umuta tutunmaya çalışıyordum.''Geri gelecek mi?'' Dudaklarını büzdü ve başını hayır anlamında salladı.''Anladım''dedikten sonra geri geri yürüyerek yutkundum.Tüm sınıfın önünde ağlamayacaktım.Hayır.Ağlamayacaktım.Ağlama Alara.Ağlama.Ağlama.Ağlama.Lanet olsun!

Sağ gözümden ard arda akan yaşları elimin tersiyle hızla silerken arkamı dönmüş,sırama ilerliyordum.Sınıf sus pus kesilmiş ve tüm meraklı gözler bana dönmüştü.Kafamı hafifçe yana yatırarak kıvırcık kızıl saçlarımın gözümü kapatmasına izin verdim.Şimdi sınıfın ne düşündüğü umrumda değildi.Atlas'ı bir daha asla göremeyeceğimi düşündüğümde boğazıma bir acı oturmuştu.Kalbim bedenimi delecekmişcesine atıyordu.Kolumu sıraya koydum ve başımı da onun üstüne.Gözümden akan yaş hızla yanağımdan masaya süzülürken,bir el onu engelledi.Narin eli ve bakımlı tırnaklarıyla,göz yaşımı silen kişiye baktım.Sulu gözlerim bakış açımı bulanıklaştırıyordu.Ceren.Ondan başka doğru düzgün bir arkadaşım bile yoktu zaten.Gülümsemeye çalıştım.Kulağıma eğilip fısıldadı.''Anlatabileceğini biliyorsun.'' Boğazımdaki acıyı bastırmak istercesine yutkunurken cevap veremedim ve kafamı tamamen koluma gömdüm.

--------------------------

Okulun bittiğini belirten zil çalar çalmaz Ceren'e bile hoşçakal demeden çantamı aldım ve okuldan çıktım.Montumu elimde tutuyordum.Bu kemiklerime kadar hissettiğim soğuk havada, yaptığım deliceydi.Ama umrumda değildi.Yürüyordum.Servise de binmemiştim.Şimdi Fatih Abi (servis şoförü) salak salak espriler yapacaktı.Onu kaldıracak durumda değildim.Evimizin olduğu caddeye giderken durdum ve karşı tarafta bana el sallayan birini fark ettim.Ah lanet olsun,neden lensimi takmamıştım ki?Gözlerimi kıstım.Yine göremiyordum.Araba gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra hızla yanına gittim.Siyahlar içindeki bir kızdı bu.Bir yerden tanıyordum ama...''İkbal hoca gelmediğimi fark etti mi?'' diye sorduğunda hatırlamıştım.Atlas'ı (bunu düşününce boğazımdaki acı tekrar gelmişti) vampir sandığım zaman uyguladığım saçma planda bir kızla konuşmuştum.Aslında kızı dinliyor gibi yapıyordum ama Atlas'ı izliyordum.İşte bu kız o kızdı.''Ah merhaba...''dedim ve adını hatırlamak için hafızamı zorladım.Arkadan bir kişi o sırada seslendi.''Alev.Bizi cici arkadaşınla tanıştırmayacak mısın?'' kafamı o yöne çevirdim.5,6 kişilik bir grup vardı.Siyah ve koyu renklere bürünmüşlerdi.Ellerinde sigarası olanlar vardı ve bir tanesi de içki tutuyordu.Konuşan çocuk bana Atlas'ı anımsattı.Beyaz teni ve siyah saçları vardı.Yırtık bordo tişörtünün altında simsiyah bir kot vardı.Ve dudaklarında da bir sigara.Tek fark onun gözleri kahverengiydi.Onu incelediğimi fark ettiğinde bana göz kırptı.Kıza döndüm.''Alev bunlar kim?'' kolumdan çekiştirerek beni onların yanına götürdü.''Hey millet.Bu Alara.''Kafasıyla selamlayanlar ve merhaba diye mırıldananlar vardı.''Bizimle takılmayacağını söyle bana.'' dedi alaycı sesiyle bir kız.Oğlanınki kadar beyaz bir teni vardı fakat saçları maviydi,omuzlarındaydı.Yanağındaki derin gamzenin içinde piercing vardı.Alev tıslayarak ''Buna engel mi olacaksın?''dedi ve okkalı bir küfür savurdu.Küfür karşısında gözlerim iri iri açıldı.Bana göz kırpan oğlan söze karıştı.''Bizimle takılmak istiyorsa gelebilir.''dedi.Kız iç çekerek önüne döndüğünde,bu çocuğun grubun lideri gibi birşey olduğunu anlamıştım.Alev kolumu dürttü.''Eee istiyor musun?'' ben...eve gidip ağlayacaktım? Böyle tipleri sevmezdim zaten ama.Ama kafamı dağıtmam gerekiyordu.Atlas'I düşünmemem...''Evet.''diye yanıtladım.

Grupla birlikte beni tedirgin eden ve bir bar olduğunu tahmin ettiğim yere gelmiştik.Duvarlar kan kırmızısı rengindeydi ve üzerlerinde garip tablolar asılıydı.Zemin düz siyah renkteydi.Etrafta siyah deri koltuklar ve önlerinde kan kırmızısı minik sehpalar vardı.Kafamı çevirdiğimde barın sağ tarafında kalan duvarın tamamının içki raflarıyla olduğunu fark ettim.Kendi başıma asla böyle bir yere gelemezdim.Buradaki tipler beni korkutuyordu.Şimdi grubun olması buna cesaret veriyordu.Gruptaki kızlar eski ahşap merdivenlerden bir yere çıkarken,oğlanlardan bazıları içkilerin olduğu yere yöneldi.Alev eliyle gelsene işareti yaptığında bana göz kırpan çocuk ''Yukarıda uyuşturucu alacaklar.Gitmek istediğine emin misin?'' dedi.Ah,hayır.Bu kadarı fazlaydı ama.''Ne zaman gelirsin?''diye biraz bağırdım Aleve. Eliyle 10 yaptığında,10 dakikaya burdayım demek istediğini anlamıştım.Merdivenlerden istekle çıktığını gözden kaybolana kadar izledim.Ardından içimi bir ürperti kapladı.Yalnız hissediyordum.Ve açıkçası tırsmıştım.Yanımdaki çocuğa güvenmiyordum.Tamam Atlas'a benzettiğimden onu hoş buluyordum ve fakat böyle bir tipin ne yapacağı belli olmazdı.''Sende mi gideceksin?''diye soru yönelttim.O da giderse,etrafta beni yiyecekmiş gibi bakan bazı ergenlerin avı durumuna düşecektim.Hayır desin diye dua ettim nerdeyse.''Şuraya oturacağım,gelsene.''dedi.Rahatlayarak nefesimi dışarı verdim.Deri koltuklardan birine yayıldığında çekingen bir tavırla yanına oturdum.Aramıza biraz mesafe bırakmıştım.Bunu fark ettiğinde sırıttı ve müdahale etmedi.Etrafı tekrar incelerken,buraya hiç uygun olmadığımı fark ettim.Üzerimde mint yeşili salaş bir kazak vardı.Kot tayt altına montumla aynı renk ugg botlarımı giymiştim.Üzerinde baykuş olan sevimli yüzüğüm ve turkuaz,lacivert tonlarındaki ''cici kız''çantamla dışlanmış hissettim.Yanımdaki çocuğun bir sigara yaktığını fark edince ona döndüm.İç çektim.''İster misin?''dediğinde hayır manasında kafamı salladım.''Dertleri unutturur.''diye ekledi.Bunu duyduğumda elimi uzatıp bir tane aldım ''O zaman alırım.Teşekkür ederim.'' Bunu ben mi yapıyordum? Atlas yüzünden kendime bu zararı verecek miydim? Annem bilse kim bilir nasıl hayal kırıklığına uğrardı.Sigarasını yaktıktan sonra çakmağı bana uzattı.Hayatımda hiç sigara içmemiştim.Birkaç kez yakmaya çalıştım.Nasıl yapacağımı da bilmiyordum.Rezil olmuştum.Kafamı çocuğa çevirdiğimde sırıttığını gördüm.Sigarayı ve çakmağı elimden alıp tek bir hamleyle yaktıktan sonra bana uzattı.Sigarayı nasıl tuttuğunu hızlı bir inceledikten sonra bana uzattığı sigarayı alıp onu taklit ettim.En azından rezilliği minimum seviyeye düşürmeye çalışıyordum.Dudaklarına götürdüğü sigarayı içine çektikten sonra yukarı doğru yoğun bir duman üfledi.Öksürmemek için kendimi zor tuttum.Ardından ''Adın ne senin?''dedi.''Alara''diye yanıtladım.Sesimin sakin çıkmasına içten içe sevinmiştim.''Alara''diye tekrarladıktan sonra sigarasını tekrar içine çekti ve üflerken sırıttı.Ben elimdeki sigaraya bakıyordum.Ardından sigarayı elimden aldı ve bana yaklaştı.''Dudaklarını arala.''dedi.Ne?! şaşırmıştım.''Anlamadım?'' sigarayı ağzıma yaklaştırdı.''Dudaklarını arala ve sigarayı koyduğumda içine çek.'' yutkundum.Bir sigaraya bir de onun büyük kahverengi ve itiraf etmeliyim ki sevimli gözlerine baktım.Bir anda onu tekrar Atlas yerine koyduğumda,sigarayı dudaklarımın arasına almış,dumanını içime çekmiştim.Boğazımdan geçen ve ciğerlerime dolan duman yakıcıydı.Öksürme isteğimi uyandırıyordu.''Hadi.'' dedi çocuk.Yine anlamamıştım.Ardından ekledi.''Üfle şunu.''dedi.Üflerken gözlerimin yandığını hissettim.Tam çocuğun yüzüne üflediğimi de son anda fark etmiştim.Öksürerek ''Afedersin.''dedim.''Sorun değil''diye sırıtırken,bana olan yakınlığı tedirgin hissetmeme neden olmuştu.Hafifçe ondan uzaklaşırken çaktırmamak adına ''Senin adın ne?''diye sordum.Neredeyse bitirmek üzere olduğu sigarasını dudaklarından çekti.''Ege.'' Sigarayı tekrar içime çekip üfledikten sonra,beni izlemekte olan Ege'ye yaklaştım.Fısıldadım:''Senden korkmalı mıyım?'' ağzından çıkan dumanı yüzüme üflediğinde özür bile dilememişti.Ne kadar kaba biri bu! diye düşündüm.''Korkuyor musun yoksa?'' dedi.Yok öyle bir dünya.''Yoo.''diyip tekrar ondan uzaklaşırken,yüzündeki sırıtışın büyüdüğünü gördüm.Aslında iyi birine benziyordu.''Sana zarar vermem.''dediğinde,Alev'in merdivenlerden iniyor olduğunu gördüm.Yürürken sendeleyip duruyordu ve etrafa gülücükler saçıyordu.Gözleri de...ciddi anlamda bir keş gibiydi.Beni görünce el salladı.''Hey Alara!'' sırıttı.Etrafında döndükten sonra bir kez daha sendeledi ve sonunda yanıma ulaştığında elimdeki sigaraya baktı.''Aramıza hoş geldin!'' 

Multimedia der susarım ^.^ Vote vermeyi unutmayın lütfen!Diğer bölüm 9 vote olmuştu,belki şu an 10 olmuştur bile bilmiyorum ama bu bölümü yayınlamadan edemeyeceğim.Ayrıca 25.bölüme kadar tüm senaryo aklımda.Harika şeyler olacak bölüm vote sayısı 10 olduğu an yeni bölüm gelecek ^.^ Ve bu bundan sonraki her bölüm için geçerli,size güveniyorum!

Nesin sen?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin